Sakit Memmedov Mimar Sinan'la buluştu

Sakit Memmedov’un 20 yıl aradan sonra Türkiye’de açtığı Opalizm adlı sergisi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu. Memmedov Amerika’dan Avustralya’ya kadar birçok ülkede eserleri sergilenmiş değerli bir sanatçı. Uzun bir aradan sonra İstanbul’da açtığı bu sergiyi ise eve dönüş olarak adlandırıyor ve şunları söylüyor: “Sergim Mimar Sinan’ın bir yapısı içinde sergileniyor. Mimar Sinan benim en sevdiğim mimar. Ona her zaman büyük saygı duyuyorum. Sanatına aşığım diyebilirim. Onun elleri bu duvarlara değmiş. Ve şu an benim de ellerim ona dokundu. Benim resimlerim onun duvarlarına asıldı. Ben onunla bu sayede görüştüm ve buluştum. Bu sergi bizim için büyük bir iletişim oldu. Öte yandan İstanbul’un en güzel mekânlarından birinde sergim gösteriliyor. Ayrıca Türk kardeşlerimizle yeniden buluşmuş olmak beni çok sevindirdi. Dünyayı gezdim ve 20 senenin ardından yeniden Türkiye’de sergi açtım. Bu bir eve dönüş. Benim için bütün bunlar çok sevindirici. İstanbul dünyanın medeniyet merkezi ve bu benim için çok önemli.” 

Ali Demirtaş, Sakit Memmedov ile birlikte.

ESERLERİM DOSTUM GİBİ  

Sakit Memmedov sergiyi ilk olarak herkesle birlikte gezmiş. Yani bir izleyici olmuş. “Fark ettim ki onlar benim dostlarım. Onlara bir dostum gibi baktım.” diyen Memmedov’un Opalizm sergisinde sanatçının farklı dönemlerinden işlerini bir arada görebilirsiniz. 

Sergide bulunan 60 eserin konuları, kaygıları birbirinden farklı. Ama onları bir araya opal taşı getiriyor. Memmedov bu durumu şöyle anlatıyor: “Bütün çalışmalarım opal taşında birleşiyorlar. Opal taşı renkli ve sihirli bir taş demek. Opal taşını ilk kez tesadüfen gördüğüm zaman çok şaşırdım ve onu resimlerime çok benzettim. Daha sonra opal taşını araştırmaya başladım. Sonra fark ettim ki yüz milyon yıl önce Allah bütün renkleri yaratmış. En büyük ressam O ve bütün bunları bize bahşetmiş. Dünyanın bütün renkleri opal taşında var. Onun için sergimin adını Opalizm koydum. Bunu Allah ile ilişkilendiriyorum. Biz bu renklere sadece birer yorum getiriyoruz. Yoksa bütün bu renkler bizden bağımsız olarak Allah’a ait.” 

KAOSTAN BESLENMİYORUM 

“Ben bir ülkeye gittiğim zaman en çok dikkat ettiğim şey binalardan veya mimariden çok insanların kendisi. Çünkü önce insan. İnsan benim için çok önemli bir faktör. İnsan olmak çok zor. Bunun için her zaman çalışmamız lazım.” diyen Memmedov’a çalışmalarında nelerden beslendiğini sorduğumda ise şöyle yanıtlıyor: 

“Benim resimlerim kişisel problemlerimden veya evrensel sıkıntılardan beslenmiyor. Ben derdimi kendi içimde yaşıyorum. Tuvale yansıtmıyorum. Çünkü zaten dünya insanının problemi çok. O problemleri tekrar tekrar dillendirmek istemiyorum. Dertli insana yeniden derdini neden göstereyim? Deprem veya savaş... Neredeyse bu sorunları bütün toplumların yaşadığı bir dünyada depremi veya savaşı resmedemem. Sanat umut dolu olmalı. İnsanı yaşama dair motive etmeli. Ölmeye değil. Bu nedenle tuvale yansıtmıyorum.” Öte yandan tüm dünyada olduğu gibi Azerbaycan’da da sanatının sevildiğini ve takip edildiğini belirten başarılı sanatçı, Azerbaycan halkının sanata büyük bir ilgisi olduğunu, her evde mutlaka bir müzik aleti bulunduğunu, ailelerin çocuklarını mutlaka sanata yönlendirdiğini vurguluyor. Türkiye’deki sanat üretimini de takip ettiğini ve sevdiğini söyleyen Memmedov’un en sevdiği Türk sanatçı ise Burhan Uygur…