16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Sonbaharda tatil bir başka

Yazın sıcağını kışın soğunu sevmeyenlerden misiniz? Şu an tam sizin mevsiminiz. Sohbahar romantik havası ile insanı şimdiden etkilemeye başladı bile. Yazın yorgunluğunu atacağınız ve çetin bir kışa gireceğimiz bu dönemde sarının her tonunun hakim olduğu doğa ile iç içe ya da sessiz ve sakin tarih kokan bir ülkede biraz hava almaya ne dersiniz? Yurt dışında bu mevsimde ziyaret edebileceğiniz rotalar için bizden size birkaç tavsiye… 

28 Eylül 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Sonbaharda tatil bir başka

Budapeşte, Macaristan

Yaz sıcağının düşmeye başladığı bu aylar Budapeşte’ye gitmek için en uygun zaman. Bu dönemde Macarlar ulusal yiyecek ve içecekleri için birçok festival yapar ve turistler çoktan evlerine dönmüş, Budapeşte yerlilerine kalmış olur. Bu da aslında şehri gezmek için en uygun zaman olduğunun kanıtı. Bu şehir Tuna’nın sonbahar renkleriyle yansımasıyla tam bir yürüyüş şehrine dönüşür; rüzgarlı sokaklar ve sıcacık kafeler de bu yürüyüşü daha lezzetli kılar. Buda kalesi, Parlamento Binası, Margaret Adası, Aziz Stefan Bazilikası, Opera Binası, Memento Park ve Matthias Klisesi’nin gezilecekler listenize not edin. 

Oslo, Norveç 

Kuzey Avrupa’daki mevsim geçişlerinin ne kadar sert olduğu malum. Yapraklar renk değiştirmeye başladığında ormanlarda yepyeni bir yaşam başlar ki bu da Oslo’yu akşam üzeri hâlâ biraz gün ışığı varken yürüyüş yapmak için ideal bir yer yapar. Oslo birçok pitoresk parka ev sahipliği yapmakta. Hem sonbahar güneşi altında bir gün geçirmek hem de Avrupa’nın en medeni şehirlerinden birinde olmak için bu günler iyi bir fırsat. Viking Gemi Müzesi, Akershus Kalesi, Oslo Opera Binası, Royal Palace, Karl Johans Caddesi gidebileceğiniz yerlerden bir kaçı.

Transilvanya Romanya 

Romanya’nın tam ortasında yer alan ve daha çok İrlandalı yazar Bram Stoker’ın 1987 yılında yayınlanan romanı Drakula’yla anılan Transilvanya bölgesi, enfes doğası, tarihi şehirleri, geleneksel köyleri ve oldukça ekonomik oluşuyla seyahat rotalarına mutlaka alınması gereken yerlerden biri. Transilvanya uzun zaman muhteşem Orta Çağ kalelerinin ve şatolarının ve sisler içinde dolunayların mekanı oldu. Transilvanya’dan 90 kilometre uzaklıktaki Fagaras Dağları 2440 metreden yüksek tepeleriyle Güney Karpatların en yüksek dağları. Muhteşem manzaralarıyla sonbaharın tadını bu dağlarda çıkarabilirsiniz. 

Kyoto, Japonya 

Uzak Doğu’yu sevenler için dünyanın en güzel şehri unvanını almış Kyoto, sonbahar için iyi bir tatil seçeneği olabilir. Bu sebepten Japonya’nın Kyoto şehrini sonbaharda ekim ve kasım ayında gidilecek yerler listenize mutlaka eklemenizi tavsiye ediyoruz. Zira bu mevsimde burayı olağanüstü bir güzellik kaplıyor. Seyahatiniz sırasında yolunuz düşerse Kiyomizudera, Tenryu-ji, Nanzenji tapınaklarını mutlaka görün. Ünlü filozof yolundan yürümeyi kesinlikle ihmal etmeyin. 

Bavyera, Almanya 

Güney Almanya sonbaharın tatlı kızıllığı devam ederken fonda uzanan Alplerin doruklarındaki kar manzarısı ile harika bir tercih. Bavyera eyaleti uçsuz bucaksız ve gezilecek tonlarca yeri olan bir coğrafya. Bölgedeki 25 şato ve kaleyi gezip romantik dönem sanatçıları gibi geçmiş zamanlara özlem duyabilirsiniz. Neuschwanstein Şatosu, Eib Gölü, Tegern Gölü ve Münih kesinlikle görmeniz gereken yerlerden. Özellikle Münih, Avrupa’nın önde gelen sanat ve kültür merkezlerinden biri. 

Prag, Çek Cumhuriyeti 

Avrupa’nın tarihi ve modern kentlerinden biri olan Prag, Çek Cumhuriyeti’nin başkenti. Birçok tarihi esere ev sahipliği yapan ülke özellikle Orta Çağ Avrupası Tarihi meraklıları için önemli bir şehir. Dokuzuncu yüzyıldan kalma Prag Kalesi, onuncu yüzyıldan kalma Eski Kent Meydanı, St Vitus Katedrali, St George’s Bazilikası, on dördüncü yüzyılda inşa edilmiş Karl Köprüsü bunlardan yalnızca bazıları. Prag’da hem otel fiyatları hem de yemek fiyatları turistik yerlerin dışında gayet uygun. 

Lugano, İsviçre 

Lugano Gölü kenarında, İtalya sınırında Alp Dağları’nın güneyinde bulunan Lugano’da sonbaharla birlikte en güzel pitoresk görüntülere tanıklık edebilirsiniz. Burayı ekim ayının ilk haftalarında ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz. Lugano’nun en güzel görünümü için Breif Gölü’nün tepesine çıkın ve Monte Bre’nin sürprizle dolu atmosferini yaşayın. Di San Lorenzo Katedrali, San Grato Botanik Parkı, Al Maglio Hayvanat Bahçesi de görülmeye değer. Çikolata müzesini ziyaret etmeden dönmeyin.