Norveç'te iki araştırmacının İran'dan gelen konuk bilim insanlarını, yönetimi bilgilendirmeden ve prosedürleri izlemeden ileri düzeyde araştırmaların yapıldığı laboratuvara aldıkları iddia edildi.
Veri ihlaline neden olmakla suçlanan araştırmacılar, görevlerinden uzaklaştırıldı ve üniversitenin tesislerinden men edildi.
Ayrıca hassas bilgilerin paylaşıldığı şüphesiyle olay, Polis Güvenlik Servisi (PST) tarafından soruşturuluyor.
KORKULAN 'KİTLE İMHA SİLAHLARI İÇİN BİLGİ'NİN ÇIKMIŞ OLMASI
Norveç yayın kuruşlarından NRK'ya konuşan PST İletişim Direktörü Trond Hugubakken, 'İran'dan konuk araştırmacıların da katıldığı küçük bir ortamda cereyan edenleri araştırıyoruz. Bizim için önemli olan kilit soru, araştırmanın kitle imha silahlarının üretimi için önemli olup olmadığı.' dedi.
Araştırmacıların bilgisayar sistemine izinsiz erişim sağlayarak veri ihlaline neden olmakla suçlandığını söyleyen Hugubakken, soruşturmanın kesinlikle genişletileceğini belirtti.
Hugubakken, 'Soruşturmalar yapılıyor ve teknik kanıtlar aranıyor. Soruşturma erken bir aşamada ve zaman alacağına inanıyoruz.' dedi.
İKİSİ DE GÖREVDEN ALINDI, TESİSLERE GİRMELERİ YASAKLANDI
Her iki araştırmacı da NTNU'nun Makine Mühendisliği ve İmalat Enstitüsü'ndeki (NTNU) pozisyonlarından uzaklaştırıldı ve üniversitenin tesislerine girişleri yasaklandı. NTNU Araştırma Başkan Yardımcısı Bjarne Foss, araştırmacıların metal alaşımları gibi malzemelerin analiz edildiği yüksek teknoloji laboratuvarına erişimlerinin olduğunu belirtti.
Araştırmacıların 'Nano-mekanik laboratuvar' adı verilen özel bir laboratuvarı kullandıklarını söyleyen Foss, içeri giren grubun NTNU personeli ve İran konuk araştırmacılardan oluştuğunu ifade etti.
Foss, dışarıya bilginin çıkmasıyla ilgili, 'Mümkün olduğu kadar kapalı olacağız. Bu sistem karşılıklı güvene dayalı.' dedi.
HAMANEY'İN NÜKLEER FETVASI VE İRAN'IN ÇALIŞMALARI
İran'ın şu anda kitle imha silahlarına sahip olup olmadığı bilinmemektedir. Biyolojik Silahlar Konvansiyonu, Kimyasal Silahlar Konvansiyonu ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması da dahil olmak üzere kitle silah varlığını reddeden çok sayıda anlaşma imzalamıştır.
1980'lerin İran-Irak Savaşı sırasında on binlerce İran askeri ve sivil kimyasal silah kurbanı olduklarından İran, bu silahların etkileri hakkında ilk elden bilgiye sahiptir.
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, nükleer silahların geliştirilmesi, üretimi, depolanması ve kullanımına karşı fetva yayınlamıştı.