19 Nisan 2024 Cuma / 11 Sevval 1445

İranlı yetkiliye göre Viyana'daki nükleer görüşmeler gittikçe karmaşık hale geliyor

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, ABD'nin siyasi karar almasındaki gecikmenin nükleer anlaşmayla ilgili görüşmeleri her geçen saat karmaşık hale getirdiğini ifade etti.

AA10 Mart 2022 Perşembe 11:43 - Güncelleme:
İranlı yetkiliye göre Viyana'daki nükleer görüşmeler gittikçe karmaşık hale geliyor

Şemhani, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Avusturya'nın başkenti Viyana'daki nükleer görüşmeleri değerlendirdi.

İranlı yetkili, "İran'ın ilkesel önerilerine karşın ABD'nin kabul edilemez önerileri ve yersiz iddialarla anlaşmayı oldubittiye getirme ısrarı, Washington yönetiminin taraflar için güçlü ve savunulabilir bir anlaşmaya varma iradesinin olmadığını gösteriyor. ABD'nin siyasi kararı olmadan Viyana görüşmeleri her saat daha karmaşık hale geliyor." ifadelerini kullandı.

- VİYANA NÜKLEER MÜZAKERELERİ VE RUSYA'NIN TALEBİ

İran'ın nükleer faaliyetleri konusundaki Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan anlaşmanın ilki, 2015 yılında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi (İngiltere, ABD, Çin, Fransa, Rusya) ile Almanya ve İran arasında imzalanmıştı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de ülkesini tek taraflı olarak anlaşmadan çekme kararı sonrasında İran'a yönelik ekonomik yaptırımlar tekrar uygulamaya konulmuştu. Bunun üzerine Tahran yönetimi nükleer faaliyetlerine aşamalı olarak geri dönmüştü.

KOEP'in yürürlüğe konulmasına yönelik görüşmeler, Kasım 2021'de Avusturya'nın başkenti Viyana'da yeniden başlamıştı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 5 Mart'ta yaptığı açıklamada, "ABD'li meslektaşlarımızdan, (Ukrayna savaşı sonrası Rusya'ya yönelik başlatılan) yeni yaptırımların Rusya'nın İran'la ekonomik, ticaret, yatırım ve teknoloji transferinde özgürce iş birliği yapmamıza engel olmadığını içeren yazılı bir garanti istedik." ifadelerini kullanmıştı. Bu ifadeler İran'da bazı siyasi analizler tarafından Rusya'nın Viyana görüşmelerini olumsuz yönde etkileme çabaları olarak yorumlanmıştı.