Lübnan'da sağlık sektörü alarm veriyor: OHAL ilan edildi

Ülke tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden biriyle boğuşan Orta Doğu'nun küçük ülkesi Lübnan'da, halkın son haftalarda tedbirlere uymaması nedeniyle günlük Kovid-19 vakalarındaki artış hız kazandı.

Noel ve yılbaşı etkinlikleri dolayısıyla aralık ayı boyunca kısıtlamaların gevşetildiği Lübnan'da, günlük vaka sayısı 4 binin üzerinde seyrediyor. Sağlık Bakanlığı tarafından dün akşam açıklanan verilere göre, son bir günde 32 kişi daha yaşamını yitirdi, 4 bin 557 vaka tespit edildi.

Ülkedeki mevcut ekonomik krizin yanı sıra geçen yıl Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamanın da ciddi anlamda etkilediği sağlık sisteminin, önüne geçilemeyen koronavirüs nedeniyle çökmesinden endişe ediliyor.

Başbakan Hassan Diyab, 11 Ocak Pazartesi günü yeni tip koronavirüs salgınında çok tehlikeli bir aşamaya girdiklerini söyleyerek, "Bütün dünya bu salgınla tüm gücüyle mücadele ederken, Lübnan'da bir kesim Kovid-19'un yalan olduğuna inanıyor." dedi.

Lübnan hükümeti, Kovid-19 vakalarında görülen artış nedeniyle 7 Ocak-1 Şubat tarihlerinde ülke genelinde ticari işletmelerin kapatılması ve 18.00-05.00 saatlerinde kısmi sokağa çıkma yasağı uygulanması kararı aldı. Ancak bu uygulamaların yeterli olmaması üzerine duruma göre uzatılabilecek 10 günlük OHAL ilan etti.

Lübnan Özel Hastaneler Sendikası Başkanı Süleyman Harun, birkaç gün önce AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel hastanelerdeki tüm yatakların şu anda dolu olduğunu ve daha fazla Kovid-19 hastası kabul edemeyeceğini belirtti.

- "Hastaneler dolmuş durumda"

Sağlık Bakanlığı Tıbbi Bakım Birimi Müdürü Joseph Hana, Noel ve yılbaşı tatilinde önlemleri gevşetmeme konusunda Sağlık Bakanlığı olarak yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını vurguladı.

"Yeni vakalardaki artışın sebebi, bayramlar döneminde önlemleri elden bırakmaktı." diyen Hana, ciddi anlamda sayıları yükselen Kovid-19 hastalarını acil servis ve diğer bölümlerde tedavi altına aldıkları gibi evlerinde oksijene bağlı tedavi görenlerin sayısının da fazla olduğunu söyledi.

Evlerde durumu ağırlaşanları tekrar hastanelere getirmek zorunda kaldıklarını anlatan Hana, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hastaneler dolmuş durumda. Halihazırdaki endişemiz ise bazı ülkelerin yapmak zorunda kaldığı gibi Kovid-19 hastalarını hastane koridorları ile otoparklarda tedavi etmek gibi bir durumla karşı karşıya gelmek."

Hana, OHAL süresi bitince önlemleri vakaların durumuna göre aşamalı olarak gevşetmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.

- Hastanelerdeki oksijen tüpleri tükenmeye başladı

Başkent Beyrut'un Eşrefiyye bölgesinde hizmet veren Özel Rum Hastanesi de koronavirüs hastaları için ayırdığı 50 yataklı bölümü doldurdu ancak durumu ciddi hastaları geri göndermemek için bazı klinikleri servis odaları olarak kullanıyor.

Özel Rum Hastanesi'nin Kovid-19 bölümünden sorumlu sağlık görevlisi Netali, "Rum Hastanesinin yoğum bakım servisinde boş yatak kalmadı. Bizler zaman zaman gelen hastaları, yer açılıncaya kadar veya başka bir hastaneye naklini yapıncaya kadar ilk yardım müdahalesiyle bekletiyoruz." diye konuştu.

Rum Hastanesinin Beyrut'ta faaliyet gösteren büyük hastanelerden biri olduğunu hatırlatan hemşire Netali, başkentin diğer hastanelerindeki doluluk oranının da pek farklı olmadığını kaydetti.

Hastanelerdeki oksijen tüplerinin tükenmeye başladığına ve halihazırda zor bulunduğuna dikkati çeken sağlık görevlisi "Evlerinde tedavi gören Kovid-19 hastalarından bazıları şu anda fiyatların aşırı derecede yükselmesinden dolayı oksijen tüplerini temin edemiyor." ifadelerini kullandı.

Lübnan'da durumun bu şekilde sürdürülmesinin mümkün olmadığına işaret eden Netali, vatandaşların artık önlemlere ciddi şekilde uyması gerektiğini kaydetti.

- Ülkedeki ekonomik ve siyasi durum

Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.

İşsizliğin yüzde 35'in, yoksulluğun yüzde 50'nin üzerinde olduğu Lübnan, Ağustos 2020'de Beyrut Limanı'nda meydana gelen büyük patlamayla ekonomik açıdan daha da zor duruma düştü.

Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.

Ülkede siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle 10 Ağustos'tan bu yana yeni hükümet kurulamıyor.