Türkiye’nin suyunda şifa var

Son yıllarda doğal kaynaklara dönmek, doğal besinlerle beslenmek, hastalıkları doğal yöntemlerle iyileştirmek tüm dünyada yükselen bir trend haline geldi. Temiz hava, doğal besinler, doğal tedavi yöntemleri, gelişen teknolojiye rağmen giderek insanların daha fazla tercih ettiği değerler. Bu alanda sağlık turizminin önemli dallarından biri olan kaplıcalar da sıkça ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Türkiye’de coğrafi yapısı ve iklimi dolayısıyla çok sayıda kaplıca bulunuyor. Araştırmalara göre, kaynak zenginliği açısından Türkiye, dünyadaki ilk 7 ülke arasında yer alıyor. Bir bakıma Türkiye termal turizmin cenneti olarak adlandırılıyor.

DENİZLİ’NİN SUYU TANSİYON DÜŞMANI

Denizli, kaplıcaları termal turizmin en gözde merkezlerinden biri. Yüzyıllardır şifa dağıtan Denizli Kaplıcaları arasında en ünlüsü olan Karahayıt,  50 derecelik kırmızı suyu ile biliniyor. İçme kürleri sindirim sistemi bozukluklarında, safra kesesi ve safra yollarının kronik iltihaplarında, şişmanlık, diyabet, gut hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılır. Ayrıca dolaşım sistemi, kalp, beyin ve damar rahatsızlıkları, tansiyon ve romatizmal sendromlarına da faydalı. Pamukkale kaplıca suyu; kalp ve damar, dolaşım sistemi, beyin damarları rahatsızlıklarında, bronşit ve astım vakalarında, romatizmal sendromlarda tedavi amaçlı kullanılıyor.

AFYON’DA GENÇLİK GÜZELLİK İKSİRİ

Afyon, sahip olduğu çok sayıda termal kaynak ile romatizma, felç, farenjit ve deri iltihaplarına şifa dağıtıyor. Türkiye’nin kaplıcaları ile ünlü şehirlerinden biri de Afyon. Birbirinden farklı termal kaynaklara sahip Hüdai, Ömer, Heybeli ve Gazlıgöl kaplıcaları, villa, apart otel seçenekleriyle hizmet veriyor. Sandıklı Kaplıcaları için sıcak suların en şifalısı olduğu söylenir. Sandıklı kaplıcalarının suları için gençlik ve güzellik iksiri denilir. Bunun sebebi, kaplıca suyunun yüksek kükürt oranına sahip olması. Sandıklı kaplıcalarının iyi geldiği hastalıklar kısaca; cilt hastalıkları, romatizma, böbrek taşı, kadın hastalıkları, solunum yolları hastalıkları ve kireçlenmedir.

BAŞKENT DÜNYA SIRALAMASINDA

Ankara’ya yaklaşık bir saat mesafede bulunan Kızılcahamam içilebilen doğal maden suları ile meşhur. Kızılcahamam Kaplıcaları, karaciğer, böbrek, mide ve kalp ve kan dolaşım hastalıklarına iyi geliyor.Ayaş Karakaya Kaplıcaları’nda 31 derece sıcaklığındaki su ile yapılan banyo, romatizma, siyatik, nevroloji, kadın hastalıklarına ve kırık çıkık tedavilerinde kullanılıyor. Haymana Kaplıcaları ise dünya sıralamasında ikinci sırada yer alıyor.  45 derece sıcaklığı ile romatizma, deri, kalp ve kan dolaşımı, nevralji, solunum yolu, kadın hastalıkları, sinirsel ve kas yorgunluğu hastalıklarına etkili. 

