1 Eylül 2025 Pazartesi / 9 RebiülEvvel 1447

Pahalı olan değerlidir

Nişantaşı’nın ünlü mücevher tasarımcısı Karun Kıraç, “Bir şey durduk yerde değer kazanmaz” diyor ve ekliyor “Pahalı olan değerlidir. Mesela siz hiç pahalı satılan ama gerçekte ucuz olması gereken bir otomobil duydunuz mu?”

Soner Can19 Mart 2016 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Pahalı olan değerlidir

Dedeleri Osmanlı sarayına mücevher yapan bir değerli taş ustası, tasarımcı ve gemolog Karun Kıraç. Londra’da en iyi tasarımcı ödülü almış. Birçok özel koleksiyonu, Türk cumhuriyetlerinin saraylarını süslüyor, müzelerde sergileniyor. Kıraç ile mücevher ışıltısından konuştuk. 

Merak, sevgi ve çalışma

Sanatını, okuldan kaçıp atölyeye kapanacak kadar seven Karun Kıraç, dünya jet sosyeteye tasarımlarını beğendirecek kadar ilerleyebilmesini sevgi, merak ve çalışmaya bağlıyor. Kıraç, çocukluk tutkusunu şöyle anlatıyor...

“Daha 10-11yaşımdaydım, tezgahın başından kalkmak istemezdim. Tasarım dergilerini karıştırır, hangi modeli nasıl yapabileceğime dair kafa patlatırdım. Zamanın usta isimlerini takip ederdim. 80’lerin sonlarından söz ediyorum. Profesyonel anlamda bu mesleğin ilk aşaması olan mıhlamacılıkla tezgaha oturdum. Mıhlamacılık dediğimiz şey ise taşı, yuvasına oturtmak, yani değerli veya değersiz taşların metalin yüzeyine çeşitli yöntemlerle oturtularak süsleme tekniği. Lakin bir süre çalıştıktan sonra baktım ki mıhlamacılıkla bu iş tamama ermiyor. Mücevherciliğe dair ne iş varsa hepsini sırayla öğrendim...”

Para ve sanat ilişkisi

Karun Kıraç, biraz da hassasiyet taşıyan soruma nasıl yaklaşım gösterecekti. Ben yine de sormaktan kendimi alamadım: “Tamam işin başında yaptınız, ettiniz. Şimdi ünlü ve varlıklı bir iş adamısınız. Birçok önemli usta çalıştırıyorsunuz. Ama yine de masanız bir tezgah. Ve elinizde aletler.”

Cevap, futbol örneğiyle geldi:

“Sevmesem, başarılı olamazdım. Başarı çok para getirebilir. Ama çok para kazanması Ronaldo’yu, Messi’yi yeteneğini sergilediği işinden uzak tutuyor mu? Zaten tam öyle oldukları, işlerine sonsuz saygı ve sevgiyle bağlı oldukları için başarılı değiller mi?”

Sanat da yetmez bazen

‘Mücevhercilik sanat mı yoksa bir zenaat mıdır?’ meselesi hep bir tartışma konusudur. Kıraç bu konuda iddialı konuşuyor:

“‘Abim’ dediğim meslekten bir büyüğümün bir sözü vardı. “Sanat da yetmiyor bazen” derdi. Bazen çok sanatkar olmak da yetmiyor. Mücevhercilik bir babanın kızına parasıyla butik açması gibi bir şey değildir. Bu iş bazen çok basite indirgeniyor. İki çer - çöp yapan piyasaya çıkıyor, isim oluyor. Bir örnek vereyim. Bir pırlantaya değer katan şey büyüklüğü, parlaklığı, kesimi ve temizliğidir. Siz bu kıymetli parçanın fasit alanını bilmeden, saçma sapan bir montör yaparsanız 100 bin dolarlık pırlantanın değerini yarı yarıya düşürürsünüz. Yani bir iki kursa gidiliyor, üç beş sayfa karalanıyor, mücevherci oldum ben deniyor. ”

Eşim inadına sadedir

Bir ressam eşini, sevgilisini resimler, bir heykeltıraş sevdiği kişinin heykelini diker de mücevher ustası eşi ya da sevgilisi için özel tasarım hazırlar mıydı? Anladım ki eksiği değil fazlası olurmuş!

“Yeni evliyim. Eşim için birçok özel tasarımlar yaptım. Ama çok enteresandır, o dünyanın en sade insanı. Bir küpe, bir yüzük yetip artıyor ona. Ama ben ısrarla yaparım, kasada bekler. Bir davete gittiğim zaman zorla veririm, takmak istemez. Ama mücevhere alışan, daha başka bir şey takmaz. Niye pahalıdır mücevher?.. Pahalı olan şey değerlidir çünkü. “

Herkese hitap ediyoruz

Mücevher hep pahalı bir şey midir? ‘Tektaş’ diye bir tabir, bir hediye standartı, makbul bir hediyenin simgesi olarak addedilmişse elbette pahalı bir şeydir mücevher. Yalnız Karun Kıraç, her şeye rağmen mücevher tutkusunda optimal çözümler öneriyor...

