Assange'ın, 19 Haziran'da Ekvador Büyükelçiliği'ne sığınmasından bu yana Londra polisi, Knightsbridge semtinde bulunan büyükelçilik binasının önünde 24 saat nöbet tutuyor.
Londra Belediyesi, 20 Haziran ile 10 Eylül tarihleri arasında Londra polisinin Büyükelçilik binası önünde nöbet tutmasının maliyetinin 905 bin sterlin olduğunu açıkladı. Assange'ın büyükelçilikten kaçmaması ve çıkması halinde tutuklanması için nöbet tutan polisin, devlete günlük maliyetinin ise yaklaşık 11 bin sterlin olduğu bildiriliyor. Wikileaks'in kurucusunun Ekvador Büyükelçiliği'nde kalma süresi uzadıkça, bu masrafların artmasından endişe ediliyor.
İngiliz basını Assange'ın, Londra'da iki yıl devam eden mahkeme süreci ve polis masrafları dahil, vergi mükelleflerine maliyetinin 2 milyon sterline ulaştığını yazıyor. Basın, İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May'in bu konuda baskı altında olduğunu ve eleştirildiğini de aktarıyor.
Assange'ın durumuyla ilgili İngiltere ile İsveç arasında henüz diplomatik bir çözüm bulunamadı. İsveç'e iadesi İngiliz mahkemesince onanan Assange'ın, Ekvador'a siyasi iltica talebi kabul edilmişti. Ancak İngiltere, Assange'ın Ekvador Büyükelçiliği'nden ayrılması halinde tutuklanacağını bildiriyor. Dolayısıyla Assange büyükelçilikten ayrılarak Ekvador'a gidemiyor.
41 yaşındaki Julian Assange, İsveç'te hakkındaki tecavüz iddialarının siyasi olduğunu savunarak, ABD'ye gönderilme endişesiyle bu ülkeye iade edilmek istemiyor. Assange, İngiliz hükümetinin Ekvador'a gitmesine izin vermesini ya da İsveç'in bu ülkeye iade edilirse ABD'ye gönderilmeyeceği garantisi vermesini istiyor.
Uluslararası hukuka göre, Wikileaks'in kurucusunun ABD'ye gönderilmesi için hem İsveç'in hem de İngiltere'nin onayı gerekiyor.