18 Nisan 2024 Perşembe / 10 Sevval 1445

Fransa, katliamcıları hala besliyor! Ruanda katliamcısı Ntiwiragabo için uluslararası karar

Ruanda mahkemesi, 800 bin kişinin katledilmesinin sorumlularından, eski üst düzey askeri yetkili Aloys Ntiwiragabo hakkında, uluslararası tutuklama emri çıkardı. Ntiwiragabo'nun da katliamın finansörlerinden Kabuga gibi Fransa'da olduğu belirlendi.

star.com.tr27 Ağustos 2020 Perşembe 13:04 - Güncelleme:
Fransa, katliamcıları hala besliyor! Ruanda katliamcısı Ntiwiragabo için uluslararası karar

Birçok ülkede yaptığı katliam ve vahşetle iz bırakan Fransa'nın, katliamcılara kapılarını açması yeniden masada.

Afrika ülkesi Ruanda, 1994'teki soykırımda rolü nedeniyle hakkında soruşturma açılan eski Ruandalı askeri yetkili Aloys Ntiwiragabo için, uluslararası bir tutuklama emri çıkardı.

Başsavcı Aimable Havugiyaremye Salı günü gazetecilere verdiği demeçte, Ruandalı yetkililerin soruşturmayı yürüttüğünü ve "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla mücadele'den sorumlu Fransız birimiyle birlikte çalıştıklarını söyledi.

Fransız haber sitesi Mediapart, Uluslararası Ruanda Ceza Mahkemesi (ICTR) tarafından soykırımın mimarlarından biri olarak tanımlanan Ntiwiragabo'nun izini sürdü.

Fransa, Paris'in yaklaşık 100 km güneybatısındaki Orleans şehrinin banliyölerinde bulunduktan sonra, eski askeri yetkilinin katliamlardaki rolü nedeniyle bir soruşturma başlattı.

Daha önce ICTR, Interpol ve Fransa, aktif olarak Ntiwiragabo'yu aramıyordu. Katil için istenen tutuklama talepleri de, yıllar önce düşmüştü.

KABUGA'NIN YAKALANMASI, NTIWRAGABO'YU YENİDEN GÜNDEME GETİRDİ

Ntiwiragabo'nun bulunması için başlatılan çalışmalar, soykırımın bir diğer mimarı Felicien Kabuga'nın Paris banliyösünde tutuklanmasından iki ay sonra duyuruldu. 25 yıl boyunca birçok ülkede polisten kaçan Kabuga, soykırımı finanse etmekle suçlanıyor.

Kabuga, sağlık durumunun zayıf olduğunu öne sürerek ve Afrika'daki Birleşmiş Milletler mahkemesinin kendisine karşı önyargılı olacağını iddia ederek Fransa'da bir duruşma talep etmişti.

Bu arada, Ruanda'nın soykırım davalarına bakan uluslararası mahkemenin başsavcısı Serge Brammertz, bir savcı ve müfettiş ekibiyle Salı günü Ruanda'ya geldi.

Brammertz ve beraberindeki ekip, Kabuga ve diğer soykırım zanlıları hakkında araştırma yapmak ve delil toplamak için bir ay kalacak.

KATİLLERİ FRANSA BESLİYOR

Fransa uzun zamandır aranan soykırım zanlıları için saklanma yeri olarak biliniyor. Öyle ki Paris şimdiye kadar hiçbir şüpheliyi Ruanda'ya iade etmedi. Fransız müfettişlerin elinde şu anda, sonuca bağlanmayan ve sürmekte olan düzinelerce dava var.

Mayıs ayında Fransa'daki katliamcılarla ilgili açıklamalarda bulunan Fransız avukat Laurence Davidovich, "Fransa, soykırım sırasında Ruandalı soykırımı yapanları cömertçe ülkesine kabul etti. Bazıları Fransız vatandaşlığını bile aldı. Soykırımda Fransa'nın rolü var." ifadeleriyle, katillerin nasıl korunduğunu bir kez daha hatırlatmıştı.

RUANDA SOYKIRIMI

Ruanda'nın Hutu çoğunluğundan Başkan Juvenal Habyarimana'yı taşıyan bir uçak, 6 Nisan 1994'te düzenlenen roket saldırısı sonucu Kigali'de düşürüldü.

Hutu liderliğindeki hükümet ve etnik milis müttefikleri tarafından 100 gün süren katliamda, yaklaşık 800 bin Tutsi ve ılımlı Hutu öldürüldü.

Fransa, soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destekçisi olduğu için uluslararası kamuoyunda ve ülke içinde eleştiriliyor. Fransa, 23 Haziran 1994'de ülkenin güneybatısında sığınmacılar için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Turkuaz Operasyonu'nu başlatmıştı. Fransa, soykırımı engellemek yerine soykırımcılara silah ve mühimmat desteği sağlayarak, Ruanda Yurtsever Cephesinin (RPF) ilerleyişini kısıtladığı için kınanmıştı.

Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand, 1998'de Le Figaro gazetesine verdiği mülakatta, "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil." ifadesini kullanmıştı.

star.com.tr