25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Mardin'de Nihat Hatipoğlu izdihamı

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde konferans veren ünlü İlahiyatçı Prof Dr. Nihat Hatipoğlu’na ilgi büyüktü.

MEHMET DİNLER/STAR9 Aralık 2012 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Mardin'de Nihat Hatipoğlu izdihamı
Yoğun ilgi nedeniyle yarım saat geç başlayan konferansa gösterilen ilgi organizasyon görevlilerini şaşırttı.

Kızıltepe Mova Salonu tıklım tıklım dolduran seyirciler tarafından büyük bir coşku ve teveccühle karşılandı. Salonu dolduran 5 bin kişinin büyük bir kısmının bayanlardan oluşması dikkat çekti.

Mardin’de bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Diyarbakır eski Müftüsü olan dedesi Molla Halil’in torunu olduğunu, Rahmetli dedesi Molla Halil’in de daha önce Mardin’e bağlı olan Gercüş ilçesinden olduğunu hatırlattı ve hemşerileriyle birlikte olmanın sevinç ve heyecanını yaşadığını söyledi.

Küçük yaştan beri kendisini güçlü bir iman ve peygamber hayatı yoluna adanmış bir yaşam seçtiğinin altını çizen Hatipoğlu, 7 yıl İmam Hatiplerde okudum, 5 yıl ilahiyat okudum, iki yıl Siirt’in Tillo ilçesinde medrese eğitimi gördüm, iki yıl da Mısır’da El Ezher Üniversitesi’nde kaldım. Bütün bunları Allah’ın tek elçisi olan peygambere olan itaat ve sevginin tezahürü olarak gerçekleştirdiğini söyledi.

"ÇEKTİĞİ ÇİLEYİ UHUD BİLE ÇEKMEMİŞ"

Konuşmasında kendine has üslubuyla Peygamberimizin hayatından ve yüce ahlakından kesitler anlattı. Hatipoğlu, ”Peygamberimiz efendimiz çok çileli bir yaşam geçirmiştir. Öyle bir yaşam geçirdi ki taşı bile ağlatacak bir yaşam hikayesidir bu. Gayri Müslim yazarların bile irdelediği ve ‘Gerçek devrimci ancak odur’ dedikleri bu yaşamda efendimiz peygamberlik hayatının 13 çileli yılını Mekke’de, 10 çileli yılını ise Medine’de geçirdi. Efendimizin yüce din islamı anlatmak için çektiği çilenin tarifi olamaz, mübarek ağzıyla bir gün Uhud dağına karşı durur ve şöyle der; “Ey Uhud, benim çektiğimi sen çekseydin eğer inan sen bile paramparça olurdun. “ der. Efendimiz, müşriklerle mücadele edip, hak din islam’ı anlatmak için çalışırken ailesinde yaşadığı acıların tarifi de imkansızdır. Peygamber efendimizin 4 kız, 3 erkek olmak üzere 7 çocuğu vardı ve bu 7 çocuğundan 6’sı 30 yaşını dahi göremediler. Diğer bir deyişle Efendimiz, 7 çocuğundan Altısını kendi elleriyle defnetmiştir. Bu nasıl bir itikat, nasıl bir teslimiyet ve nasıl bir inançtır, varın siz düşünün.” dedi.

Peygamber aşkına değindiği konuşmasında, kendisine her yerde gösterilen ilginin Nihat Hoca"ya değil peygamber aşkına olan sevginin yansıması olduğunu anlatan Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Peygamber efendimizin hayatından çeşitli örnekler vererek, özellikle Anne ve babalara seslendi ve çocuklarına peygamber hayatını ve ahlakını anlatmaları konusunda uyardı.

Yaklaşık iki saat süren ve zaman zaman küçük çaplı izdiham manzaralarının yaşandığı konferansı alkışlar arasında tamamlayan Prof Hatipoğlu’na konferans bitiminde çiçek verip kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirmeye çalışan hayranları uzun kuyruklar oluşturmaları dikkat çekti.