Afrika'nın savunma tedarik alanındaki değişen dinamiklerinin, yakın zamanda Cape Town'da düzenlenen Küresel Endüstriyel İşbirliği Derneği (GICA) 2025 Konferansı'nda mercek altına alındığı ifade edilen haberde, konferansta Janes Stratejik Hizmetler Müdürü Erwan de Cherisey'in, 'Afrika'daki Önemli Oyuncular - Kıtada Faaliyet Gösteren Savunma Ekipmanı Tedarikçilerine Bir Bakış' başlıklı derinlemesine bir analiz sunduğu aktarıldı.
De Cherisey yaptığı açıklamada, "Son 10-20 yılda, Afrika genelinde savunma ekipmanları konusunda tedarikçilerde gerçek bir değişim yaşandı. Daha önce savunma ticareti yapmayan ülkeler önemli oyuncular haline gelirken, tarihi tedarikçiler uzaklaştı veya dışlandı" dedi.
"TÜRKİYE KITAYA GENİŞ BİR ÜRÜN YELPAZESİ SUNUYOR"Bu değişimin maliyet, yetenek ve siyasi pragmatizm gibi unsurların birleşimine bağlı olduğunu belirten de Cherisey, "Afrika ülkeleri, kullanımlarına kısıtlama getirmeden uygun maliyetli çözümler sunabilen tedarikçiler arıyor. Ayrıca, yerel savunma kapasitesinin geliştirilmesine yardımcı olmak için yerelleştirme, dengeleme ve endüstriyel getiriye yönelik artan bir talep de var" diye konuştu.
En hızlı büyüyen tedarikçiler arasında, savunma sanayisi 2015 öncesinde sınırlı sayıda pazardan bugün 20'den fazla Afrika ülkesine tedarik sağlayan bir pazara dönüşen Türkiye'nin yer aldığının altını çizen Cherisey, Türk şirketlerinin, zırhlı araçlardan İHA'lara, helikopterlerden gemilere, haberleşme sistemlerinden hafif silahlara kadar kıtaya geniş bir ürün yelpazesi sunduğunu dile getirdi.
Özellikle son yıllarda Türkiye'nin önemli anlaşmalar imzalayarak Afrika'da rüzgar gibi estiğini dile getiren yetkili, Ankara'nın önemli silah üreticilerinden ABD, Çin, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail'e kafa tuttuğunu dile getirdi.
"TÜRKİYE'NİN MÜŞTERİLERİ HER GEÇEN GÜN ARTIYOR"
De Cherisey, "Türkiye'nin müşterileri her geçen gün artıyor. Nijerya, Türk İHA'ları, saldırı helikopterleri ve devriye gemilerini işletmesiyle amiral gemisi bir müşteri olarak öne çıkıyor" diye konuştu.
De Cherisey, "Türkiye, teknolojik gelişmişlik ve sağlamlık arasında doğru dengeyi sunuyor. Sömürgeci bir yük taşımıyor ve Afrika egemenliğine saygı duyan, uygun fiyatlı ve güvenilir bir ortak olarak görülüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin başarısının, uygun finansman koşulları ve özellikle Müslüman çoğunluklu ülkelerle kültürel ve dini bağlar aracılığıyla diplomatik ilişki kurma yeteneğinden kaynaklandığını da sözlerine ekleyen de Cherisey ilerleyen yıllarda bu genişlemeye çok sayıda ülkenin dahil olabileceğini vurguladı.




