7 Mayıs 2025 Çarşamba / 10 Zilkade 1446

Mantar topla atkı ör şiir oku

Güz geldi! Bol renkli bir peyzajda yürüyüş yapmanın ya da kıtaları koşarak geçmenin tam vakti. Ya evde oturup kitap okumak, koşu yapmak, turşu kurmak, mantar toplamak... Onların vakti değil mi?

Hale Kaplan Öz24 Ekim 2015 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Mantar topla atkı ör şiir oku

Kanlıca çıktı, ekmek yapın

Sonbahar yağmurlarıyla beraber birbirinden farklı, çeşit çeşit mantarlar türemekte. Bu mevsimin en karakteristik yiyeceği o. İstanbul Balat’ta kurulan Kastamonu pazarından mantarın hemen hemen her çeşidini bulmak mümkün. Kanlıca mantarı, kuzu göbeği, kestane mantarı, geyik sütü, istiridye, sığır dili, halı saçağı ve kiraz mantarı gibi onlarcasını... Fırında tereyağlı mantarın tarifini de verelim: Kanlıca mantarlarının fırın tepsisine baş kısımlarını ters çevirerek dizin. İçlerine tereyağı yerleştirip üzerine karabiber ve tuz ekleyin. 200 derecelik fırında pişirin. Üzerine kaşar rendesini ilave ederek tekrar fırına verin.

Mantarlı ekmek kanlıca mantarından yapılan bir diğer özel lezzet. Tarifi şöyle: Mantarları yıkayıp haşlandıktan sonra rondada incecik kıyın. Tereyağında sotelenen soğanların üzerine ilave edip biraz kavurun. Malzeme soğuduktan sonra baharat ve iki yumurta ekleyin. Hazırladığınız iç harcı yufkanın içine yerleştirin ve sacda pişirin. 

Haydi Neşet Suyu’na

Tercihinizi koşudan yana kullanmak istiyorsanız İstanbul’da ince bir yağmur altında keyifle koşabileceğiniz yerler var. Belgrad Ormanı’ndaki Ayvad Bendi ilk akla gelenlerden. Aynı bölgedeki Neşet Suyu da çok güzel bir parkur. Polonezköy Yürüyüş Parkuru, Bebek-Rumeli Hisarı sahili, Florya Atatürk Ormanı ve Caddebostan-Bostancı arası tavsiye edebileceğimiz diğer mekanlar. Bu arada İstanbul’da kaçırılmaması gereken çok önemli bir etkinlik var: Vodafone İstanbul Maratonu. Asya tarafında başlayıp Boğaz Köprüsü’nü geçerek Avrupa tarafında son bulan maratona katılabilirsiniz.

Turşu kurmak yarım saatinizi alır

Uzayıp giden bu liste size turşu yapılacağının sinyallerini veriyor değil mi? Yapımı çok kolay, lezzeti harika. Özellikle baklagillerin yanında yemeden olmaz. Hemen şu an karar verip malzeme alırsanız yarım saat içinde turşu kurabilirsiniz. Püf noktası tuzunda. Bir litreye iki yemek kaşığı kaya tuzu koydunuz mu gözünüz arkada kalmasın. Sirke ve limon tuzunu zevkinize göre ilave edin...

Yağmur yağıyor, ağlasak kimse anlamaz değil mi?

Sonbaharın en güzel taraflarından biridir dışarıda yağmur yağarken elinize aldığınız çayı yudumlayarak kitap okumak... Bunu siz de seviyorsanız birkaç kitap önerimiz var. İlki Mehmet Rauf’un Eylül’ü. Yasak aşktan kaynaklanan imkansızlıkları, iki âşığın psikolojik hallerini, kırgınlıklarını, kıskançlıklarını, sevinçlerini, heyecanlarını, vicdan azaplarını gerçekçi bir şekilde yansıtır kitap. Sararan yaprakların hışırtısının hissedildiği Eylül, hüznün ve iç sıkıntısının romanıdır.

