İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD merkezli CBS News kanalına verdiği röportajda, İsrail ve ABD'nin İran'a yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmede bulundu. ABD'nin saldırdığı Fordow Nükleer tesisinin son durumuna ilişkin bilgi veren Arakçi, "Şu anda Fordow'da tam olarak ne olduğuna dair kimsenin kesin bir bilgisi yok. Bildiğim kadarıyla hasar çok büyük ve çok ciddi. Bununla birlikte İran Atom Enerjisi Kurumu incelemelerini sürdürüyor, sonuç daha sonra hükümete bildirilecek" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, "İran'ın nükleer tesislerinin tamamen yok edildiği" yönündeki iddialarına cevap veren Arakçi, "Görünen o ki hasar çok ağır ve çok ciddi. Tekrar ediyorum, elimde kesin bilgi yok. Ancak şimdilik tesislerin kullanılamaz durumda olduğu anlaşılıyor. Ne kadar sürede yeniden devreye alınabileceği ya da tamamen kullanılamaz hale gelip gelmediği değerlendiriliyor" ifadelerini kullandı.
Arakçi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi'nin, "İran'ın önümüzdeki birkaç ay içinde yeniden uranyum zenginleştirmeye başlayabileceği" yönündeki açıklamasına da değindi. Arakçi, "Grossi'nin değerlendirmesi, İran'ın zenginleştirme teknolojisi ve bilgisinin mevcut olduğu gerçeğine dayanıyor. Bu açıdan evet, bence doğru. Çünkü zenginleştirme sanayimiz tamamen yerli bir endüstridir. Dışarıdan alınmış bir teknoloji değil ki bombalamayla yok edilebilsin" şeklinde konuştu.
Arakçi, İran'ın zenginleştirme sanayisine çok emek verdiğini ifade ederek, "Zenginleştirme nedeniyle 20 yılı aşkın süredir çok ağır yaptırımlara maruz kaldık. Bizi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıdılar, bilim insanlarımızı suikastla öldürdüler, tesislerimizde sabotaj yaptılar. Ama tüm bu yıllar boyunca zenginleştirme programımızın barışçıl kalması için çaba gösterdik ve bu programın tamamen barışçıl olduğunu dünyaya kanıtlamaya çalıştık. Bir kez bir (nükleer) anlaşmaya vardık ve dünya bunu diplomatik bir başarı olarak gördü. Ancak ABD bu anlaşmadan çekildi. Yıllar boyunca sabrettik. Zenginleştirme, İran halkı için bir gurur ve onur kaynağına dönüştü. Şimdi ise bunun için savaştık. Çünkü bu mesele yüzünden 12 gün süren ağır bir savaşı yaşadık" dedi.
Kimsenin nükleer sanayiyi bir kenara atamayacağını vurgulayan Arakçi, "Çünkü bu, ulusal bir gurur ve onur kaynağıdır. Kesinlikle korunacak ve biz de bunun için çaba göstereceğiz. Elbette nükleer programımız barışçıl ve nükleer silahlara yönelme niyetimiz yok. Bu silahlar, Dini Lider'in (Ali Ayetullah Hamaney) fetvasına göre haram ve güvenlik doktrinimizde de hiçbir yeri yok. Umarım dünya, özellikle de Batı, İran halkının barışçıl amaçlarla nükleer haklarından yararlanma hakkına sahip olduğunu anlar ve kabul eder. Çünkü halkımız bu hakkından asla vazgeçmeyecektir" ifadelerini kullandı.