2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na giren gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan o tarihten bu yana haber alınamıyor.
SON DAKİKA: Cemal Kaşıkçı olayında sıcak gelişme
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması olayıyla ilgili 11 Suudi yetkili, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna ait konuta geldi.
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Uteybi Türkiye'den ayrıldı. Uteybi’nin saat 17.00’da Atatürk Havalimanı’ndan kalkan Suudi Arabistan Havayolları’na ait uçakla Riyad’a gittiği öğrenildi.
CNN Türk Muhabiri Sena Alkan'ın haberine göre; Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosu Muhammed el Uteybi, bugün saat 17:00 uçağıyla ülkesine döndü.
Dışişleri kaynakları, Suudi Başkonsolos ile ilgili Türkiye tarafından alınmış bir karar olmadığını belirtiyor. Başkonsolosun, Suudi makamlarla istişare amacıyla çağırılmış olabileceği de iddia ediliyor.
BAKAN ÇAVUŞOĞLU 'GİTMEK İSTERSE GİDEBİLİR' DEMİŞTİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kayıp gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili bir soru üzerine, "Suudi Arabistan’ın herhangi bir diplomatı ülkesine gitmek isterse gidebilir, bir kısıtlama yok. Epeyce bir çabadan ve zamandan sonra başsavcılık, uzmanlarla birlikte büyükelçilik binasına girdiler. Dün gece sabah 05:00 gibi çalışmalarını burada tamamladılar. Bugün itibariyle de başkonsolosun rezidansı ve araçlar dahil yine soruşturmalar devam edecektir. Amacımız bellidir. Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda kaybolan Kaşıkçı’nın akıbetini öğrenmek, açıklığa kavuşturmak durumundayız. Tüm dünya merak ediyor. Ortada bir can var" diye konuşmuştu.
CEMAL KAŞIKÇI KİMDİR? ASLEN NERELİ VE KAÇ YAŞINDADIR?
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 1958 tarihinde Medine’de hayata gözlerini açmıştır. Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girmesinin akabinde ortalıklardan kaybolan Cemal Kaşıkçı, ilk ve orta öğrenimini Suudi Arabistan’da bitirmesinin ardından, üniversite eğitimini 1982 tarihinde Indiana State Üniversitesi’nden İşletme yüksek lisans derecesi ile tamamlayarak mezun olmuştur. Kariyerine muhabir olarak adım atan Cemal Kaşıkçı; OKAZ, Al Sharq Al Awsat, Al Majalla ve Al Muslimoon başta olmak üzere pek çok günlük ve haftalık Arap gazetelerinde muhabirlik görevini icra etmiştir. Cemal Kaşıkçı, 1991 ve 1999 tarihleri arasında Al Madina isimli gazetede, ‘’Yazı İşleri Müdürlüğü’’ ve ‘’Genel Yayın Yönetmenliği Vekilliği’’ görevini üstlenmiştir.
Suudi Arabistan’ın önde gelen Arab News adlı İngiliz gazetesinde Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı olarak faaliyetlerde bulunan Cemal Kaşıkçı, İngiltere ve ABD'de Suudi Arabistan Büyükelçiliği yapan Prens Türki al Faysal'ın Medya Danışmanlığı alanında görevde bulunmuştur.Suudi reformistler açısından mühim bir platform olan Al Watan adlı gazetenin yazı işleri müdürü olan Cemal Kaşıkçı, buradan istifa etmesinin ardından Nisan 2007 tarihinde ikinci defa Al Watan gazetesinden yazı işleri müdürü unvanıyla görevini yürütmüştür. 2015 tarihinde Bahreyn'de açılan ve Suudi Prens El-Velid bin Talal'in finanse ettiği Al-Arab kanalında bulunan Cemal Kaşıkçı, 2017 tarihinden itibaren Washington Post adlı gazetede köşe yazarlığı görevini icra etmektedir.
CEMAL KAŞIKÇI DÜNYA GÜNDEMİNDE
Amerikan gazetesi, Cemal Kaşıkçı'yı öldüren ekipte yer alan 7 kişinin pasaport bilgilerini yayınladı. Cemal Kaşıkçı'nın düzenli olarak makaleler yazdığı Washington Post, pasaportlardaki fotoğrafları ve isimleri ise gizledi.
Gazete, bu kişilerin kimliklerini henüz bağımsız kaynaklar tarafından doğrulayamadığını bildirdi.
FOTOĞRAFLAR NEW YORK TIMES'TA
New York Times (NYT) gazetesi ise, Türkiye'nin cinayete karışan beş kişinin kimliğini tespit ettiğini duyurdu.
Maher Abdulaziz Mutreb, 2017'de Suudi Arabistan'ın Londra Büyükelçiliğine atanmış bir diplomat ve Suudi Prens'le muhtemelen koruması olarak birçok yeri ziyaret etti.
Suudi kraliyet ailesiyle çalışan Fransız bir profesyonel ise ikinci şüphelinin Prens Muhammed ile seyahat eden güvenlik ekibinin bir parçası olan Abdulaziz Mohammed al-Hawsawi olduğunu ileri sürdü.
Suudi Arabistan'ın basın organlarından birinde, üçüncü şüpheli Thaar Ghaleb al-Harbi'nin geçen yıl Suudi kraliyet muhafızlarında Muhammed'in Cidde'deki sarayını korurken gösterdiği cesaretinden dolayı teğmenliğe yükseltildiğinin yazıldığı aktarıldı.
