Afrika planlarını Türkiye üzerinden yaptılar! Anahtar Ankara'nın elinde itirafı: Kıtada fırtına gibi esiyorlar

Afrika'da esmeye devam eden Türkiye rüzgarı Batı'nın gündeminde geniş yer bulmaya devam ediyor. ABD basını, silah ve altyapı anlaşmalarının, darbelerin Fransa ve ABD'nin rolünü bozduğu Sahel'de Türkiye'nin güvenilir bir ortak olarak konumunu giderek güçlendirdiğini açıkladı.

RUSYA'YA KARŞI İLK AKLA GELEN GÜÇ TÜRKİYE

Türkiye'nin "çözüm odaklı" diplomasisinin, Rusya'nın Afrika'da önceliği güvenliğe veren politikasıyla taban tabana zıt olduğu ifade edilen haberde, Batı'nın, Ankara ile bu konuda ilişkilerini güçlendirerek, Rusya'ya karşı önemli bir avantaj elde etmesi gerektiği aktarıldı.

ABD'nin Afrika'daki rolü zayıflarken, Türkiye'nin rolünün giderek arttığı ifade edilen haberde, yeni savunma anlaşmaları, artan diplomatik angajmanlar ve Burkina Faso, Mali ve Nijer'de sömürge karşıtı söylemler benimseyen yeni hükümetlerle ortak ekonomik kalkınma projeleri imzalayan Türkiye'nin, Batılı güçlerin çekilmesinden sonra oluşan boşluğu doldurmak için Kremlin ile harekete geçtiği ifade edildi. Türkiye'nin, Sahel hükümetleri ile yeni güvenilen ülke ve devlet öncülüğündeki yaklaşımın, diğer Batılı güçlerin kısıtlandığı bir dönemde bölgesel güvenlik dinamiklerini etkileyebilecek konumdaki ülkelerden biri olmasını sağladığı aktarıldı.

ANAHTAR TÜRKİYE'NİN ELİNDE

Türkiye'nin Sahel'deki girişimlerinin öncelikle kendi stratejik hedeflerine ve ulusal çıkarlarına göre şekillendiği ifade edilen haberde, Ankara'nın artan etkisinin, ABD ve müttefiklerinin bölgeye yönelik yaklaşımlarını yeniden ayarlayabilecekleri nadir bir kanal sunduğu dile getirildi.

Türkiye'nin Sahel'deki askeri işbirliğinin, Afrika'da yükselen bir güç olarak kendini konumlandırma konusunda yaklaşık 20 yıllık deneyimine dayandığı ifade edilen haberde, kalkınma yardımları, kültürel bağlar ve büyükelçilik açılışları yoluyla başlayan yumuşak güç hamlesinin özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi yükselen güçler arasında lider olarak konumlandırma hedefi doğrultusunda bir savunma ve altyapı stratejisine dönüştüğü aktarıldı.

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının Sahel'deki operasyonlarını yavaşlattığının altı çizilen haberde, Türkiye'nin ise bölge ülkelerinin ordularına uygun fiyatlı, "hızla konuşlandırılabilir" teçhizat sunabildiği ifade edildi. Askeri-endüstriyel talepleri karşılamakta zorlanan Rusya'nın giderek güvenilmez bir ortak haline geldiği vurgulanan haberde, Sahel'deki müşterilerin, Rus vekil güçlerinin başarısız operasyonları ve silah sözleşmelerini yerine getirememesinden giderek daha fazla hoşnutsuzluğa kapıldığı dile getirildi.

Batı'nın bağlantıları yeniden kurarak, güven inşa etmek ve daha yüksek kapasiteli tedarik hatları kurmasının zaman alacağı belirtilen haberde, Türkiye gibi alternatif ortakların bu durumdan oldukça faydalandığı ifade edildi.

BAYRAKTAR TB2 VE AKINCI'YA VURGU YAPILDI

Rusya'nın paralı asker konuşlandırmalarına ve doğrudan muharebe görevlerine odaklanmasının aksine Türkiye'nin savunma anlaşmaları, yatırımlar, istihbarat paylaşımı ve teknoloji transferleri ile kıtada önemli görevler elde ettiği dile getirildi. Bu kapsamda, Ankara'nın özellikle Baykar üretimi Bayraktar TB2 ve AKINCI insansız hava araçları gibi düşük maliyetli ve yüksek kabiliyetli platformlar tedarik ederek Afrika pazarında fırtına gibi estiği ifade edildi.

Rusya ve Türkiye arasındaki rekabetin, bölgedeki nüfuzunu kaybeden Batılı güçler için endişe doğurmakla birlikte, aynı zamanda benzersiz bir açılım da sunduğu vurgulandı. Rus güvenlik güçleri Sahel'deki tehditleri azaltma çabalarında büyük ölçüde başarısız olsa da, Türkiye'nin yerel güçlerle etkileşimini artırma fırsatına sahip olduğu, bölgeyle doğrudan etkileşimde bulunan tek Batılı ortak gücün Ankara olduğu ifade edildi. Türkiye'nin etkisinin, potansiyel olarak Rus nüfuzunu bozabileceği ve güvenlik stratejisi konusunda Batı ile koordinasyon sağlayabileceği dile getirildi. Ankara'nın söz konusu bu büyüyen gücünün, kritik mineral varlıklarına, savunma altyapısına ve kıta genelindeki üst düzey siyasi ilişkiler sağlamada, dışlanan Batı'ya bölge ile erişim sağlayabileceğinin altı çizildi.