Onlarca yıl sonra hava sahasına sessizce ama etkili bir dönüş yapan F-35A'lar, sadece yeni bir savaş uçağı filosu anlamına gelmiyor. Görünmek olarak tanımlanan F-35A'lar, bazı ülkelerin askeri doktrininde sessiz sedasız bir kırılmanın habercisi olabilir. Savunma stratejisinin merkezine yerleşen bu hamle, nükleer bir gölgeyi bu kez daha sofistike bir görevle yeniden Avrupa semalarına taşıyor. Ancak her yeni teknoloji, beraberinde stratejik soru işaretlerini de getiriyor...

YILLAR SONRA GERİ DÖNÜŞ: NÜKLEER GÖREV İÇİN F-35A HAMLESİ
Birleşik Krallık, ilk etapta 12 adet F-35A savaş uçağı satın alacağını ve bu uçakların NATO'nun nükleer görevlerine entegre edileceğini resmen duyurdu. Savunma Bakanlığı bu kararı, "Bir nesildeki en büyük nükleer güç artışı" olarak tanımlarken, yeni uçakların ABD yapımı B61-12 nükleer yerçekimi bombalarını taşıma kabiliyetine sahip olacağını açıkladı.

KRALİYET HAVA KUVVETLERİ İÇİN YENİ GÖREV TANIMI
Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF), bu jetleri eğitim amaçlı kullanacağını belirtse de F-35A'ların nükleer caydırıcılığın yeni yüzü olacağı açıkça görülüyor. Söz konusu savaş uçakları doğrudan uçak gemilerinden kalkamasa da, düşük maliyetli operasyonlar ve nükleer görev esnekliği açısından F-35B'lere önemli bir alternatif sunuyor.

Rusya'da F-35 gerilimi
Türkiye'den 'Eurofighter' atağı
İmzalar NATO zirvesinde atıldı... F-35'lere 677 milyon euroluk füze takviyesi