Muhammed Saad Alzahrani olarak kimliği belirlenen ve başka birisinin pasaportu ile seyahat eden dördüncü şüpheli de, kraliyet muhafızı.
Şüpheliler arasında yer alan Dr. Salah al-Tubaigy ise bir otopsi uzmanı.
New York Times, Suudi Arabistan'da bu tür yüksek pozisyonlara gelebilmek için üst düzey Suudi makamlarla doğrudan bağlantılı olunması gerektiğine dikkat çekti.
'SERSERİLERİN OPERASYONU İDDİASI ÇÖKER'
Haberde, "Türk yetkililerin söylediği gibi bu adamlar, Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de ortadan kaybolduğu Suudi konsolosluğunda bulundularsa, orada o gün ne olduğuna ve Prens Muhammed'e doğrudan bir bağlantı sağlayabilirler. Bu, Kaşıkçı'nın Veliaht Prens'ten habersiz bir şekilde, serserilerin düzenlediği bir operasyonda öldüğü iddiasını da ortadan kaldırır. Böyle bir bağ, Beyaz Saray ve ABD Kongresi'nin bu tür bir açıklamayı kabul etmesini de daha zor bir hale getirir" denildi.
Türk yetkililerin 15 kişilik bir ekibin, 2 Ekim'de İstanbul'a uçakla geldiği, Kaşıkçı'yı infaz ettiği, vücudunu parçaladıkları ve aynı gün ülkeden ayrıldıklarına dair belgelere ulaştıklarını ve Kaşıkçı'nın konsolosluğa girişinden sonra iki saat içinde öldürüldüğünü söylediklerini yazan NYT, isimlerinin açıklanmasını istemeyen Türk yetkililerin kendilerine söz konusu 15 kişiden hepsinin Suudi güvenlik yetkilileri, istihbarat ajanları ya da hükümet çalışanları olduğunu ifade ettiğini belirtti.
NEW YORK TIMES KENDİSİ DE DOĞRULATTI
Kendi kaynaklarının da söz konusu 15 kişinin Suudi güvenlik servisleriyle bağları olduğunun teyit edildiğini aktaran NYT, yüz tanıma sistemi yazılımı, halka açık kayıtlar, sosyal medya hesapları, Suudi cep telefonu numaraları altyapısı, Suudi haberleri, sızdırılmış Suudi belgeleri ve Suudi Arabistanlı tanıkları kullanarak birtakım bilgiler topladığını kaydetti.
ABD'Lİ SENATÖR TRUMP'I TOPA TUTTU
Kaşıkçı cinayeti, ABD gündeminde de en çok konuşulan başlıklar arasında. Demokrat Parti'nin ileri gelenlerinden Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren, Başkan Donald Trump'ı olayda takındığı tavır nedeniyle sert sözlerle eleştirdi.
Trump'ın Riyad yönetimine gereken tepkiyi verememesini ABD liderinin Suudilerle olan şahsi ekonomik ilişkilerine bağlayan Warren, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Suudiler yıllarca Donald Trump'ın batık işletmelerini kredileriyle kurtardılar. Bugüne kadar kaç para aldı acaba? Amerikan Başkanı'nın Suudi Kralı'nın sözcüsü gibi davranmasının bedeli ne? Trump vergi hesaplarını yayınlasın da görelim" dedi.
Trump, önceki gün Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ile telefonla görüştükten sonra yaptığı açıklamada, "Onun aklını okumak istemem ama benim anladığım bu işin ardında serseri katiller olabilir. Kim bilir, bu işin iç yüzü yakında ortaya çıkacak ama o (Kral Selman) iddiaları kesin olarak reddetti" ifadelerini kullanmıştı.
Trump'ın 'serseri katiller' demesi, Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın olaydaki sorumluluğunu örtbas etme çabası olarak yorumlanmıştı.
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesinde yazılar yazan Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim Salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittikten sonra bir daha haber alınamamıştı.
HATİCE CENGİZ KİMDİR?
Suudi gazetecinin nişanlısı olan 36 yaşındaki Hatice Cengiz, yaklaşık 1 haftadır Cemal Kaşıkçı'dan haber alamıyor.
"Artık hayatta olduğumu hissetmiyorum"
Cengiz, günlerdir süren bekleyişin ardından olayla ilgili açıklama yaptı.
Cengiz, "Artık hayatta olduğumu hissetmiyorum. Uyuyamıyorum. Yemek yiyemiyorum" dedi.
Pazartesi günü polis tarafından ikinci kez ifadesi alınan Cengiz, DNA örnekleri için Kaşıkçı'nın bazı elbiselerinin ve kişisel eşyalarının alındığını söyledi.
"Konsolosluğa beraber geldik"
Cengiz, Konsolosluk binasına Kaşıkçı'yla beraber geldiklerini ve çıkışta birlikte dönmek için binanın önündeki girişte nişanlısını beklediğini söyledi.
Cengiz, saat 16.00 civarında bir şeylerin yanlış gittiğini farkederek, konsolosluğun kapanma saatini (15.30) internetten kontrol ettiğini belirtti.
"O zaman 'Cemal nereye gitti?' diye sormaya başladım" diyen Cengiz, konsolosluğun kapısına doğru yürüyerek korumaya Cemal'in nerede olduğunu sorduğunu söyledi.
Cengiz daha sonra konsolosluğu arayarak, "Cemal nerede? Girişte bekliyorum. Cemal içeri girdi ve çıkmadı" dediğini, bir adamın girişe gelerek içeride kimsenin olmadığını söylediğini anlattı.