5 Mayıs 2024 Pazar / 27 Sevval 1445

Cuma Hutbesinin bu haftaki konusu ne? Diyanet 22 Nisan 2022 Cuma Hutbesi

22 Nisan cuma hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesi üzerinden paylaşıldı. Cuma namazı için camiye gidecek olan vatandaşlar, 'Cuma Hutbesinin bu haftaki konusu ne?' sorusuna yanıt arıyor. Cuma hutbesinin bu haftaki konusu Kadir Gecesi ile ilgili oldu. İşte Diyanet 22 Nisan 2022 Cuma hutbesi

22 Nisan 2022 Cuma 11:48 - Güncelleme:
Cuma Hutbesinin bu haftaki konusu ne? Diyanet 22 Nisan 2022 Cuma Hutbesi

Cuma hutbesinin bu haftaki konusu ne? sorusunun yanıtı, cuma namazı için camilere gidecek olan vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Cuma hutbesinin bu haftaki konusu "Leyletü'L-Kadr: İlahi Lütuf ve ikram gecesi" oldu. Kadir gecesinin önemine değinilen bu hutbede Kadir Gecesinde yapılacak ibadetlere dair detaylar yer alıyor. İşte Diyanet 22 Nisan 2022 Cuma Hutbesi

CUMA HUTBESİNİN BU HAFTAKİ KONUSU : KADİR GECESİ

Bu hafta Cuma hutbesinde; Kadir suresinde geçen ayetler ve Kadir Gecesinin önemine dair konular yer alıyor. Kadir Gecesi, Kur'an-ı Kerim'in dünyaya indiği gecedir. Bu gecede edilen dualar ve ibadetlerin ne kadar kıymetli olduğundan bahsedilmektedir. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu hafta için hazırladığı Cuma hutbesi...

22 Nisan Cuma Hutbesi konusu ve ayrıntıları şu şekilde:

LEYLETÜ'L-KADR: İLAHİ LÜTUF VE İKRAM GECESİ

Muhterem Müslümanlar!

Hutbemin başında okuduğum Kadir suresinde Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "Şüphesiz biz, Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve Cebrail, Rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur."

Okuduğum hadis-i şerifte Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: "İnanarak ve sevabını Allah'tan umarak Kadir gecesini ihya eden kimsenin geçmiş günahları bağışlanır."

Aziz Müminler!

Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise ebedi azaptan kurtuluş vesilesi olan Ramazan-ı Şerif'in son günlerindeyiz. Bu müstesna günler, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini içinde barındıran günlerdir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde "Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın!" buyurmuştur.

Kadir gecesi, rahmet ve mağfiretin sağanak sağanak yağdığı, inanan gönüllerin sevgi ve merhametle coştuğu mübarek bir gecedir. Kadir gecesi, unuttuğumuz değerleri hatırlatan, körelen vicdanlarımıza hayat sunan eşsiz bir gecedir. Allah Resûlü (s.a.s) bu gece hakkında ümmetini şöyle uyarmıştır: "Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir."

Kıymetli Müslümanlar!

Kadir gecesini kıymetli kılan, o gece indirilen Kur'an-ı Kerim'dir. O Kur'an ki Rabbimiz tarafından gönderildiğine asla şüphe olmayan Kelâmullah'tır. Okunması ibadet olan Zikir'dir. Hak ile batılı, iyi ile kötüyü, eğriyle doğruyu birbirinden ayıran Furkan'dır. İlahi hitap ve ikazın bütün incelikleriyle anlatıldığı Hikmet'tir. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlara hidayet yolunu apaçık gösteren Mübin'dir. Buyruklarını düstur edinenleri, ömrünü Kur'an'ın yolunda geçirenleri iki cihanda yücelten Aziz'dir.

Değerli Müminler!

Ramazanın son günleri aynı zamanda itikâf zamanıdır. Nitekim Peygamberimiz, Ramazanın son on gününde itikâfa girmiştir. İtikâf, müminin dünyevi şeylerden uzaklaşarak kulluk bilincini tazelemesidir. Gece gündüz ibadet ve tefekkürle, hamd ve şükürle, tövbe ve istiğfarla meşgul olmasıdır. Bu sayede bizler kendimizle yüzleşme imkânı buluruz. Dünya meşgalesi içinde unuttuğumuz sorumluluklarımızı, akıbetimizi ve ahiretimizi yeniden hatırlarız.

Aziz Müslümanlar!

İçinde bulunduğumuz Ramazanın bu son günlerini ve Kadir gecesini ilahi bir lütuf ve ikram olarak görelim. Zihnimizi ve gönlümüzü Kur'an'a bağlayalım. Onu daha çok okuyalım, anlayalım, yaşamaya ve yaşatmaya gayret edelim. Hatalarımızdan, günahlarımızdan pişman olup vaz geçelim. Ömrümüzün tamamını bereketlendirmek için her gecenin kadrini bilelim, her nimetin şükrünü eda edelim. Böylelikle Rabbimizin mümin kullarına vadettiği Firdevs cennetine varis olalım.

Hutbemi Resûl-i Ekrem (s.a.s)'in şu duasıyla bitiriyorum:

اَللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّى "Allah'ım! Sen affedicisin, ikram sahibisin, affetmeyi seversin, beni de affet."