DEPRESYONUN İLACI BURSA’DA

Yeşil bitki örtüsü ve bol oksijeni ile sağlık merkezi olan Bursa’da çok sayıda kaplıca yer alıyor. Bursa’daki kaplıcalar, başta sinir ve cilt olmak üzere, romatizmal rahatsızlıklar, kilo problemleri gibi sorunların çözümünde yardımcı oluyor. Oylat Kaplıcaları için ölmek üzere olan hastaları bile tedavi ettiğine inanılır. Suyundaki şifa 40 derece kaynayarak doğal haliyle kullanıma hazır olmasıdır. Oylat Kaplıcaları özellikle ağrılı sinir hastalıkları için bire bir.  Kara Mustafa Hamamı’nın 55 derece çıkan suyu romatizma, nevralji, gut, egzama, kemik kırıklarında, kadın hasatlıklarında etkin şifa kaynağıdır. Çekirge Kaplıcaları cilt hastalıklarından iç hastalıklarına, şişmanlık ve solunum yolu hastalıklarına kadar birçok bedensel rahatsızlığa etkin şifa kaynağı.

SİNİR-STRESE ÇÖZÜM YALOVA

Türkiye’nin ilk kaplıca tesislerine ev sahipliği yapan Yalova’ya gelen ziyaretçiler özellikle çamur banyolarına ilgi gösteriyor. Suda sodyum oranı yüksek olan Tuzla Kaplıcaları astım tedavisi için özellikle öneriliyor. Suyu ayrıca karaciğer, safra kesesi, deri, kadın hastalıkları, psikolojik, idrar yolları hastalıkları ve romatizmada etkili. Armutlu’da su sıcaklığı 55-60 derece. Armutlu radyoaktivitesi yüksek kaplıcalar sınıfına giriyor. Buradaki kaplıcaların da kalp sağlığında, asidin vücuttan atılmasında, sinirler üzerinde, iltihabi, kadın hastalıklarında, yaraların iyileşmesinde, mide ve bağırsak,  karaciğerin düzenli çalışmasında, hormonların düzenlenmesinde ve idrar söktürücü olarak faydalarının olduğu biliniyor.  

AVRUPA’NIN GÖZÜ ANADOLU’DA

Ülkemiz termal sularının, hem debi ve sıcaklıkları hem de çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleriyle Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşıyor. Eriyik maden değeri açısından yüksek, kükürt, radon ve tuz bakımından da zengin. Anadolu’da tarihe dayanan özellikleri ile halk arasında sayfiye kültürü durumuna gelen jeotermal merkezlerin bazılarında uygun iklim koşullarının etkisi ile kür mevsimi 200 güne kadar çıkabiliyor.  Biz de Yalova’dan Bursa’ya, Kızılcahamam’dan Afyon’a kadar Türkiye’de yer alan çok sayıda kaplıcayı araştırdık. Bakın hangi kaplıca neye şifa?

BALIKESİR’DE TİROİDE DOĞAL TEDAVİ

İstanbul’un üç saat uzağındaki Balıkesir’in Gönen, Edremit ve Susurluk ilçelerinde çok sayıda termal kaynak yer alıyor. Gönen Kaplıcaları kadın hastalıkları, felç, mide ve 12 parmak ülseri, hazımsızlık, safra kesesi tembelliği, kalın bağırsak spazmları, her çeşit romatizma, kireçlenme, ruhsal sıkıntılara bağlı ağrı ve huzursuzluklara iyi geliyor. Edremit Güre Kaplıcaları üst solunum yolları astım, guatr, kireçlenmeler, sedef, böbrek taşı ve kumları ve karaciğer rahatsızlıklarına şifa oluyor. Derman Kaplıcası 56 derece sıcaklıktaki şifalı su romatizma, arterite rahatsızlıklarına ilaç gibi geliyor.

BOLU BİN DERDE DEVA

Bolu’da çok sayıda kaplıca yer alıyor. Burada şifalı sular Küçük ve Büyük kaplıcalar olarak iki merkez üzerinde bulunuyor. Karacasu mevkiinde ve Kuzey Anadolu fayına bağlı olarak oluşmuş iki kaynak yer alıyor. Karacasu Kaplıca suları öylesine şifalıdır ki; burada Sağlık Bakanlığına bağlı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bulunuyor. Kaplıca suyundaki mineraller hastalıkların tedavisinde ve cilt lekelerinin giderilmesinde son derece etkili. Kaplıca suyunun içimi son derece lezzetlidir.