19 Mayıs 2024 Pazar / 12 Zilkade 1445

Batı ‘dilsiz şeytan’

Beş bin yıllık Mısır tarihinde ilk kez seçimlerle iktidara gelen Mursi’yi darbeyle deviren Sisi’ye Avrupa sahip çıktı. Her fırsatta demokrasi diyen ikiyüzlü Batı, Mısır’da sınıfta kaldı. 

19 Haziran 2019 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Batı ‘dilsiz şeytan’

Diktatör Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin darbeyle yönetimi gasbetmesinin ardından Batı’nın bir kısmı sessizliğe bürünerek ‘dilsiz şeytan’ olurken, diğer kısmı da halkın egemenliğine son verenlere destek oldu. ABD yönetimi Mursi’nin mahkeme salonunda hayatını kaybetmesine sessiz kaldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, bakanlıkta düzenlenen günlük basın brifinginde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mursi’nin mahkemede vefatına ilişkin yorumu sorulan Ortagus, duyduğunu söylemekle yetindi. 

DEMOKRASİ YALANI 

ABD yönetimi, 3 Temmuz 2013’te Mısır’daki askeri darbeyi ‘meşrulaştıran’ söylemleriyle dikkati çekerken, Mursi’nin darbe ile görevinden uzaklaştırılmasına göz yumduğu için eleştiri toplamıştı. Eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ise darbe için “Mısır ordusu demokrasiyi yeniden inşa ediyor” deme gafletinde bulunmuştu. 

İKİYÜZLÜ AVRUPA 

Mısır’daki darbe sonrası süreçte ve Mursi’nin vefatı sonrası, AB’nin ‘işine geldiğinde’ insan hakları ve demokrasi ihlallerine karşı sessiz kalmasının en net örneklerinden biri olarak kayıtlara geçti. Eski İngiltere Başbakanı ve Ortadoğu Dörtlüsü Temsilcisi Tony Blair da ordunun başka şansı olmadığını, aksi halde ülkenin kaosa sürükleneceğini iddia ederek kanlı müdahaleyi meşrulaştırdı.

DARBEYE ‘FIRSAT’ DEDi

AP, darbeyi ‘yeni bir fırsat’ olarak görürken, parlamenterler açıkça sevinçlerini gösterdi. Dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da ‘darbe’ ifadesini kullanmaktan kaçınırken, dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ise kınamadıkları darbeye ilişkin “İleriye bakmak durumundayız. Olan oldu” dedi. AB’ye üye ülkelerin darbe yanlısı tavrı, Mursi idamla yargılanırken birçok muhalif darağacına yollanırken de devam etti. 9 gencin idamından sadece bir hafta sonra Mısır’da yapılan Avrupa Birliği-Arap Birliği Zirvesi, Avrupa’nın ikiyüzlülüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.