“Benim zorla bir şey verdiğim arkadaşlarım vardır. İlla 100 bin dolarlar harcamanız gerekmiyor. O işen uçuk kaçık kısmı. O bizde var mı, var. Ama biz herkese hitap edebiliyoruz. Özellikle erkeklerde. Ama bizde de dünyada da erkek koleksiyonları zayıf. Biz bunun yedi sekiz yıl önce farkına vardık ve ciddi bir yatırım yaptık.”

Tasarım ve servis boyutu

Kevin Spacey... Monica Bellucci... Elizabeth Hurley... Elton John! Bu isimlere değil mücevher satmak yan yana gelmek bile zor. Fakat Karun Bey, bunu başarmış. Bir yıldıza nasıl ulaşılır... Biri mi tavsiye eder yoksa öyle işler yaparsınız ki onlar mı sizin farkınıza varır? Karun Kıraç “ Bir biçimde ulaşıyoruz” dese de sorumuzda ısrarlıyız. O da finalde konuyu; “Kimi zaman siz ulaşıyor bazen tavsiye ediliyorsunuz. Bir biçimde oluyor bu işler” diyerek toparlıyor.

Burada merakımızı uyandıran bir konu daha var. Mesela, “İsimsiz bir varlıklı kişiye 100 bin dolara satılacak bir parça Monica Bellucci için dörtte bir fiyata mümkün oluyor mu?” Kıraç, bu konunun iki ayağı olduğunu vurguluyor:

“Bir şeyin tasarım boyutu başka, servis meselesi ise bambaşka. Benim şahsım için herkes aynıdır. Ama gün gelir bir jest yapılır mı, elbette yapılır. Karşılıklı hissedilen şeyle alakalı bir durum.”

Mücevher hak ediyor

Mücevher alırken pek pahalıdır da satarken niye çok azına gider. Karun Beyin cevabı, bir mücevher tasarımcı olarak bir miktar muhalefet şerhi de içeriyor...

“Diyelim ki 100 bin Euro verdiniz ve pahalı bir Alman otomobili satın aldınız. Kontağı açtınız, evinize gittiniz yattınız. Ertesi gün o otomobili satmaya kalksanız ne kadar eder? Onu ancak yüzde 20 daha azına satabilirsiniz. Mücevherde durum şu. Bir kere siz moda bir şey mi yoksa yatırımlık bir şey mi alıyorsunuz, bu önemli. Mesela bir gerdanlık hayal edin, üzerinde bin tane taş var. O bin taşın işlenmesi, diyelim 100 karat olsa, yüzde üçtaş firesi verecek. Cila yaparken kayboluyor. Bunun bir sürü aşaması var. Günlerce haftalarca harcanan el emeği göz nuru var. Kısacası mücevher pahalı olmayı hak eden nadir şeylerden biridir.

New York’ta başlayan tanışıklık

Geçen yıl son Bond filmi Spectre’de oynadıktan sonra Emir Kusrutica’nın yönetmen ve oyuncu olarak imzasını attığı ve yeni sezonda vizyona girecek On the Milky Road adlı filmde görev alan Monica Bellucci de Karun Kıraç’ın müşterilerinden. 2008 yılında New York’ta özel bir davette tanışan aktris ile tasarımcı İstanbul’da buluşmayı ihmal etmemiş. ziyaretinde tekrar bir araya geldiler. Kızı Deva Cassel’a Karun Kıraç’ın simgeleşmiş nazar boncuğu kolyelerinden alan Monica Belluci, kendisi de ünlü tasarımcının özel koleksiyonundan nadide parçalar seçmiş.

Tasarım tespihin ‘olağan’ müşterisi

Ünlü İngiliz şarkıcı Elton John’un kurucusu olduğu Elton John Aids Foundation (EJAF) Vakfı’nın Londra’da düzenlenen balosu için Karun Kıraç’tan vakıf yararına satılacak bir mücevher tasarlanması istenmiş. Bu talebi geri çevirmeyen Karun Kıraç, seçkin davetlilerin katıldığı gecede, sinemanın kült yapımlarından, Olağan Şüpheliler adlı filmin starlarından Kevin Spacey ile aynı masaya oturmuş. Dostluk, Spacey’in Kıraç’tan özel parçalar almasıyla gelişmiş.

 

ÖNERİLEN VİDEO

MSB'den 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı

Kapat
Video yükleniyor...