19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

AB'den kopan İngiltere gözünü Doğu'ya dikti! 'Süveyş'in Doğusu' stratejisine tarihi geri dönüş mü?

İngiliz ve ABD'li akademisyenler, Brexit sonrası İngiltere'nin Hint-Pasifik bölgesindeki ekonomik etkisini ve askeri varlığını genişletmeyi hedeflediğini söylüyor. Ayrıca İngiltere'nin, ABD'nin Çin'e karşı mücadelesinde, dengeleyici pozisyon almaya çalıştığı belirtiliyor. Uzmanlara göre İngiltere, 'Süveyş'in Doğusu' stratejisine geri dönüyor.

star.com.tr24 Kasım 2020 Salı 14:13 - Güncelleme:
AB'den kopan İngiltere gözünü Doğu'ya dikti! 'Süveyş'in Doğusu' stratejisine tarihi geri dönüş mü?

Birleşik Krallık'ta en etkili merkez sağ düşünce kuruluşu olarak tanımlanan Policy Exchange, ülkenin Brexit sonrası Hint-Pasifik Bölgesi stratejisini özetleyen bir rapor hazırladı.

Düşünce kuruluşuna göre rapor, Birleşik Krallık, Kanada, ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya, Güney Kore, Hindistan, Sri Lanka ve Endonezya'nın eski siyasi ve askeri liderleri tarafından dile getirilen "Britanya'nın Hint-Pasifik bölgesindeki rolü hakkında geniş bir fikir birliğini' yansıtıyor.

Bu ülkeler, İngiltere'nin Hint-Pasifik Bölgesi'ndeki rolünün artması çağrısında bulunuyor ve Çin'in yükselişiyle yüzleşmek için ABD ile birlikte hareket etme gerekliliği konusunda ısrar ediyor. Bu amaçla, yeni özetlenen strateji Britanya'nın Hint-Pasifik serbest ticaret anlaşmalarına üyeliğini ve bölgedeki yıl boyunca askeri varlığının genişletilmesini öngörüyor.

Asya meselelerinde uzman İngiliz yazar ve eski BBC Pekin Bürosu şefi Humphrey Hawksley, İngiltere'nin Hint-Pasifik'te sürekli 'başıboş' şeklinde eleştirilen politikalarını ele alma, Avrupa ile gergin ilişkisi nedeniyle yön değiştirme ve Brexit'in başarısını gösterme fırsatına sahip olduğunu söylüyor.

İngiltere ile AB arasında Brexit sonrası ticaret anlaşması müzakereleri henüz meyve vermemiş olsa da, İngiliz muhafazakar düşünce liderleri, ülkenin Hint-Pasifik bölgesindeki ticaret ve yatırım stratejisini genişletme amaçlı Doğu'ya döndü. Bu eğilim, şu şekilde özetleniyor.

· Birleşik Krallık'ı küresel GSYİH'nın % 13'ünden fazlasına ve dünyanın % 13'üne bağlayacak olan, Obama dönemi Trans-Pasifik Ortaklığının (TPP) "güncellenmiş" bir versiyonu olan Trans Pasifik Ortaklığı için Kapsamlı ve Aşamalı Anlaşmaya (CPTPP) dahil etmek.

· Dijital serbest ticaret anlaşmalarının yapılması.

· Amerikan ve bölgesel öncülüğündeki ekonomik girişimleri desteklemek için bir Hint-Pasifik Yatırım Mekanizmasının oluşturulması.

· Yatırımcıları ayrımcı uygulamalardan korumak ve yatırımcıların uluslararası hukuk kapsamında tahkime girmesine izin vermek için" bir Hint-Pasifik çokuluslu yatırım anlaşması oluşturmak.

· Daha fazla Hint-Pasifik şirketini Birleşik Krallık'ta ve müttefik Menkul Kıymetler Borsalarında vb. listelemeye teşvik etmek.

