19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

Çarpıcı iddia! 'Sel felaketine ABD'nin gözetleme cihazları neden oldu'

Bu ayın başlarında Hindistan'ın kuzeyinde meydana gelen sel felaketinin Soğuk Savaş döneminde ABD'nin bölgeye yerleştirdiği gözetleme cihazlarından kaynaklandığı iddia edildi.

22 Şubat 2021 Pazartesi 19:39 - Güncelleme:
Çarpıcı iddia! 'Sel felaketine ABD'nin gözetleme cihazları neden oldu'

Bu ayın başlarında Hindistan'ın kuzeyinde meydana gelen sel felaketinin Soğuk Savaş döneminde ABD'nin bölgeye yerleştirdiği gözetleme cihazlarından kaynaklandığı öne sürüldü.

Şubat ayının başında Hindistan Himalayaları'nın bir köyü olan Raini'de meydana gelen büyük bir sel felaketi nedeniyle 50 kişi hayatını kaybetmişti. Bilim insanları felaketin sebebinin kopan bir buz parçası olduğunu belirtse de Raini köyünün yerlileri bilim insanlarına inanmıyor.

BBC Türkçe'nin haberine göre Raini halkı, dağda gömülü olan bazı cihazların bulduğunu ve yaşanan felaketin tetikleyicisinin de dağda gömülü bulunan cihazlardan birinin patlaması olduğunu düşünüyor. 250 haneli köyün muhtarı Sangram Singh Rawat, diğer köy sakinleri gibi bu açıklamayı inandırıcı bulmuyor ve "Kışın ortasında buzul nasıl parçalanır? Hükümet konuyu araştırmalı ve nükleer cihazları bulmalı" diyor.

- CİHAZLARA NE OLDUĞUNU BUGÜN HÂLÂ KİMSE BİLMİYOR

Raini sakinlerinin korkuları, ABD'nin Hindistan'la yaptığı anlaşma kapsamında Çin'in nükleer denemelerini izlemek için Himalayalar'ın bazı noktalarına nükleer yakıtla çalışan cihazlar yerleştirdiği 1960'lı yıllara kadar gidiyor.

Çin ilk nükleer denemesini 1964'te yapmıştı.

ABD'de yayımlanan Rock and Ice Dergisi'nde sık sık bu konuda yazılar yazan Pete Takeda, bu dönem için "Soğuk Savaş paranoyası zirvedeydi. Her türlü plan, yatırım ve yolun mübah olduğu yıllardı" diyor.

Ekim 1965'te bir grup Amerikalı ve Hint dağcı, yedi plütonyum kapsülü ve 57 kiloluk bir izleme cihazını 7.816 metre yüksekliğe sahip Nanda Devi'nin zirvesine yerleştirmek için yola çıktı.

Burası Hindistan'ın en yüksek ikinci zirvesi ve Çin sınırında.

Ancak aniden bastıran kar fırtınası dağcıların zirveye çıkmasını engelledi. Geri dönme kararı alan dağcılar, 1,8 metrelik bir anten, iki telsiz cihazı, bir batarya ve plütonyum kapsüllerinden oluşan yüklerini bulundukları noktada bırakıp geri döndü.

O dönem bir dergi, bu cihazların rüzgâr almayan bir kuytuda bırakıldığını yazdı.

Hint ekibine liderlik eden, sınır muhafaza birliğinde görevli tanınmış dağcı Manmohan Singh Kohli, "Aksi halde birçok dağcı ölebilirdi" diyor.

Ertesi bahar dağcılar cihazları aramak için aynı noktaya yeniden tırmandı. Ama cihazlar kaybolmuştu.

Bu olayın ardından Nanda Devi'ye yarım asır boyunca kayıp malzemeleri bulmak için keşif tırmanışları yapıldı. Cihazlara ne olduğunu bugün hâlâ kimse bilmiyor.

- 'DAĞCILAR ŞÜPHE ÇEKMEMEK İÇİN YÜZLERİNİ BOYADI'

İngiliz seyahat yazarı Hugh Thompson, "Nanda Devi: A Journey to the Last Sanctuary" (Nanda Devi: Son Sığınağa Yolculuk" adlı kitabında cihazları yerleştirme görevi verilen Amerikalı dağcıların köylülerin şüphesini çekmemek için Hindistan'da üretilen bir losyon sürerek yüzlerini "esmerleştirdikleri"ni yazıyor.

Thompson'a göre dağcılardan köylülere düşük oksijenin insan sağlığına etkilerini araştırdıklarını söylemeleri istendi. Nükleer malzemeleri taşıyan hamallara da bunların içinde bir tür hazine, muhtemelen altın olduğu" söylendi.

'CIA ÜSSÜNDE HIZLANDIRILMIŞ NÜKLEER CASUSLUK EĞİTİMİ'

Outside adlı Amerikan dergisine göre dağcılar zirveye tırmanmadan önce Kuzey Carolina'daki bir CIA üssünde, hızlandırılmış nükleer casusluk eğitimi aldı.

CIA'in başarısızlıkla sonuçlanan bu operasyonu Hindistan'da 1978'e kadar sır olarak kaldı.

Washington Post gazetesi o tarihte Outside'ın haberiyle harekete geçerek, CIA'nin o dönem aralarında Everest'e çıkanların da olduğu bir grup dağcıyı, casusluk operasyonunda kullandığını, bu kişilerin Himalayalar'daki iki zirveye nükleer cihazlar yerleştirmekle görevlendirildiğini yazdı.

Gazeteye göre eski bir CIA yetkilisi 1965'teki ilk tırmanışın başarısızlıkla sonuçlandığını ve cihazların kaybedildiğini, iki yıl sonraki ikinci tırmanışın ise "kısmen başarılı olduğunu" söyledi.

1967'deki üçüncü girişimde ise bu kez görece daha kolay olan bir görev vardı.

Cihazlar bu kez 6 bin 861 metre yüksekliğe sahip Nanda Kot zirvesine yerleştirilecekti. Görev başarılı oldu.

Operasyona katılan 14 Amerikalı dağcıya üç yıl süren hizmetlerinin karşılığı olarak ayda biner dolar ödeme yapıldı.

Nisan 1978'de dönemin Hindistan Başbakanı Morarji Desai, parlamentodaki bir konuşmasında Hindistan'la ABD arasında 1960'larda Nanda Devi'ye nükleer cihazlar yerleştirilmesi için "üst düzey" bir anlaşma yapıldığını açıkladı.

Deasi bu operasyonun ne kadar başarılı olduğu konusuna bilgi vermedi.