19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

'Teknoloji bize hizmet etmeli biz ona değil'

Teknoloji ve yapay zekanın kullanımı konusunda niyetin çok önemli olduğuna söyleyen Andy Swann, “Kötü niyetle yola çıkılırsa güç ve zenginlik, makinelere sahip olan birkaç kişinin elinde kalır ve bunun cezasını herkes çeker. Yapay zeka, çalışanlar ve iş sektörü için büyük fırsattır. Teknolojiyi insanlara fırsat tanımak ve desteklemek için kullanmalıyız onları kontrol etmek için değil”dedi. 

MERVE YILMAZ ORUÇ27 Nisan 2019 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
'Teknoloji bize hizmet etmeli biz ona değil'

Dijital dönüşüm ve yapay zekanın iş dünyasında yerini alması ile birlikte iş gücünde nasıl bir değişim yaşanacağı merak konusu. Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘İşin Geleceği’ 2018 raporuna göre 2022 itibariyle tüm dünyada toplam 133 milyon yeni iş fırsatı doğarken 75 milyon pozisyon yok olacak. Robotlar insanların yerini mi alacak? Teknolojinin tavan yaptığı bu süreçte çalışanlar nasıl ayakta kalacak? Teknolojiyi nasıl yönlendirebiliriz? soruları akıllarda dolaşıyor. Bu değişimin iş dünyasını nasıl etkileyeceği ile ilgili merak ettiğimiz konuları Management Centre Türkiye (MCT) tarafından bu sene ikincisi düzenlenecek olan “&NOW Business&Tech Week” için İstanbul’a gelecek fütürist, senaryo planlayıcısı Richard Watson; Like Literally kurucusu Di Macdonald, My Amazing Team kurucusu ve yazar Andy Swann; The Circle of Growth kurucusu ve yazar Paul Hughes ile yazar Calum Chace sorduk. 

Richard Watson

GELECEKTE YAPAY ZEKA İLE BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ  

Teknoloji çağı olarak adlandırılan bu dönemde yapay zekaya verilen önem artıyor. Robotlar üretiliyor. Bu dönemde sakin olmamız gerektiğini ve robotların önümüzdeki günlerde kesinlikle dünyayı ele geçirmeyeceklerini söyleyen Richard Watson, “Bir robot ne zaman beni sabah uyandırıp üst kata Türk kahvemi getirirse ancak o zaman endişelenmeye başlarım. Şu anda 3 yaşında bir çocuğun zekası, en sofistike yapay zekanınkinden daha yüksek. Yapay zekanın en önemli tehlikesi ise makinelere, insanlara güvendiğimizden daha fazla güveniyor olmamız. Bir sonraki tehlike ise ahlaki kararlar vermeye programlanmış otonom sistemler veya insan kontrolü olmaksızın kendi kararlarını verebilen makinelerdir.” dedi. Teknoloji çağına ayak uydurmak için kendimizi geliştirmemiz gerektiğine de dikkat çeken Watson sözlerine şöyle devam ediyor: “Yapay zekanın tam olarak algılayamadığı; soyut mantık, yaratıcılık, keşif, empati, liderlik, sağduyu, etik ve ahlak gibi alanlarda kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Ancak konu bize (insanlara) karşı onlar (yapay zeka) meselesi değil. Gelecek, insanlarla yapay zekanın birlikte çalışmasından ibaret olacak. Robotlar ve yapay zekayla birlikte çalışmamız ve her birinin en iyi olduğu konuya odaklanmalarına izin vermemiz gerekiyor. Düşünebilen makinelerin yanında onlarla işbirliği yapmayı öğrenmemiz gerekiyor.” Bazı meslek grupları yok olma ile karşı karşıya ama insanların beyinlerini kullandıkları mesleklerin tehlike altında olmadığını belirten Watson, insanlarla uğraşmayı, insanlara satış yapmayı, insanları yönetmeyi, onlara ilham vermeyi içeren işlerin görece daha güvende olduğunu söylüyor.

Teknoloji çağına ayak uydurmak için kendimizi geliştirmemiz gerektiğine de dikkat çeken Watson, “Yapay zekanın tam olarak algılamadığı; soyut mantık, yaratıcılık, empati, sağduyu, etik ve ahlak gibi alanlarda kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Ancak konu insanlara karşı yapay zeka meselesi değil. Gelecek, insanlarla yapay zekanın birlikte çalışmasından ibaret olacak.” şeklinde konuştu.  

