Başbakan Şinzo Abe bakanlar kurulu sırasında yaptığı açıklamada, "Dünyanın gözü üzerimizde. Fukuşima'daki krizi çözüp çözemeyeceğimize bakıyorlar." diye konuştu. Maliye Bakanı Akira Amari yaptığı basın toplantısında, "Bu kamu sağlığını ilgilendiren bir durum. Hükümet, krizin çözümünde önderliği ele alıp en kısa zamanda müdahale etmeli. Sorunu çözdükten sonra kime fatura çıkaracağımıza bakarız." diye konuştu. Hükümet sözcüsü Yoshihide Suga da yaptığı açıklamada, Fukuşima'daki krizin çözümü için 47 milyar Yen ayıracaklarını açıkladı.
Plan çerçevesinde santralin etrafındaki toprağın, dondurulması hedefleniyor. Bu şekilde yer altı sularının, santralin radyoaktif suyuna sızmasının önüne geçilecek. Bu projenin 2 yılda tamamlanması ve 32 milyar Yen'e malolması bekleniyor. 15 milyar Yen'lik kaynağında sudaki radyasyon seviyesinin düşürülmesine harcanacak.
Santrali işleten Tokyo Elektrik Şirketi'ne (TEPCO) ise tepkiler yükseliyor. İktidardaki Liberal Demokratların genel sekreter yardımcısı Taro Kono, "TEPCO'da hataları üstlenen kimse var mı? Kimsenin kovulduğunu duymadım." diyerek tepkisini ortaya koydu. Kono, devletin TEPCO'ya el koyması gerektiğini de savundu. Endüstri Bakanı Toshimitsu Motegi, böyle bir seçeneğin ise gündeme gelmediğini belirtti.
Hükümetin adımı, Fukuşima'daki 300 bin litre radyoaktif suyun sızmasının ardından geldi. Ayrıca nükleer santral civarındaki radyasyon düzeyinin, sanılandan 18 kat daha fazla olduğu ortaya çıkmıştı.
Şinzo Abe yönetimi, nükleer santralleri tekrar açmayı hedefliyor. Ancak Fukuşima'daki krizin devam etmesi Abe'nin bu konuda adım atmasını engelliyor. Bununla birlikte nükleer teknolojisini diğer ülkelere ihraç etmeyi hedefleyen Abe'nin bu isteği, Fukuşima'daki kriz yüzünden gölgeleniyor.