Hawksley, bu stratejinin Britanya'nın Asya hükümetleriyle Brexit sonrası ticaret anlaşmaları yapma ve yeni Pasifik Kıyısı ticaret grubu CPTPP'ye katılma şansını artıracağanı söylüyor.

ÇİN'E KARŞI ABD'NİN YANINDA DURACAK

Bu arada rapor, "Yükselen Asya" anlatısının, Hint-Pasifik bölgesinin geri kalanına rağmen, Çin'in rolünü vurguladığını öne sürüyor. Çin'in hızlı büyümesi ve bölgesel önceliğe yükselmesi ile giderek daha fazla şekillenen yeni bir Çin merkezli düzen konusunda uyarıyor. Bu bağlamda makale, Çin ile artan stratejik rekabette, Amerika Birleşik Devletleri'ne katılma çağrısında bulunuyor.

Hawksley, İngiltere'nin ABD'nin Çin karşıtı tutumunu destekleyeceğini belirterek, şu ifadeleri kullanıyor:

Hint-Pasifik'te daha büyük bir İngiliz varlığı, ABD'nin Çin ile olan gerilimlerinin ikili olmadığı yönündeki argümanını desteklemeye yardımcı olacaktır. Politikanın merkezinde, Başbakan Boris Johnson'ın yirmi yıldır ülkenin en iddialı konuşlandırması olarak nitelendirdiği yeni uçak gemisi HMS Queen Elizabeth'in önümüzdeki yıl Hint-Pasifik üzerinden yelken açması yer alacak.

Yazara göre, Birleşik Krallık'ın bölgedeki askeri varlığı, ABD ile ilişkileri güçlendirecek ve Brexit sonrası İngiltere'nin acilen ihtiyaç duyduğu 'ABD ile bir ticaret anlaşmasının önünü açacak.

Maryland Üniversitesi'nde kamu politikası profesörü olan John Short, Britanya'nın Hint Pasifik'teki açık stratejik dönüşünün "bölgede Çin karşıtı bir ittifakın harekete geçirilmesine yönelik bir eğilimin devamına işaret ettiğini belirtiyor.

Birleşik Krallık, Çin'in bölgedeki yükselişine, özellikle de Güney Çin denizi üzerindeki iddialarına caydırıcı bir gövde gösterisi yapmak isteyen Hindistan, Avustralya ve ABD tarafından memnuniyetle karşılanacaktır.

HİNT-PASİFİK'E TARİHİ BİR GERİ DÖNÜŞ MÜ?

John Short'a göre, Hint-Pasifik bölgesi ülke siyasetinde uzun süredir gündem maddesi olmasına rağmen, son raporda ana hatlarıyla belirtilen strateji, Britanya'nın dış stratejisinde büyük bir değişikliği temsil ediyor. Short'un Sputnik'ten Ekaterina Blinova tarafından derlenen ifadeleri şöyle:

Hindistan ve komşu Güneydoğu kolonileri İngiltere için önemli bir zenginlik kaynağıydı ve 1964 gibi geç bir tarihte bile, Güneydoğu Asya'daki İngiliz savunma varlığı İngiliz askeri harcamalarının en pahalı unsuruydu. Daha sonra, 1968'de, tüm Birleşik Krallık güçleri 'Süveyş'in doğusundan' çekildi. İngiltere, özellikle Singapur ve Hong Kong'un finansallaşmasında yer almaya devam etti, ancak askeri müdahaleye karşı çok temkinliydi.

Analistlerin bu çıkarımlarına rağmen, İngiltere'nin Avustralya kadar Çin pazarlarına bağımlı olmasa da, Çin ile önemli mali bağları olması durumu karmaşık bir hale getiriyor.

Uzmanlara göre, tüm bunların yanı sıra, Birleşik Krallık hükümetinin şu anda ortaya çıkan Çin karşıtı koalisyona belki de sembolik destek gösterilerinden çok daha fazlasını yapıp yapmayacağı tartışmalı ve büyük ölçüde değişen jeopolitik mülahazalara bağlı. 

star.com.tr