Ermenistan'ın işgal ettiği Karabağ'dan Azerbaycan sivil yerleşim yerlerine saldırısı üzerine başlayan çatışmalar devam ediyor. Dünyanın gözünü bölgeye çeviren çatışmalarda Azerbaycan ordusu birçok noktayı Ermenistan işgalinden kurtarırken, bugüne kadar işgale kayıtsız kalan BM üyeleri çatışmanın durdurulması yönünde çağrılar yapmaya başladı. Türkiye açık bir şekilde toprakları işgal edilmiş kardeş Azerbaycan'ı desteklerken, birçok ülke doğrudan veya dolaylı yoldan Ermenistan'ı destekliyor.
Hong Kong Merkezli South China Morning Post, bölgeyle yakın ilişkileri olan Çin'in, Azerbaycan - Ermenistan çatışmasında nasıl bir pozisyon alacağını masaya yatırdı.
İşgal altındaki Karabağ, Azerbaycan'la Ermenistan arasında 2016'daki son gerilimden bu yana en şiddetli askeri çatışmalara sahne oluyor.
Her iki taraf da sıkıyönetim ilan etti ve silahlı kuvvetlerinin en önemli birimlerini cephe hattına taşıdı.
Çatışmanın olası sonuçları, ya son zamanlarda çıkmaza giren müzakere sürecinin yeniden başlaması ya da silahlı çatışmalarla gerginliğin daha da artmasıdır.
Türkiye, uzun süredir müttefiki olan Azerbaycan'ı aktif olarak destekledi ve Ermenistan'ın Azeri topraklarını işgalini durdurmasını talep etti. Rusya'nın her iki ülkeyle de iyi ilişkileri var ve onlara çatışmayı durdurma çağrısı yapıyor. Ancak, Rusya ile Ermenistan arasındaki askeri iş birliği daha yakın. Diğer taraftan Azerbaycan ile ekonomik ilişkiler, Rusya'nın savaşa direkt dahil olmasını engelliyor.
Bölge aynı zamanda, Çin'in ticari hedefleri için yürüttüğü Yol Kuşak projesinin Güney Kafkasya ayağı olarak stratejik öneme sahip.
Çin, her iki tarafı da aralarındaki sorunları diyalog yoluyla çözmeye çağırdı. Orta Doğu, Çin, Rusya ve Avrupa arasında bir bağlantı görevi gören Güney Kafkasya bölgesindeki çatışmalar, tarihi projeyi sekteye uğratabilir.
Çin, 2015 yılında Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan ile anlaşmalar imzalayarak bölgesel meselelere daha aktif katılmaya başladı. Örneğin, Asya Altyapı Yatırım Bankası, Azerbaycan'ın 2016 yılında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin Türkiye üzerinden geçecek kısmi inşaatını finanse etmek için, 600 milyon ABD Doları tutarında kredi sağladı.
2019 yılında Azerbaycan ve Çin, petrol dışı sektörde ikili iş birliğini canlandıran 800 milyon ABD dolarını aşan anlaşmalar imzaladı. Artan ticaret, ilişkilerin derinleşmesine katkıda bulundu. 2018'de iki ülke arasındaki ticaret cirosu 1,3 milyar ABD dolarına ulaştı ve Azerbaycan Çin'in bölgedeki en büyük ticaret ortağı oldu. Bu rakam, Güney Kafkasya'daki Çin ticaretinin yüzde 40'ını oluşturuyor.
Çin tarihi projesi için, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattına da yakın ilgi gösteriyor. Bu yol, Çin mallarını Türkiye'ye ulaştırmanın en kısa yolu olarak hizmet veriyor ve Kuşak Yol projesiyle Batı Avrupa'ya teslimat süresini bir aydan 15 güne düşürüyor.
Bu arada Azerbaycan ve Kazakistan, Kuşak ve Yol ülkeleri için faydalı olacak bir Asya-Avrupa telekomünikasyon koridoru geliştiriyor. Bu çalışmalar, Bakü'yü Amsterdam, Frankfurt ve Londra ile birlikte yeni bir internet değişim noktası haline getiriyor. Azerbaycan, Çin'in altyapı bağlantı projelerinde de aktif olarak yer alıyor.
Çin-Ermenistan ilişkileri tarihsel olarak Çin-Azeri ilişkilerinden daha yakın olmuştur. Güney Kafkasya'nın ilk Konfüçyüs Enstitüsü 2008'de Ermenistan'da açıldı. Ülke, Sovyet sonrası ülkeler arasında, ikinci en büyük Çin büyükelçiliğine ev sahipliği yapıyor.
Ermenistan'ın ekonomisi petrol zengini Azerbaycan'ınkine kıyasla daha zayıf.
Ermenistan'ın gayri safi yurtiçi hasılası, Azerbaycan'ınkinden 3,5 kat daha küçük (48 milyar ABD dolarına karşı 13,6 milyar ABD doları)...
Nüfus konusunda da benzer bir durum söz konusu (3 milyona karşı 10 milyon).
Ancak, tüm bu anlaşmalara rağmen Çin, bölgede rol biçmek istediği Ermenistan'ı da tamamen kaybetmek istemiyor.
Mayıs 2019'da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Çin'in Ermenistan ile siyasi, ekonomik ve kültürel bağları derinleştirme niyetinde olduğunu söyledi. Çin 2018'de Ermenistan'a 1,5 milyon ABD doları askeri yardım sözü verdi.
Çin, mevcut çatışmada tarafsız bir tavır sergilese de, zorlu bir ikilemle karşı karşıya. Azeri uzmanlar ve medya sık sık Çin'in Azerbaycan'ın egemenliğini ve bütünlüğünü desteklediğini, Tayvan ile ilgili çifte standartlardan kaçınmak için Dağlık Karabağ'da ayrılıkçılığa karşı olduğunu vurguluyor.
Çin geçmiş söylemleri ve Tayvan'ın 'ayrılıkçı' tutumuna karşı olması göz önünde bulundurulduğunda, Azerbaycan'ı açıkça desteklemesi beklense de, Ermenistan'a da sırtına dönmek istemiyor.
Türkiye veya Rusya'nın aksine her iki ülke üzerinde siyasi etkisi olmadığı için, Çin'in taraf seçmek istemediği açıkça ortada.
Çin, Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığına bir müdahalede bulunmaksızın, her zamanki gibi iş pozisyonunu korumaya çalışıyor.