AYŞEN BATIGÜN
HAPİSHANEDEN ÇIKIP SARAYA GİTTİM VE TÜRKAN ŞORAY OLDUM!
Dizide en büyük abla Elanur karakterini canlandırıyor 29 yaşındaki Ayşen Batıgün. Çok saf, kim ne derse ona inanıyor, eşi Zeyrek’i de başkalarına kaptıracak korkusu yaşıyor. Batıgün’ü belki hatırlamıyor olabilirsiniz ama kendisi Osmanlı Kıyam dizisinde Hatice Sultan’ı canlandıran Türkan Şoray’ın gençliğini oynamıştı. Sadece o mu? 2008’de Vurgun adlı dizide de yine Türkan Şoray’ın genç haliydi. Batıgün, Osmanlı Kıyam dizisine dahil olma sürecini o kadar eğlenceli anlatıyor ki: “Yer Gök Aşk adlı dizide hapishanede maskülen bir karakteri oynuyordum. Hatta yattığım ranzanın üstünde Türkan Şoray’ın posteri vardı. O dizi bitti... Ertesi gün yeni dizi teklifi geldi, hapishaneden çıktım saraya yerleştim! Bir anda sultan oldum! Kendi kendime ‘Hapishanede yatıyordum, nereye geldim ben!’ dedim (gülüyor).”
TERS KÖŞE YAPTIM
Türkan Şoray’ın filmleriyle büyüdüğünü anlatan Batıgün, makyaj yapıldığında Şoray’a gerçekten çok benzediğini düşünüyor: “Osmanlı Kıyam’da çok benzedim. Ben de kendimi görünce çok şaşırdım! Türkan Şoray ile Sultan filminin galasında tanışmıştık o zaman bana ‘Sen bana ne kadar benziyorsun’ dedi. Çok zarifti, masaldan çıkan bir prenses gibiydi.”
Batıgün, ilk kez saf ve her şeye inanan bir karakteri canlandırıyor. Daha çok kötü karakterleri oynadığını, korku filmleriyle tanındığını söylüyor: “Genelde kötülük yapan, içine cin giren birini oynadığım için Elanur ters köşe oldu.” Peki neden hep kötü karakterleri canlandırması için teklif geliyor diye merak ediyorsanız, Batıgün’ün yorumu şöyle: “Bana çok masum göründüğümü söylüyorlar ama dizilerde her kötülüğü masum görünenler yapar ya... Öyle denk geldi. Wilma Elles ile Alman-Amerikan yapımı Katran adlı bir korku filmi yaptık. Ondan sonra hep o yönde teklif aldım. Aslında kötü de değilim ama Elanur gibi saf da değilim. Hatta Elanur’u izlerken bazen ‘Ne kadar saf, bu kadar da olmaz!’ diyorum.”
İkinci kez bir dönem dizisinde oynayan Batıgün “Dönem işlerini seviyorum çünkü farklı kıyafetler giyiyoruz. Setin atmosferi büyülüyor. Kostümü giydiğimde hakikaten o döneme gidiyorum” diyor. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi alan Batıgün, çocuk tiyatrosu yaparken çocuk psikolojisini daha iyi anlamak için üniversitede çocuk psikolojisi bölümünde okumuş. Önümüzdeki yıllardaki hedefleri arasında bir anaokulu açmak da var...
KEMAL ZEYDAN
ÇEYREK’İ SANKİ 10 YILDIR TANIYORUM
Dizide ‘Zeyrek’ rolündeki 30 yaşındaki Kemal Zeydan, iki kişi oynamanın hiçbir dezavantajının olmadığını söylüyor: “İki kişi olmak ve ikinci kişinin Serhan Abi (Ernak) olmasından çok mutluyum. Tecrübe açısından her şekilde bana yardım edebilecek bir insan. Serhan Abi benim için büyük bir güç. Hem iş ikiye bölünmüş oluyor, bazen ben ona yardım ediyorum, birbirimizi kurtarıyoruz. Birbirimizi iyi tanıyoruz ve çok uyumluyuz.” O uyumu nasıl yakaladıklarını soruyoruz, Kemal Zeydan “İlk tanıştığımızda sanki 10 yıldır birbirimizi tanıyormuşuz gibi ona yapıştım. Ben bu insanla bir şey yapacaktım ve başarılı olmamız gerekiyordu. Hakikaten kendisini çok sevdim, tanıştığımızdan beri dip dibeyiz! Tabii ki keyifli atışmalarımız oluyor ama uyuşamadığımız bir konu yok.” Rolü gereği yarım bıyığı olan Zeydan, “Filinta dizisi başladığından beri yani bir buçuk yıldır böyleyim” diyerek artık alıştığını söylüyor.
