Guterres, BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar'ın başkanlığında ihtilafların barışçıl çözümüne ilişkin düzenlenen açık oturumda konuştu.
Bugün düzenlenen oturumun konusunun uluslararası barış ile çok taraflılık arasındaki açık bağlantıya ışık tuttuğuna işaret eden Guterres, "80 yıl önce BM, insanlığı savaş belasından korumak amacıyla kuruldu. BM Şartı'nın mimarları, jeopolitik gerilimlerin tırmandığı, çözülemeyen ihtilafların çatışmayı körüklediği ve devletlerin birbirine olan güvenini kaybettiği durumlarda ihtilafların barışçıl yollarla çözümünün can damarı olduğunu kabul etmişti." hatırlatmasını yaptı.
Guterres, BM Şartı'nın barışı sağlamak için bir dizi önemli araç ortaya koyduğuna dikkati çekerek, bu bağlamda BMGK'nin müzakere, soruşturma, arabuluculuk, uzlaştırma, tahkim, yargı yoluyla çözüm, bölgesel kuruluşlara veya düzenlemelere başvurma ya da tarafların seçeceği diğer barışçıl yollarla ihtilafların barışçıl çözümünü sağlamak konusundaki özel sorumluluğunu da açıkça ifade ettiğinin altını çizdi.
Pakistan'ın, başkanlığını kullanarak tüm üye ülkeleri küresel barış arayışında bu araçlardan tam anlamıyla yararlanmaya teşvik eden karar tasarısı sunmasını takdirle karşıladığını dile getiren Guterres, "Buna her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Dünya genelinde uluslararası hukukun, insan hakları hukuku, mülteci hukuku, uluslararası insancıl hukuk ve BM Şartı dahil, açıkça ihlal edildiğine ya da tamamen görmezden gelindiğine tanık oluyoruz, üstelik hiçbir hesap sorulmadan." dedi.
"GAZZE'DE AÇLIK HER KAPIYI ÇALIYOR"
BM Genel Sekreteri, uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin artan jeopolitik bölünmelerin ve çatışmaların yaşandığı döneme denk geldiğine işaret ederek, bunun bedelinin ise son derece ağır şekilde insan hayatlarıyla, yok edilen toplumlarla ve kaybedilen geleceklerle ölçüldüğünü söyledi.
"Bunu görmek için Gazze'de yaşanan korkunç tabloya bakılması yeterli." diyen Guterres, burada son dönemlerde benzeri görülmemiş ölüm ve yıkım düzeyiyle karşı karşıya kalındığına dikkati çekti.
Guterres, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gazze'de yetersiz beslenme, son raddeye ulaştı. Gazze'de açlık her kapıyı çalıyor ve artık insani ilkeler üzerine inşa edilen yardım sisteminin son nefesini verdiğini görüyoruz. Bu sistem, işleyebilmesi için gerekli koşullardan mahrum bırakılıyor. Yardım ulaştıracak alan verilmiyor. Hayat kurtaracak güvenlik sağlanmıyor. İsrail'in askeri operasyonlarını yoğunlaştırdığı ve Deyr el-Belah'ta yeni tahliye emirlerinin verildiği bir ortamda yıkımın üstüne yıkım ekleniyor."
Guterres, BM Proje Hizmetleri Ofisi (UNOPS) ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tesislerinin ana deposu da dahil olmak üzere BM kurumlarının hedef alınmasından büyük endişe duyduğunu belirtti.
Tüm taraflara bu BM tesislerinin konumlarının önceden bildirildiğini kaydeden Guterres, "Bu tesisler, tüm sivil alanlar gibi dokunulmazdır ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca hiçbir istisna olmaksızın korunmalıdır." dedi.
Gazze'den Ukrayna'ya, Sahel'den Sudan'a, Haiti ve Myanmar'a, dünyanın birçok bölgesinde çatışmaların sürdüğünü dile getiren Guterres, "Uluslararası hukuk ayaklar altına alınıyor, açlık ve yerinden edilme rekor seviyelere ulaşıyor. Terörizm, şiddet yanlısı aşırılık ve sınır ötesi suçlar da güvenliği tehdit eden ısrarlı sorunlar olmaya devam ediyor." uyarısında bulundu.
BM Genel Sekreteri, barışın bir tercih olduğunu ve BMGK'nin ülkelerin bu tercihi yapmalarına yardımcı olması gerektiğini vurguladı.
BMGK'nin küresel barış ve güvenlik mimarisinin merkezinde yer aldığına dikkati çeken Guterres, buna karşın BMGK'de çok sık çözüm üretmeyi engelleyen bölünmeler, kemiklekmiş tutumlar ve gerilimli söylemlere tanıklık edildiğini söyledi.
Guterres, zaman zaman ortak zemin bularak küresel sorunlara çözüm üretildiğine de tanık olunduğunu, örneğin, bugün Karadeniz Tahıl Girişimi ve Rusya Federasyonu ile imzalanan mutabakat zaptının üzerinden 3 yıl geçtiğini, bu anlaşmaların BM'nin arabuluculuğu ve iyi niyet çabalarıyla, en zor anlarda dahi neler başarılabileceğini gösterdiğini vurguladı.
"BMGK, 80 YIL ÖNCENİN DEĞİL BUGÜNÜN DÜNYASINI YANSITMALI"
BMGK'nin özellikle daimi üyelerinin bölünmelerin üstesinden gelmek için çalışmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizen Guterres, şu ifadeleri kullandı:
"Güvenlik Konseyinin gündemindeki çoğu mesele karmaşıktır ve hızlı çözümlere karşı direnç göstermektedir ancak Soğuk Savaş'ın en karanlık günlerinde bile bu Konseydeki ortak diyalog ve karar alma süreçleri, küresel güvenliğin ortak ve etkili sistemine temel oluşturmuştur. Bu sistem, çok sayıda barışı koruma misyonunun hayata geçmesini sağlamıştır. İhtiyaç duyan insanlara hayati insani yardım akışının önünü açmıştır ve üçüncü bir dünya savaşını engellemiştir. Aynı ruhun yeniden canlandırılması için sizlere çağrıda bulunuyorum: İletişim kanallarını açık tutun, iyi niyetle dinlemeye devam edin, farklılıkların üstesinden gelmek ve uzlaşıyı inşa etmek için birlikte çalışın."
Guterres, diğer taraftan BMGK'nin 80 yıl öncesinin değil bugünün dünyasını yansıtması gerektiğinin altını çizdi.
Konseyin, bugünün jeopolitik gerçekliklerine daha uygun şekilde temsil edilmesi gerektiğini kaydeden BM Genel Sekreteri, çalışma yöntemlerini daha kapsayıcı, daha şeffaf, daha verimli ve daha hesap verebilir hale getirmek için reform çabalarının sürmesi gerektiğini vurguladı.
BMGK'nin bölgesel ortaklarla da işbirliğini güçlendirmeye devam etmesi gerektiğini belirten Guterres, üye ülkelerin BM Şartı, uluslararası insan hakları hukuku ve uluslararası insancıl hukuk dahil olmak üzere uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine sadık kalması gerektiğini dile getirdi.
BM Genel Sekreteri Guterres, "Kuruluşumuzun ve ona hayat veren Şartı'nın 80. yılını kutlarken diplomasi yoluyla barışı savunan çok taraflılık ruhuna bağlılığımızı yeniden teyit etmeliyiz." mesajını verdi.