Durgun havuzları işlesin bırak/ Yaprakların güneş ve ölüm rengi,/ Sen kalbini dinle,ufkuna bak. Bunlar Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dizeleri... Kalbinizi dinleyip şiir okumaya ne dersiniz? 

“-Yağmur yağıyor Olric, ıslanıyor etraf...

ağlasak kimse anlamaz değil mi?

-Anlamaz efendimiz...

-Anlasa ne olur...

-Utanırız efendim...

-Sevmeyi göze alan utanır mıymış Olric ...” Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar’ı hala okumadıysanız bu sonbaharın başucu kitabı olsun.

Eldiven  tamam ama parmaksız  olmalı

Kış alışverişleriniz başladı değil mi? Atkı, şal, bere eldiven... Size “Alın” değil “Örün” diyeceğiz. Çünkü el örgüsü hem nostaljik hem özgün. Yılın renkleri toprak tonlarında. Pudra, kiremit ve kahveleri özgürce kullanın. Parmaksız eldivenler bu yıl da moda, dantel detaylarını da unutmayın. 

Dökülmenin filmi

Almanya, Güney Kore ortak yapımı Kim Ki-duk filmi İlkbahar Yaz Sonbahar Kış ve İlkbahar, dışarı çıkmak istemediğinizde size iç yolculuğa çıkarak önemli bir yapıt. Sessiz bir tapınakta yaşayan iki keşişin başından geçen olayları anlatan film, tüm dünyevi zevklerden arınmanın yolculuğuna odaklanıyor. Güz Sonatı diğer önereceğimiz film. İsveç sinemasının dünyaca ünlü yönetmeni Ingmar Bergman, insan ruhunun beklenti, umut, hayal kırıklığı ve sevgi gibi duygularını şiirsel bir akıcılık ve duyarlılıkla anlatıyor bu filmde. Bir anne-kızın hayatın sonlarına doğru yaşadıkları hesaplaşmayı anlatan tam bir dökülme filmi. Tıpkı sonbahar gibi.

Orman yere indi

Sonbahar peyzajı deyince aklınıza ne geliyor? Abant ve Yedi Göller dediğinizi duyar gibiyim. Evet, bu mevsim denizin değil, gölün ve ağacın mevsimidir. Durum böyle olunca Bolu yollarına düşmek gerek. Abant, renk cümbüşünü en güzel izleyeceğiniz mekandır. Abant Gölü’nün çevresi yaklaşık yedi kilometre. İki saatlik bir yürüyüşle gölün çevresini gezebilirsiniz. Abant Milli Parkı’nda 200 çeşit bitki ve onlarca yabani hayvan türü bulunuyor. Bu bölgede orman meyvelerinden toplayabilir, sessizce beklerseniz, geyik ve karacaları görebilirsiniz. Küre Dağları Milli Parkı’nın bulunduğu bölge de tam bir doğa harikası. Bölgede mantarların yanı sıra görülmesi gereken birçok önemli doğa oluşumları var. Bir uzman eşliğinde mantar toplayabilirsiniz. Ormanın yapraklarının yere inmiş hali sizi büyüleyecek.

Hamam sefası

Bu mevsimde hamama gitmek de iyi bir tercih olabilir. Safranbolu Cinci Hamamı’nı öneriyoruz. Safranbolu’da güz tarihle bütün halde ve çok güzel. Yılda yaklaşık 3 milyona yakın turistin ziyaret ettiği Kapadokya bölgesi, peri bacalarına son derece uyumlu güz tonlarıyla görülmeye değer. Balonla yukarıdan bu eşsiz uyumu izlemek ömürlük bir deneyim. Amasya, Uzungöl, Kaz Dağları ve Fethiye bu mevsimde de büyüleyici. Ama daha yakında bir yere gitmek isterseniz Atatürk Arboretumu’nu öneririz. Burada bol bol fotoğraf çekip göl kenarında romantik anlar yaşayabilirsiniz.