2 Ağustos 2025 Cumartesi / 8 Safer 1447

Müzik bizim paralel evrenimiz

Serkan Aydın ve Buğrahan Denizoğlu, sokak müzisyenliğinden başlayarak Karadeniz müziğine eşsiz bir soluk getiren pırıl pırıl iki genç. Gitar ve kemençeyi birbirine harmanlayan ikili “Bize göre bir şarkı çok şeyi değil; bir şeyi çok güzel anlatmalı” diyor.

FATMA ERSOY 7 Nisan 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Müzik bizim paralel evrenimiz

Küçük yaşlarda kemençe çalarak müziğe giriş yapan Serkan Aydın ve gitarıyla herkesi kendine hayran bırakan Buğrahan Denizoğlu, sokak müzisyenliğinden başladıkları kariyerlerini İki insan tek yürek albümüyle taçlandırdı. İstanbul’da sokakta, vapurda şarkı söyleyerek sıra dışı performanslarıyla kısa sürede büyük hayran kitlesine ulaşan ikilinin arasındaki uyum ise görülmeye değer. Serkan Aydın ve Buğrahan Denizoğlu’nun yeteneğine şahit olan Resul Dindar, Niyazi Koyuncu, Selçuk Balcı ve Grup İmera gibi Karadeniz müziğinin birbirinden usta isimleri de albümün her aşamasında genç müzisyenlere destek verdi. Karadeniz müziğine eşsiz bir soluk getiren Aydın ve Denizoğlu ile müzik hayatlarını konuştuk. 

- İlk albümünüz İki İnsan Tek Yürek hayırlı olsun. Albümünüzün hazırlık süreci nasıl geçti?

S.A. Öncelikle güzel dilekleriniz için teşekkür ederiz. Albüm sahibi olmayı, üzerinde fotoğrafımız olan CD’leri raflarda görmenin hissettirdiklerini nasıl anlatacağımızı inanın bilmiyoruz. Milyonlarca insanla tek yürek olmuş gibi hissediyoruz. 

B.D. Sanatçılar albümlerine yıllarca emek verirdi ve bu süre neden bu kadar uzun diye merak ederdik. Şunu söyleyebiliriz; artık merak etmiyoruz. Albümü yaklaşık üç yılda hazır edebildik. Karadeniz’in doğasından kopmadan yeni melodiler, yeni sözler keşfedip insanlarla buluşturmaya çalıştık. Biz hepsini ayrı sevdik. Umarız dinleyenler de severler.

- Sokak sanatçısı olarak yola çıkıp Karadeniz müziğinin usta isimlerinden destek aldınız… 

S.A. Biz Karadeniz müziğine aşığız. Laf olsun diye demiyoruz. Bu yüzden çocuk yaşta bu sevdanın peşine düştük. Bu işi layıkıyla yapan büyüklerimizin de peşine düştük. Aynı sevdayı paylaşıyorduk aslında. Onlar gibi sevebilmek için enstrümanlarını çalarken ellerine, hissedebildiğimiz kadar da yüreklerine bakıp örnek aldık. Onlar gibi sevmek önemliydi.

- Diyemem Halumi adlı eserde Selçuk Balcı ile Senelerin Hatrına adlı eserde ise İmera’nın solisti Hüseyin Ulusan ile düet yapmak nasıl bir duygu?

B.D. Karadeniz müziğini gençlere sevdiren insanlardan, koca yürekli müzisyenlerden bahsediyoruz. Tabii ki çok heyecanlandık. Hayallerimiz gerçek olmuştu sonunda. Onlarla aynı mikrofona söylemek bile yetti aslında. Ama net olarak söyleyebiliriz ki; şeref duyduk. İkisine de bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyoruz.

- Peki sokak sanatçısı mı yoksa salon sanatçısı mı olmak istiyorsunuz? Hangisiyle geniş kitlelere ulaşabileceğinizi düşünüyorsunuz?

S.A. Çok klişe olacak ama inanın sevdiğimiz şarkıları söylerken çok keyif alıyoruz. Hele ki; bizi dinleyen insanlar da varsa etrafımızda sevincimiz katlanarak artıyor. Nerede olduğumuzu hiç dert etmedik, ya da kaç kişiye söylediğimizi. Müzik bizim paralel evrenimiz. Zaman, mekan fark etmiyor diyelim.

- Şarkılarınızın dilini nasıl anlatırsınız? Kendiniz de şarkı sözü yazıyor musunuz? Bir şarkıyı seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?

B.D. Bizi karşılık beklemeden seven ağabeylerimize, ablalarımıza teşekkür edelim bu vesileyle. Söz ve beste konusunda onların çok desteği oldu. Bize göre bir şarkı çok şeyi değil; bir şeyi çok güzel anlatmalı. Bu düşünceyle hareket ettik diyebiliriz. 

S.A. Sözlerin saflığı, samimiyeti ön planda olmalıydı. İnşallah albümümüze insanları alıp götüren sözleri ekleyebilmişizdir.

- Birçok Karadenizli grup var. Sizi diğerlerinden ayıran en önemli özelliğiniz nedir?  Şarkılarınızda Karadeniz şivesine yer veriyor musunuz?

S.A. Karadeniz şivesi olmadan, gerçek şiveyi yansıtmadan şarkı söylemiyoruz zaten. Biz buyuz, Karadenizliyiz. Müziğimizi güzel kılan şivemiz zaten. Diğer gruplar ve sanatçılar için gönülden temennilerimiz var. 

B.D. Biz birbirimizden ilham alıyoruz. Kim güzel bir şey yaparsa onu paylaşarak çoğaltmaya uğraşıyoruz. Biz hep birlikte güzeliz, hep beraber Karadeniz’iz.

- Nasıl bir araya geldiniz? Hiç fikir anlaşmazlığınız oluyor mu?

B.D. Dünyanın bir ucundan gitar gelip Karadeniz’de kemençe ile nasıl buluşmuşsa öyle diyelim. Biz kadere inanıyoruz. Gelecekte ‘İki insan tek yürek’ diye albüm çıkaracak iki genç elbette ki kaderin güzel bir cilvesi olarak tanışmalıydı. Biz de öyle yaptık. 

S.A. Müzik sevgimiz tanışmamıza vesile oldu. Müzik bizi bir araya getirdi. İnsanları egoları birbirinden ayırır; fikir ayrılıkları aslında zenginliktir. Bu açıdan bakarsak biz çok zengin iki arkadaşız.

BİZ  BİRBİRİMİZDEN İLHAM ALIYORUZ. KİM GÜZEL BİR ŞEY YAPARSA ONU PAYLAŞARAK ÇOĞALTMAYA UĞRAŞIYORUZ. BİZ HEP BİRLİKTE GÜZELİZ, HEP BERABER KARADENİZ’İZ.

ÖNERİLEN VİDEO

Cinayet zanlısı kümesten çıktı

Kapat
Video yükleniyor...