Vatikan, Katoliklerin ruhani lideri Papa 16. Benedictus’un sağlık nedenleriyle görevini 28 Şubat itibariyle bırakacağı açıklamasıyla bir kez daha gündeme geldi. Katolik inancına sahip olanların kalbi olan bu ruhani başkent doğal olarak onu o inancın belleği haline de getirdi asırlarca... Vatikan’da sadece Hıristiyan aleminin değil, dünya tarihine de ışık tutacak, (tahmin edileceği üzere) birçoğu hala gizli tutulan muhteşem bir arşiv mevcut.
Ünlü çoksatar yazarı Dan Brown’un (Melekler ve Şeytanlar) adlı gayet spesifik romanına mekan teşkil eden ve bu romanın esiniyle ticari bir filme de ilham veren arşivi ve o arşivin bulunduğu binaları göz ucuyla görme şansını ilk kez elde etmiştik. Oysa Tom Hanks gibi bir dünya starı da olsanız o arşivlerin bulunduğu mekanlara girebilmek o kadar kolay bir iş değil... Dr. Rinaldo Marmara, Türkiye’den gidip o arşivlere girip inceleme yapabilme fırsatını bulan ilk kişi. Marmara bu mesaisini Türkiye ile Vatikan Diplomatik İlişkilere Doğru (Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları 2012) adlı kitabıyla taçlandırmıştı. Marmara’nın gizli arşivlerin ışığında hazırladığı o çalışmadan öğrendik ki Türkiye ile Vatikan arasında asırlardır devam eden ilişkiler sanıldığından çok daha derin ve efektif... Bu çalışması vesilesiyle Marmara’nın Chevalier de I’Ordre de Saint-Gregoire le Grand nişanıyla ödüllendirildiğini de aktaralım.
Vatikan’ın Yolları
Dr. Rinaldo Marmara, 15 yıldır Vatikan gizli arşivlerinde çalışmalarının sürdüğünü anlatıyor: “Yıllarca Türkiye tarihi bakımından bu arşivlerin öneminin ne kadar büyük olduğunu anlatmaya çalıştım. En sonunda Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel sesimi duydu ve çalışmalara başladık. Vatikan Gizli Arşivleri’nden aldığım belgelerle Vatikan-Türkiye diplomatik ilişkilerine ışık tutacak bir kitap yayınladık. Amacımız Vatikan Gizli Arşivleri’nin önemini belirtmek ve araştırmacılara bu arşivleri tanıtmaktır. Arşivlere girmek değil, bu arşivlere girdikten sonra istenilen belgeye ulaşabilmektir önemli olan. Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde ‘Türkiye-Vatikan Diplomatik İlişkiler Araştırmaları Birimi’ni kurduk. Bu çok önemli bir adımdır. Artık yüksek lisans tarih veya diğer disiplin talebeleri, Vatikan Gizli Arşivleri’nde konularıyla ilgili araştırma yapabilecek. Hazırladığım katalogla tarihçiler Türkiye ile ilgili belgelere daha kolay ulaşabilecek.”
Dr. Marmara, bir tarihçi olarak ilgi alanının Latin Katolik Kilise ve Cemaati’nin tarihi olduğunu ve konuları arasında dil, göç, yerleşim, tarihi binalar, diplomatik ilişkiler de bulunduğunu söylüyor. Arşivlerin Papalık devresi olarak araştırmacılara açıldığını, bugün ise sadece 1939 senesine kadar olan belgelere ulaşılabildiğini vurguluyor: “Son açılan Papalık devresi XI. Pio’ya aittir (Achille Ratti, 1922-1939). Bundan sonraki dönem ise papa XII. Pio’yu (Eugenio Pacelli, 1939-1958) kapsar ve ne zaman açılacağı da belli değildir.”
Kartpostallardaki şehir
‘Katolik Cemaati Resmi tarihçisi’ unvanını ise şöyle açıklıyor, Dr. Marmara: “Latin Katolik Cemaati’nin de tarihini yazacak bir tarihçiye ihtiyacı vardı. Tarih doktoramı Fransa’da yaptım ve konum Bizans’tan günümüze Latin Kilise ve Cemaati’nin tarihidir. 100’ü geçen makale ve 27 kitap yazdım. Vatikan’da Osmanlı ve Türkiye’ye yönelik belgelerin geçmişi nereye uzanıyor net bir çerçeve çizmek olanaksız. Ama Fatih devrinden 1939’a kadar olan belgelere ulaşıyoruz. Arşivlerin en önemli tarafı ‘tarafsız’ olması, zira milliyet mevhumu yoktur.”
Böyle bir kitabın ilk kez yayınlandığını söyleyen Dr. Marmara, görsel malzemeleri, dedesi Policarpo Giudici’nin koleksiyonundan almış: “Kitap mektuplardan oluşuyor ve mektuplar tarihi belgelerdir. Bu belgeleri, tarih evraklarıyla karıştırmamalı. Mektuplar İstanbul’u anlatıyor. Tek farkları, rahip ve rahibelerin kaleminden oluşları. Binlerce mektup arasından sadece İstanbul’u değişik yönleriyle anlatan kısımlarını aldım. Kitabın görsel malzemesi de dedemin Policarpo Giudici koleksiyonundan alındı. Tablo gibi, 100 kadar zamanın renkli kartpostalları metinlere hayat veriyor.”