Dönem başkanlığının Nijerya'dan Pakistan'a geçtiği zirveye Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Yardımcısı Mahmud Mekki, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Endonezya Devlet Başkanı Susilo Bambang Yudhoyono, Nijerya Cumhurbaşkanı Goodluck Jonathan katıldı. Zirvede Malezya'yı ise Başbakan Birinci Yardımcısı Tan Sri Muhyiddin temsil etti.
D-8 KRİZE KARŞI ETKİN ROL OYNAYABİLİR
Kur'an-ı Kerim'in okunmasıyla başlayan zirvede konuşan Başbakan Erdoğan, D-8'in dünyanın karşı karşıya bulunduğu küresel krizin dindirilmesinde etkin rol oynayabileceğini söyledi.
Erdoğan, "D-8 ülkeleri olarak aramızdaki işbirliği ve dayanışmamızı güçlendirmemiz lazım. Bu küresel krizin etkilerini en aza indirilmesinde ve etkisini en az derecede hissedilmesi için bize yardımcı olacaktır." dedi. Bununla birlikte hem bu kriz,n atlatılması hem yeni krizlere karşı tedbirli olunması amacıyla D-8'in tüm dünyaya önemli tavsiyelerinin olacağını biliyoruz." dedi.
DAYANIŞMAMIZ BİZİ DAHA GÜÇLÜ KILACAK
Erdoğan, daha derin ve daha yıkıcı krizlerin yaşanmaması için başta gelişmiş devletler dünya üzerindeki her ülkenin tüketim, hırs ve bencillik üzerinde kurulu ekonomik anlayışlarını gözden geçirmesi gerektiğini belirtti.
Başbakan Erdoğan konuşması devamında, "D-8 olarak bu anlayışın şekillenmesinde ve benimsenmesine öncülük edebileceğimize inanıyorum. Zira bir milyarın üzerinde bir nüfusa sahip topluluğuz var. Dayanışmamız bizi çok daha güçlü kılabilir. Bölgemizde ekonomik kalkınmanın, refahın, istikrarın bölgesel barıştan geçtiği hepimizin malumudur. Bölgesel savaşların, çatışmaların, terörün ve anlaşmazlıkların olduğu bir ortamda hiçbir ülke sadece kendi sınırları içerisinde refah, istikrar ve ekonomik kalkınmayı tam anlamıyla tesis edemez. Özellikle burada ekonomi ile demokrasiyi atbaşı götürmek durumundayız. Bunu başarmaya mecburuz. Bunu başaramadığımız sürüce ekonomide ortaya güçlü bir performans koymamız da mümkün olmayacaktır. Bu noktada bölgemizi son yıllarda tehdit eden bu tür savaşlar, bu tür iç çekişmeler ekonomik performansımızı da aşağıya çekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
BİRBİRİMİZE KARŞI SORUMLUYUZ
Müslüman ülkeler olarak şahsi çıkar ve menfaatlerden uzak durulması gerektiğini belirten Erdoğan, "Diplomasiden öte, önce birbirimize karşı sorumluyuz. Hiç kimsenin ve hiçbir ülkenin kendi çıkarı için bölgede akan kana seyirci kalmaya, masumun kanının akıtılmasına destek verme hakkı yoktur ve olamaz. Özellikle D-8'i bölgeyi ve bölgedeki tüm ülkelerin refah ve huzurunu tehdit eden konularda da etkin bir tutum almaya davet ediyorum. Türkiye'ye D-8 bünyesindeki ticaretin gelişmesi için üzerine düşeni yapmaya, bundan sonrada kararlılıkla devam edecektir." dedi.
Türkiye'nin D-8 ülkeleri ile olan ticaret hacminin 2012 yılının ilk sekiz ayında 25,5 milyar dolara ulaştığını dile getiren Erdoğan, "Buna paralel olarak D-8 içinde gümrük işlemlerinin basitleştirilmesi, vizelerin kolaylaştırılması, KOBİ'lerin geliştirilmesi, deniz taşımacılığı ve sivil havacılık alanında işbirliği gibi konularda ilerleme sağlanması gerekiyor. Bunun için D-8 çerçevesinde imzalanan anlaşma ve mutabakat zabıtlarının etkin şekilde uygulanmasını, kendi aramızda sağlamak durumundayız. Ticaretin artması, beraberinde kırsal kalkınma, insan kaynakları, sanayi. Bankacılık, ulaşım, enerji, tarım ve sağlık gibi alanlarda işbirliğini ortak projeler üretme imkanını da ortaya koyabilecek. Bu şekilde dinamizmini artırmış bir D-8, yoksulluk, açlık ve gıda güvenliği alanlarında diğer uluslararası örgütlerle etkileşim halinde söz sahibi haline gelebilecektir." şeklinde konuştu.