Andy Swann

YAPAY ZEKA TEHDİT DEĞİL AVANTAJ OLABİLİR  

Yapay zekanın yükselişinin çalışanlar için aslında bir fırsat olduğuna değinen Andy Swann ise insanlara her zaman ihtiyaç olacağına dikkat çekiyor. “İstatistiklere göre küresel işgücünün yüzde 87’sinin işlerinden uzaklaştırılacağı düşünülüyor. Bu da insanların sadece yüzde 13’ünün sevdikleri işten para kazanabilecekleri anlamına geliyor. Birinin nefret ettiği bir işi otomasyona bağlayıp o kişiye özgür olma ve işine istediği gibi katkıda bulunma şansını verebiliyorsanız bu herkes için bir fırsat. Bunların hepsi yapay zekanın yükselişi ile gerçekleştirilebilir. Ancak önemli olan kısım, bunu nasıl doğru gerçekleştireceğiniz.” diyen Swann, teknolojinin ve yapay zekanın gelişimi konusunda niyetin çok önemli bir rol oynadığına dikkat çekiyor. Eğer insanların işleri makinelere devrediliyorsa ancak bu insanların geçinebileceklerinden emin olmak için hiçbir şey yapmıyorsak elimizdeki fırsatı kaybederiz diyen Swann, “Bu durumda güç ve zenginlik, makinelere sahip olan kişilerin elinde kalır ve bunun cezasını herkes çeker. O noktada da dünyamız, distopya filmlerine döner. Herkes, teknolojinin hayatımızda giderek artan rolünü göz önünde bulundurmalı ve bundan yararlandığımızdan emin olmalıdır. Yapay zeka ne kadar güçlenirse, onu herkesin çıkarına olacak şekilde kullanma potansiyeli de artar. Görevleri etkin şekilde yerine getirmekten tehlikeli olabilecek görevlerden insanları uzaklaştırmaya kadar herkes için pozitif bir gelecek kurma şansımız var. Teknoloji bizlere, problemlerimizin bazılarının üstesinden gelme fırsatı tanıyor, ancak onu bu şekilde geliştirmeliyiz.” şeklinde konuşuyor. 

Bugün hepimiz öyle ya da böyle yapay zekadan faydalanıyoruz. “Eğer yakınınızdaki kahvecileri bulması için Siri’ye soruyorsanız bu basit bir yapay zekayı kullanıyorsunuz anlamına gelir.” diyen Swann, yapay zekanın hayatımıza entegre olduğunu söylüyor. Teknolojide yaşanan bu değişimde eğitimin rolüne değinen Swann, yeni bir dünyada eski becerileri öğrenmenin yanlış bir başlangıç olacağını ve her çocuğun, teknolojiden olumlu şekilde yararlanmak için gerekli olan becerilere sahip yetiştirilmesi gerektiğini vurguluyor. 

Calum Chace

YENİ DÖNÜŞÜME AYAK UYDURURSAK KAZANIRIZ 

Neredeyse her gün yapay zeka tarafından beslenen yeni bir ürünün tanıtımını görüyoruz. İnsanlar kendilerine bu gelişmelerin nerede biteceğini soruyor. Şaşırtıcı gerçek şu ki yapay zeka devrimi daha yeni başladı. Yapay zekayla ilgili olarak gizlilik, güvenlik, önyargı, az sayıda tekel ve algoritma yönetimi gibi pek çok endişe kaynağı var. Yapay zeka tarafından önümüze konulan zorlukları aştığımızda geleceğimizi daha güzel bir hale getirebiliriz. Şu anda tamamen yapay zeka iş sektörünü ele geçirmiş değil. Ancak önümüzdeki ortalama 30 yıl içinde muhtemelen gerçekleşecek. İşlerin makinalar tarafından yapıldığı ve insanların öğrenmeye, sosyalleşmeye, keşfetmeye odaklandığı bir dünyada yaşayabiliriz. Pek çok kişi, insanların işsiz bir gelecekte anlam bulmakta zorlanacağını savunuyor. Ancak bence en büyük problem gelir ve hemen ardından uyum olacak. Kapitalizm ve liberal demokrasi, bize çok iyi hizmet etti ancak şimdiden zorlanmaya başlandı. İyi bir hayat için ihtiyacınız olacak tüm mal ve hizmetlerin fiyatının neredeyse sıfıra düşeceği bir bolluk ekonomisi geliştirmemiz gerekiyor. Yapay zeka bizleri, daha önce hiç görmediğimiz bir değişim dönemine doğru itekliyor. Bir jenerasyon sonra işin doğası tamamen değişmiş olacak ve belki de dünya üzerindeki en zeki ikinci tür olacağız. Bu yeni çağda önümüze sunulan zorlukları atlatmak ve muazzam fırsatları yakalayabilmek için gözlerimizi dört açmalıyız. 

