Tayvan Merkezi Haber Ajansına (CNA) göre, Tayvan Hava Kuvvetlerinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, Çin'e ait 14 J-16, 6 J-11 savaş uçağı, 4 H-6 nakliye, 2 KJ-500 erken uyarı ve kontrol uçağı, 2 de Y-8 deniz karakol uçağıyla ADIZ'ı ihlal ettiği bildirildi.
Çin askeri uçaklarının Tayvan'ın güney ve batı açıklarında seyrettiği kaydedilen açıklamada, bu ihlalin bugüne kadarki bir günde en çok savaş uçağıyla yapılan girişim olduğu belirtildi.
Öte yandan, Tayvan basınında yer alan haberlerde, Çin savaş uçaklarının bölgeden ayrılması için uyarılarda bulunan Tayvan'ın savaş uçakları ve hava savunma sistemlerini harekete geçirdiği ifade edildi.
Çin savaş uçaklarının Tayvan havasını ihlali G-7 ve NATO zirvelerinin ardından geldi.
İngiltere'de 13 Haziran'da düzenlenen G7 Zirvesi'nin bildirisinde, "Tayvan Boğazı'nın etrafının barış ve istikrarının öneminin altını çiziyor ve iki yaka ilişkilerinin (Çin-Tayvan) barışçıl çözümünü teşvik ediyoruz." ifadelerine yer verilerek, Doğu ve Güney Çin denizlerindeki mevcut statükoyu tek taraflı değiştirme girişimlerine güçlü şekilde karşı çıkılmıştı.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de dün düzenlenen NATO Zirvesi'nin bildirisinde ise Çin'in zorlayıcı politikalarından endişe duyulduğu vurgulanarak, "Çin'i uluslararası taahhütlerini yerine getirmeye ve 'büyük güç' rolüne uygun olarak uzay, siber alan ve deniz de dahil olmak üzere uluslararası sistemde sorumlulukları uyarınca davranmaya çağırıyoruz." ifadeleri kullanılmıştı.
Çin, 12 Nisan'da da 25 savaş uçağıyla Tayvan ADIZ'ını ihlal etmişti.
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişimin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından, 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Çin'i uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor ve Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.