Ruhani, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Astana Formatında Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'nde Suriye'deki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Üçlü Zirve'nin ertelenmesine neden olduğunu ancak bu süre içinde Suriye'de birçok gelişme meydana geldiğini aktaran Ruhani, bu nedenle zirveyi video konferans ile yapmaya karar verdiklerini belirtti ve normal toplantıyı da kısa sürede İran'ın ev sahipliğinde gerçekleştirme temennisinde bulundu.
ABD'nin Suriye'ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarını eleştiren ve bunu "ekonomik terörizm" olarak nitelendiren Ruhani, "ABD, askeri baskılar ve terörist örgütler vasıtasıyla elde edemediğini ekonomik baskılarla ve Suriye halkını cezalandırarak elde edemeyecek." diye konuştu.
Astana sürecinin, Suriye krizinin barışçıl çözümüne katkı sunan tek süreç olduğunu dile getiren Ruhani, bu süreçte çok kazanım elde edildiğini ve bunların korunarak geliştirilmesinin 3 ülkenin görevi olduğunu ifade etti.
Ruhani, Astana sürecinin garantörleri olarak Suriyeli taraflar arasındaki müzakereleri desteklediklerini belirterek, "Suriye krizinin üzerinden 9 yıl geçti. İran, Suriye krizinde siyasi çözüme inanıyor. Bunun askeri çözümü olmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Suriyeli mülteciler ve sığınmacılar konusunun da önemli olduğunu ve dönüşlerin sağlanması için uluslararası toplumun da yardımcı olması gerektiğini kaydeden İran Cumhurbaşkanı, "Siyasi hedeflerin gerçekleştirilmesi için öne sürülecek her türlü şart bu süreci zarara uğratacaktır." dedi.