Paul Hughes 

İNSAN KAYNAKLARINA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

Dijital dünyada insan olmak derken şunu anlamak gerekir; ‘Teknoloji, bize hizmet eden bir araçtır. Bizim teknolojiye hizmet etmememiz gerekiyor.’ Dijital bir dünyada insan olmak artık tüm insan kaynakları yöneticilerinin kucaklaması gereken bir düşünce şekli. İnsan kaynakları endüstrisi hızlı teknoloji değişikliği nedeniyle köklü bir değişime girdi. Günümüzün başarılı kuruluşları bu değişimin nasıl yönetileceğini değil aynı zamanda kendi bağlamlarında buna nasıl adepte olmaları gerektiğini anlıyorlar. Bu süreçte insan kaynaklarına önemli görevler düşüyor. Tüm İK yöneticilerinin iki konuyla ilgilenmesi gerekir: İşe Alma (doğru kişileri bulma) ve muhafaza (doğru kişileri bünyesinde tutma). Bu da ancak anlamlı ve ölçülebilir bir iş aracılığıyla başlatılır ve devamı sağlanır. 

Di Macdonald  

SORUN ÇÖZME BECERİSİNE SAHİP OLMALIYIZ 

Robotların asla yerine geçemeyeceği tek şey insan faktörüdür. Robotlar asla bir insan seviyesinde empati gösteremeyecek veya bağlantı kuramayacaklar. Peki, proaktif olup kendilerine tanımlanmamış sorunları çözebilecekler mi? Muhtemelen hayır. Bu yüzden sonraki kuşaklarımıza bu farkı öğretmeliyiz. Y kuşağının yapması gereken şey, becerilerinin kendilerini başarıya götürdüğünden emin olmak. Pek çoğunun zeki olduğunu ancak bir üst jenerasyonlarıyla bağlantı kurabilecek becerilere sahip olmadıklarını gözlemledim. Çok büyük ihtimalle kurumsal kariyerlerinin ilk yıllarında kendilerinden üst jenerasyondaki kişilere rapor veriyor olacaklar. Bu nedenle yukarı yönlü idare becerilerine sahip olmaları ve farklı jenerasyonlarla bağlantı kurup anlaşmayı başarmaları gerekiyor. Bu da hem Y kuşağı hem de onları yönetecek diğer jenerasyonlar için özfarkındalık ve eğitim gerektiriyor. Y kuşağına okulların öğrettikleri ile kurumsal hayatın onlardan  beklentileri arasındaki uçurumla ilgili eğitimleri vermek için Like Literally’i kurdum. Çünkü üniversiteler sadece akademik performansa bakıyor. Geç kalıp kalmadığınız, ne giydiğiniz veya yaşça sizden büyüklerle yakınlık kurup kuramadığınız gibi konularla ilgilenmiyorlar. Kurumsal hayatta ise bunlar önemli. Yani hem Y kuşağı hem de Z kuşağına öğrettiğim beceriler, diğer jenerasyonlarla iyi iletişim kurma becerilerini içeriyor. Yukarı yönlü yönetim yapmayı ve proaktif olmayı öğretiyoruz. En önemlisi de işyerlerinin yazılı olmayan kurallarını öğretiyoruz.  

İŞ DÜNYASI GELECEKLE BULUŞUYOR 

Management Centre Türkiye (MCT) tarafından bu sene ikincisi düzenlenen iş ve teknoloji haftası “&NOW Business&Tech Week” 2-3 Mayıs tarihleri arasında Volkswagen Arena’da gerçekleştirilecek. Merkezinde teknoloji olan, yönetim ve insan kaynakları kavramlarının iç içe geçtiği &NOW ile iş dünyası gelecekle buluşma fırsatı yakalayacak. Bu dönüşüme iş dünyasının nasıl hazırlanacağı hafta kapsamındaki en önemli etkinliklerden biri olan “Hello HR” teması ile düzenlenecek 24. İnsan Kaynakları Zirvesi’nde cevap bulacak. “Dijital Dünya, Teknolojik Dönüşüm ve İnsan Kaynakları” alt başlığında, değişen İK teknolojileri ve iş modelleriyle yeni dijital dünyada insanın konumlanmasıtartışılacak.