Doğduğunda sadece 2,4 kilo ağırlığında olan Suvar Asur, aradan geçen beş aylık süreye rağmen yalnızca yarım kilodan az alabilmiş durumda.
Annesi Necva Aram, "Anne sütü de mama da onu sürekli kusturuyordu" dedi.
Aram, Middle East'e yaptığı açıklamada, bebeğiyle birlikte hastanede 10 gün kaldığını söyledi.
Kendisi de yetersiz beslenen Aram, emzirmekte zorlandığını ifade eden, "Suvar savaşın zorlukları içinde doğdu, hamileyken hiç besin yoktu. Et, yumurta, süt ürünleri... Hiçbir şey yoktu" dedi.
Gazze'de savaşın Ekim 2023'te başlamasından bu yana uygulanan İsrail ablukası nedeniyle gıda sıkıntısı yaygın hale geldi. Bu abluka, yaygın yetersiz beslenmeyi de beraberinde getirdi.
Ramazan ayında, Ocak'taki ateşkes döneminde bir miktar yardım Gazze'ye ulaştığında, aile Suvar'ın idare edebileceği mamayı bulmayı başardı. İlk kez kilo almaya başladı ve sonunda 4 kiloya ulaştı.
Fakat Müslüman alemi Ramazan Bayramı'na hazırlanırken İsrail, Gazze'yi yeniden bombalamaya başladı. Bu süreç içerisinde Suvar'ın durumu tekrar kötüleşmeye başladı. Annesi yeni doğan bebeğinde susuzluk belirtileri görülmeye başlandığını söyledi.
Durumu kritik hale gelen Suvar hastaneye götürüldü ve 8 Nisan'dan bu yana doktorların gözetimi altında tutuluyor.
Başlangıçta durumu biraz düzelse de, üçüncü gün mide gribi geçirdi ve bu durum mama eksikliğiyle daha da kötüleşti.
"Maddi durumumuz çok kötü" diyen endişeli annenin eşi 2018'deki Büyük Geri Dönüş Yürüyüşleri sırasında İsrail güçleri tarafından kör edilmiş. Evleri ise bir İsrail hava saldırısında yıkılmış.
Aram, Gazze'deki birçok Filistinli gibi savaş boyunca defalarca yer değiştirmek zorunda kalmış. Şu anda ise bir çadırda yaşıyor.
Tek dileğinin çocuğunun hayatta kalması ve iyileşmesi olduğunu belirten gözü yaşlı anne, "İnşallah geçiş noktaları açılır ve ihtiyaç duyduğu mama sağlanır... Umarım daha iyi olur, eskisi gibi hatta daha güçlü hale gelir" ifadelerini kullandı.
Nasser Hastanesi Çocuk Bölümü Başkanı Ahmed el-Fara, Gazze'ye hiçbir şeyin girmediğini söyledi.
el-Fara, "2,3 milyon insanın kapana kısıldığı devasa bir hapishaneden bahsediyoruz. Gazze kara, deniz ve havadan tamamen izole edilmiş durumda" dedi.
El-Fara'ya göre, Gazze'de yaşamı sürdürebilecek tüm gıda kaynakları tükenmiş durumda. Fırınlar kapanmış, özel pazarlarda kalan ürünlerin fiyatları artmış, uluslararası kuruluşlara ait yardım depoları ise artık boş kalmış durumda.
GIDA GÜVENSİZLİĞİ
Fara, Gazze halkının artık Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) sistemine göre beşinci aşamada olduğunu ve kıtlık düzeyine geçildiğini belirtti.
Fara "Eğer geçişler kapalı kalır ve İsrail'e ablukayı kaldırması için uluslararası baskı uygulanmazsa, Gazze'deki çocukların, kadınların ve yaşlıların toplu ölümleriyle karşı karşıya kalacağız" diye uyardı.
IPC sistemi, STK'lar, yardım kuruluşları ve insani yardım örgütleri tarafından gıda güvenliği ve beslenme krizlerini değerlendirmek için yaygın olarak kullanılıyor. Fara'ya göre Gazze, şu anda bu sistemin en kötü kategorisinde yer alıyor.
Fara "Bir nesil çocuğun sistematik şekilde hedef alındığına tanıklık ediyoruz" diye ekledi.
EN ÇOK ETKİLENENLER KADINLAR VE ÇOCUKLAR
Hamile kadınlar düzenli tıbbi bakıma ulaşamıyor ve yeterli besin ve vitamin alamıyor.
Fara "Hamile bir kadının doğru dürüst besine erişimi yok, güvende değil ve sürekli korku içinde yaşıyor. Bu nedenle çoğu kadın erken doğum yapıyor veya düşük kilolu bebekler dünyaya getiriyor" ifadelerini kullandı.
Her iki durumda da bu çocuklar, düşük doğum ağırlığı, enfeksiyona yatkınlık ve zayıf bağışıklık gibi uzun vadeli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor.
Erken gelişim dönemlerinde çocukların sinir sistemi yetersiz beslenmeye karşı özellikle hassas. Bu koşullarda çocuklar dikkat eksikliği, iletişim güçlüğü ve öğrenme zorlukları yaşayabilir.
Suvar'ın da bu vakalardan biri olduğunu ve durumunun kritik olduğunu belirten Fara, bu tür vakaların sayısının hızla arttığını ve her gün hastaneye yetersiz beslenmeyle ilgili hastalar geldiğini söyledi.
Fara son olarak, şu anda daha önce hayal bile edemeyecek sayıda yetersiz beslenme vakasıyla karşı karşıya olduklarını dile getirdi.
GAZZE'NİN YÜZDE 91'İNDE GIDA KRİZİ
Gazze nüfusunun yüzde 91'inin şu anda gıda kriziyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Dr. Munir El-Barsh, "Gazze, korkunç bir insani felaket yaşıyor. Açlık, yoksulluk ve hastalıklar, İsrail'in soykırım ve boğucu ablukasıyla daha da derinleşiyor. Geçişlerin kapatılması ve insani yardımların sistematik olarak engellenmesi, durumu daha da vahim hale getiriyor" dedi.
Barsh, çocukların ve emziren annelerin yüzde 91'inin ciddi yetersiz beslenme yaşadığını ve bunun yaşamlarını ve gelişimlerini doğrudan tehdit ettiğini vurguladı.
SOYKIRIMDA ÖLENLERİN SAYISI 52 BİNE ULAŞTI
İsrail, altı hafta önce ateşkesi bozduğundan bu yana 2 bin 326'dan fazla Filistinliyi öldürdü.
Ekim 2023'ten bu yana ölenlerin toplam sayısı en az 52 bine ulaştı; bunların 15 binden fazlası çocuklardan oluşuyor.