SERHAN ERNAK
BİR ŞİŞMAN BİR ZAYIF EKSİĞİMİZ VARMIŞ
Serhan Ernak, dizinin Çeyrek’i... Onun Çeyrek olma hikayesine gelirsek, Ernak “Böyle genç göründüğüme bakmayın 21 yıldır oyunculuk yapıyorum. 42 yaşındayım. Filinta dizisindeki Hasan karakteri için görüşüyordum ama o karakter için biraz sevimli gelince dizinin iki komiği Zeyrek ile Çeyrek gündeme geldi” diyor. Peki adının neden Çeyrek olduğunu sorarsanız yanıtını o da bilmiyor: “Çeyrek ekmekten geliyordur belki.”
KAĞIT MENDİLİ UNUTAMAZSIN
Zeyrek ile Çeyrek karakterleri pek çok kişi tarafından Laurel ile Hardy tiplemesine benzetiliyor. Ernak “Demek öyle bir açık varmış, bir şişman bir zayıf eksiğimiz... Uzun süredir ikili komik yoktu. Kemal ile aramızda 11 yaş fark var. Kendisi çok saygılı, mesleki açıdan çok hevesli ve azimli. İkili olarak ne yapması gerektiğini fark etmiş. Bu bana da rahatlık veriyor. İkili oynamak daha kolay sanki.” Ernak’a göre bir dönem dizisinde oynamanın her şeyi zor: “Mesela ben küpe takıyorum kulak deliklerinin mutlaka kapanması gerekiyor. Dönemin kostümleri zor, elinde kağıt mendil bulunduramazsın. Avantajı da çok fazla. O dönemin bir naifliği, saflığı, elektronik girmemişliği var.”
İSMAİL HACIOĞLU
DİZİ BİTER BİTMEZ BIYIKLARI KESECEĞİM
Yıllar önce Kabadayı adlı filmde oynarken söyleşi yaptığımız İsmail Hacıoğlu, aradan geçen 8 yıla rağmen hiç değişmemiş. “Siz hiç yaşlanmayacak mısınız?” diye sorduğumuzda “İnşallah. Belli mi olur bir yaştan sonra...” yanıtını veriyor. İsmail Hacıoğlu, dizinin Meftun’u. Zeyrek ile Çeyrek’in aynı babadan kardeşi. Üçkağıtçı ve serseri bir karakter. Ama kardeşler arasında en çok onun kafası çalışıyor. “Maalesef ona denk gelmiş” diyor Hacıoğlu ve kendi deyimiyle “Başka bir telden” yeniden izleyiciyle karşılaşmaktan memnun olduğunu söylüyor: “Ters köşe oldu. Keyifli bir çalışma ortamı var. Zeyrek ile Çeyrek süperler, onlara üçüncü kardeş olmak çok güzel.” O da dizi nedeniyle tıpkı Kemal Zeydan gibi yarım bıyık bırakmış: “Enteresan oldu. Dizi biter bitmez bıyıkları keseceğim. Günlük hayatta sevilebilecek bir şey değil (gülüyor).”
Bu arada Hacıoğlu’nun hayranlarına bir mesajı var: “Sosyal medyadaki hiçbir İsmail Hacıoğlu ben değilim. Ben sosyal medyayı kullanmıyorum. Lütfen oradaki hesaplara itibar etmeyin:”
FUNDA BOSTANLIK
EDİZ HUN KEŞKE BABAM OLSA!
Geçen yıl Türkiye’ye gelen ve kariyerine bir tiyatro oyununda rol alarak başlayan 27 yaşındaki Funda Bostanlık, Filinta dizisinde bir bölüm rol aldıktan sonra şimdi Zeyrek ile Çeyrek’te gözü açık, tez canlı bir karakter olan Sadenur’u canlandırıyor. Bostanlık, Almanya’nın Köln şehrinde doğum büyüyen, orada konservatuvarda tiyatro ve film bölümünü bitiren bir oyuncu. Bostanlık, Almanya’da dizilerde de rol aldığını ancak eğitimi sürdüğü için kısa süreler oynayabildiğini söylüyor: “Ayrıca Almanya’da pek güzel dizi yok. Toplasanız 5-6 dizi var, 15-20 yıldır da sürüyor. Türkiye ise dizi sektörü açısından çok zengin. Dönem yapımlarından komediye her şey var.”
TV’NİN İÇİNE GİRDİM
Yeşilçam filmleriyle büyüdüğünü anlatan Bostanlık “ Türkan Şoray, Gülşen Bubikoğlu... Ediz Hun’a bayılıyorum! Onların filmlerini izlerken televizyonun önüne geçer yapışırdım. Bana ‘Kızım yakında televizyonun içine gireceksin’ derlerdi, girdim! Hep aile dizisinde rol almayı istiyordum, dualarım kabul oldu Zeyrek ile Çeyrek’te rol aldım” diyor. Bostanlık’ın bir de hayali var: “Ediz Hun ile karşılıklı oynamak istiyorum. Babamı oynamasını çok isterim. Çok sevdiğim ve saydığım bir oyuncu. Bir de çatlak karakterleri canlandırmayı arzu ederim.”