Pakistan'dan Yeni Delhi yönetimine tepki

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Keşmir Basın Kulübüne dün yapılan saldırının Hindistan'ın bölgedeki insan hakları ihlallerine karşı sesini yükseltenleri baskı ve kaba kuvvet kullanarak susturmaya çalışmasını açık olarak yansıttığı belirtildi.

Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesinde gazetecilere ve aktivistlere yönelik artan taciz, yasa dışı tutuklama ve sahte suç isnatları sebebiyle Yeni Delhi yönetimine tepki gösterilen açıklamada, bölgede insanlık dışı yasal uygulamaların bu ülkenin sömürgeci zihniyetini yansıttığı vurgulandı.

Açıklamada, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası topluma yapılan çağrıda, gazetecilere, insan hakları savunucularına ve aktivistlere yönelik tacizler ve yasa dışı tutuklamalar sebebiyle Hindistan'ın sorumlu tutulması istendi.

- KEŞMİR BASIN KULÜBÜ'NE BASKIN

Hindistan basınındaki haberlere göre, dün, Srinagar'daki Keşmir Basın Kulübüne yanlarında çok sayıda güvenlik gücüyle giden bir grup gazeteci, geçici yönetimin kendilerinde olduğunu iddia ederek kulübün yönetimine zorla el koymuştu.

Kendilerini geçici yönetim ilan eden gazeteci grubun yerel yönetimin desteğiyle bu adımı attığı öne sürülmüştü.

Keşmir Basın Kulübü Genel Sekreteri İşfak Tantray, yeni yönetim için seçimlere hazırlandıklarını, bununla birlikte yeniden kayıt sürecinin yerel yönetim tarafından geciktirilmesi sebebiyle bunu gerçekleştiremediklerini söylemişti.

Kendilerini geçici yönetim olarak ilan eden grup ise yaptığı açıklamada, daha önce seçilen yönetimin görev süresinin dolduğunu iddia ederek, yeni seçimler yapılana kadar kulüp başkanlığının Salim Pandit tarafından yürütüleceğini duyurmuştu.

Basın kulübüne yönelik bu adım, siyasetçiler, medya organları ve gazetecilerden tepki çekmişti.

- KEŞMİR SORUNU

İngiltere, 1947'de sömürge olarak yönettiği Hindistan'dan çekilirken o dönemde prenslik olan Keşmir, bağımsızlıklarını yeni kazanan Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda tercihle karşı karşıya kaldı.

Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.

Karara Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.

Savaşların ardından sağlanan geçici ateşkes sonucunda Cammu Keşmir'in yüzde 45'i Hindistan'ın, yüzde 35'i Pakistan'ın kontrolünde kaldı. Bölgenin doğusundaki yüzde 20'lik bir kısım ise sınırdaş Çin'in hakimiyetine verildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 1948'den itibaren aldığı kararlarla Keşmir'in askerden arındırılmasını ve geleceğinin halk oylamasıyla belirlenmesini öngörüyor.

Hindistan yönetimi, halk oylamasına karşı tutum benimserken Pakistan, BMGK kararlarının uygulanmasını istiyor.

Bölgede yıllardır süren çatışmalarda, on binlerce sivil, direnişçi ve hükümet güçlerine bağlı güvenlik görevlisi hayatını kaybetti.