Rum Politis gazetesi, II. Hrisostomos'la yaptığı ve ilk bölümünü dün yayınladığı geniş röportajın ikinci bölümünü bugün "Hayırsızlarla federasyon mu?" başlığıyla aktardı. Gazete, II. Hrisostomos'un 2004 yılında KKTC'de (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) ve Güney Kıbrıs'ta düzenlenen eş zamanlı referandumlarla, iki halkın oyuna sunulan Annan planını benimsememe nedenlerini anlattı. Kıbrıslı Türkleri hayırsız olmakla suçlayan Rum Başpiskopos, şayet, Kıbrıslı Türklerle bir anlaşma yapılmış olsaydı, Kıbrıslı Rumların çalışmalarından oluşacak serveti Kıbrıslı Türkler sömürecekti." dedi. II. Hrisostomos bu durumda "Bizim halkımız ise buna katlanamayacak ve Kıbrıs'ı terk edecekti, sonuç olarak adanın tamamı Türkleşecekti." ifadelerini kullandı.
"HRİSTOFYAS'A KATILMADIĞIMDA BUNU KENDİSİNE SÖYLÜYORUM"
Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas ile ilişkilerini anlatırken "Kişisel olarak hiçbir sorunum yok. Kendisine katılmadığımda bunu söyleyecek cesareti gösteriyorum." diyen II. Hrisostomos, kilise olarak hiçbir siyasi makam talepleri olmadığını, siyasetin siyasetçilere ait olduğunu belirtti. Rum din adamı, "Bizi milli dava ilgilendiriyor çünkü Kıbrıs halkı bizim cemaatimizdir." şeklinde konuştu.
II. Hrisostomos merkez sağ ve sol partilerin Şubat 2013'te yapılacak seçimlerde ortaklık kurmak maksatlı görüşmelerini "milli" açıdan desteklemeye çalıştığını; ancak bu çabayı katılımcı siyasi partilerin başkan ve sözcülerinin öldürdüğünü söyledi. Kendisini siyasi duruş bakımından merkezci olarak gördüğünü de söyleyen II. Hrisostomos, merkezciliğin en iyi çizgi olduğunu, milliyetçi çizgi istediğini ve istemeye devam ettiğini de sözlerine ekledi.