19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Bosna’daki savaşın ‘görünmeyen’ çocukları

Yakın tarihin en karanlık sayfalarından biri olan Bosna savaşında tecavüz sonucu dünyaya gelen ve ‘görünmeyen’ ya da ‘unutulan’ çocuklar, savaşın ağır yükünü bugün de omuzlarında taşıyor.

8 Aralık 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Bosna’daki savaşın ‘görünmeyen’ çocukları

Bosna Hersek’in referandum sonucunda bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, 1992’de Sırp güçleri başkent Saraybosna’yı ablukaya almış ve saldırılara başlamıştı. 3 buçuk yıl süren ve yüzbinlerce masum insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarcasının evlerini terk etmesine yol açan savaşın acımasız sonucu olarak bugün birçok çocuk ebeveynsiz, birçok ebeveyn ise çocuksuz yaşamlarına devam ederken, binlerce çocuk ise annelerinin tecavüze uğraması sonucu dünyaya geldi. Tecavüze uğramış kadınların dünyaya getirdiği bu çocuklar, “savaşın görünmeyen çocukları” ya da “savaşın unutulan çocukları” olarak da adlandırılıyor, zira her yerde olmalarına rağmen hiç kimse onların aslında kimler olduğunu bilmiyor. Bu çocuklardan biri de Ajna Jusic. Savaşın sürdüğü 1993’te Zenica şehrinde dünyaya gelen Ajna, kendisinin ve annesinin kaderini yaşayanlara yardımcı olabilmek için psikolog oldu ve bugün başkent Saraybosna’daki Savaşın Unutulan Çocukları Derneği’nde aktif olarak görev yapıyor.      

GERÇEĞİ LİSEDE ÖĞRENDİ 

Bugün kendi ayakları üzerinde duran Jusic, henüz 14 yaşındayken yalnız başına gittiği Zenica’daki yeni hayatının, aslında biyolojik babasına dair hakikati öğrenmesinde kilit rol oynadığını ifade etti. Jusic, “Burada okula kaydolurken, babamın adını sordular. Bilmediğimi, onun öldüğünü söyledim. O an annemin koştuğunu gördüm. Belgeleri almış ve bana okul önünde beklememi söylemişti. Bir şeyler tuhaftı. O gün geçmişime dair hakikati araştırmaya karar verdim” dedi. Zenica Sağlık Lisesinde okurken, birgün Zavidovici’deki evlerine gittiğini ve burada annesinin güvenli evden psikolog raporları ile polis ifadesini bulduğunu anlatan Jusic, “İkimizin de yüzleşmekten korktuğu o andı. Ağlıyordu. Benden af diledi. Hakikati anlatmaktan korktuğunu çünkü benim böyle bir anneden utanacağımı düşündüğünü söyledi. Tecavüze uğramış bir anneden” diye konuştu.      

FİLMİ ÇEKİLDİ 

Kendi gibi olanlarla ilgili Bosna Hersek’te herhangi bir yasal düzenleme olmayışını eleştiren Jusic, “Aradan 25 yıl geçmesine rağmen hala bununla ilgili bir belge olmaması imkansız. Mesela benim doğum belgemde sadece annemin adı var. Tüm belgelerimde baba adı yerine bir çizgi atıyorum. Bu çizgi hep dikkat çekiyor. Bu belgeleri verirken, umarım çizgi hakkında bir şey sormazlar diye dua ediyorum” ifadelerini kullandı. Birçok uluslararası ödül alan Jasmila Zbanic’in 2006 yapımı “Grbavica” filminin, annesinin ve kendisinin hikayesinden ilham alınarak yapıldığını anlatan Jusic, “Ben o zamanlar daha çocuktum. Filmin temeli ve içindeki birçok hikayesi annemin başından geçenler. Annem bunu Jasmila ve Medica ile yapmış” dedi. 

SAYILARI 4 BİNE YAKIN 

Jusic, araştırmalara göre Bosna’daki savaşta 50 bine yakın kadın ve kız çocuğunun tecavüze uğradığını, bazı kaynaklara göre de Bosna Hersek’te kendisi gibi 2 bin ila 4 bin insan olduğunu vurgulayarak, “Aslında tecavüze uğramış kadınlar ve kız çocukları benim gözümde birer kahraman. Savaşta çok ağır şeyler yaşadılar. Bazı kadınlar hala yaşadıklarını saklıyor. Bazıları hala kendilerinden utanıyor. Amacımız aslında utanacak bir şey yapmadıklarını göstermek” ifadelerini kullandı. 

ACI BİLANÇO

Modern dünyanın en büyük sistematik soykırımının gerçekleştiği Bosna savaşında 200 bine yakın kişi öldürüldü, 2 milyon kadar insan da yer değiştirdi. Sadece Srebrenica’da Sırpların kıyımında 8372 sivil Boşnak erkek katledildi. Sistematik olarak savaş boyunca 44 bin Boşnak kadınına ve kızına tecavüz edildi.