16 Aralık 2025 Salı / 26 CemaziyelAhir 1447

Doğanın en tuhaf üreme yöntemi: Kraliçe karıncalar

Sicilya'daki karınca kraliçeleri, bilim insanlarını hayrete düşüren bir üreme stratejisi geliştirmiş. Bu kraliçeler, başka bir türün klonlanmış erkeklerini doğurabiliyor ve melez işçiler üretebiliyor.

HABER MERKEZİ16 Aralık 2025 Salı 20:28 - Güncelleme:
Doğanın en tuhaf üreme yöntemi: Kraliçe karıncalar

Doğa dünyasında eşi benzeri olmayan bir olgu keşfedildi: bazı karınca kraliçeleri, birden fazla türden yavru üretebiliyor. Bu olağanüstü yetenekle ilgili bilim insanları, başka hiçbir hayvan türünde benzer bir davranışın gözlenmediğini belirtiyor. Kopenhag Üniversitesi'nden biyolog Jacobus Boomsma, bu durumu "neredeyse hayal edilemez görünen şeylerin gerçekleşmesine izin veren fantastik ve tuhaf bir sistem" olarak tanımlamıştır.

Sicilya'daki karıncaların benzersiz üreme yöntemi

Sicilya adasında yaşayan İber hasat karıncaları, türlük sınırlarını bulanıklaştıran olağandışı bir üreme stratejisi uyguluyor. Bu kraliçeler, tamamen başka bir türün klonlanmış erkeklerini doğurabiliyor ve bu erkeklerle çiftleşerek melez işçiler üretebiliyor. Araştırmacılar, bu davranışı "cinsel evcilleştirme" olarak adlandırıyor. Kraliçeler, uzun zaman önce vahşi doğadan sömürdükleri başka bir türün üremesini kontrol etmeye başlamışlar. Bu durum, insanların köpekleri evcilleştirmesine benzer bir mekanizmayı işaret ediyor.

Geçmiş dönemlerde, İber karıncaları bağımlı oldukları başka bir türün spermini çalmış görünüyor. Böylece, istedikleri zaman üremek için erkek klonlarından oluşan bir ordu yaratmışlar. Bu stratejik hamle, onları diğer türleri bulmak için düğün uçuşlarına ihtiyaç duymaktan kurtarmıştır. Ürettikleri tüm kaynaklar, kendi kolonileri içinde bulunmaktadır.

Genetik analiz ortaya konan şaşırtıcı bulgular

Genetik analize göre, bu koloninin yavruları iki ayrı türdür ve yine de aynı anneyi paylaşırlar. Bazıları tüylü görünüşlü İber hasat karıncasıdır, diğerleri ise tüysüz yapıya sahip başka bir türe aittir. Dikkat çekici olan nokta, bu iki türün en yakın vahşi popülasyonlarının bin kilometreden fazla uzakta yaşamasıdır. Kraliçe, üremek için kolonideki her iki türün erkekleriyle de çiftleşebilir. Bir türün erkekleriyle çiftleşmek bir sonraki kraliçe neslini üretirken, diğer türün erkekleriyle çiftleşmek daha fazla işçi üretmektedir. Sonuç olarak, kolonideki tüm işçiler bu iki türün melezleridir.

İki tür birbirinden beş milyondan fazla yıl önce ayrılmış olmasına rağmen, günümüzde başka bir türün erkekleri kraliçenin kolonisinde yaşayan bir tür parazit konumundadır. Ancak bu parazitlik ilişkisi, geleneksel anlamda bir kurban-avcı dinamiğini yansıtmamaktadır. Kraliçe, bu klonlanmış erkeklerin DNA'sına tam kontrol sahibidir ve üreme sırasında çeşitli seçenekleri kullanabilir.

Kraliçenin genetik kontrol mekanizması

İber hasat kraliçe karıncası, üreme sırasında birden fazla genetik strateji uygulayabiliyor. Eşeysiz üreme yaparak kendisinin bir klonunu üretebilir. Ayrıca yumurtasını kendi türünün spermiyiyle döllendebilir veya başka bir türün spermiyiyle döllendebilir. Daha da ilginç olan, kraliçenin kendi nükleer DNA'sını "silebilmesi" ve yumurtasını yalnızca başka bir türün erkek klonlarının DNA'sı için bir kap olarak kullanabilmesidir. Bu, yavrularının ya kendisiyle ya da başka bir türle akraba olabileceği anlamına gelmektedir.

Her iki grup yavruda tek benzerlik, kraliçenin mitokondriyal DNA'sını içermeleridir. Bu genetik kontrol mekanizması, kolonide daha fazla çeşitliliğin oluşmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda, İber hasat karıncalarının "iki türlü bir süperorganizmaya" ait olduğu anlamına gelmektedir. Araştırmacılar, bu durumun "bireyselliğin olağan sınırlarına meydan okuduğunu" vurgulamaktadırlar.

Genetik sınırların ötesine geçen bir sistem

Kraliçeler tarafından üretilen başka türün erkekleri, o türün kraliçeleri tarafından üretilen erkeklerle tam olarak aynı görünmemektedir. Ancak genomları eşleşmektedir. Çalışmaya dahil olmayan entomolog Jessica Purcell, bu erkeklerin teknik olarak melez olmadığı konusunda hemfikirdir. Purcell, bu erkeklerin başka bir türün popülasyonlarının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini öne sürmektedir.

Bir türden bir genomun tamamının başka bir türün popülasyonunun yavrularına dahil edilmesi, yatay gen transferi olarak bilinen bir sisteme benzer şekilde görülebilir. Bu mekanizma, yeni ve birleşik bir genom ile farklı bir genetik soy ortaya çıkarmaktadır. Bu bulgular, doğanın üreme ve genetik kontrol konusundaki sınırlarının, bilim insanlarının önceki anlayışından çok daha geniş olduğunu göstermektedir. Karınca kraliçelerinin geliştirdiği bu sistem, biyoloji alanında yeni sorular ve araştırma konuları ortaya çıkarmaya devam etmektedir.

  • karınca kraliçeleri
  • genetik üreme
  • doğa bilimleri
  • hibrit yavrular