26 Haziran 2025 Perşembe / 1 Muharrem 1447

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Çin'in tutumunun arkasında ne var?

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonunda 10. güne girildi. Bölgede sıcak çatışmalar ve Rus bombardımanı devam ederken, Çin'in operasyonların başında çekimser kalması ve şimdilerde ise, ‘ateşkes' çağrısı yapması, ‘Çin, bu savaştan ne istiyor?' sorularını akıllara getirdi. İngiliz basınında yer alan bir makalede Çin'in tutumunun, Tayvan'a yönelik olası bir operasyonu haklı çıkarmak için zemin hazırladığı ve bu konuda Rusya'nın da desteğini beklediği ileri sürüldü.

Star Gazetesi5 Mart 2022 Cumartesi 16:02 - Güncelleme:
Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Çin'in tutumunun arkasında ne var?

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri operasyonlara başlamasının hemen akabinde, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, telefonda Rusya'nın askeri müdahalesini görüştü.

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Lavrov ve Vang, mevcut krizin nedeninin, Kiev yönetiminin ABD ve müttefiklerinin teşvikiyle Minsk Anlaşması'nı uygulamaktan vazgeçmesi olduğu konusunda mutabakata vardıkları belirtildi.

Bu görüşmenin ardından Vang, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile de bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Kuleba, Rusya'yla savaşta ateşkes için Çin'i arabulucu olmaya davet etti.

Çinli Bakan Vang ise Ukrayna'da çatışmanın başlamasıyla hızla değişen durumu kaygıyla izlediklerini ve sivillerin zarar görmesinden endişe duyduklarını belirterek, Çin'in taraflara sorunu müzakere yoluyla çözmeye çağırdığını ve siyasi bir çözüme katkı sağlayacak tüm yapıcı uluslararası çabaları desteklediğini vurguladı.

Vang, Çin'in diplomasi yoluyla savaşı sona erdirmek için her türlü çabayı göstermeye hazır olduğuna dair mevkidaşına güvence verdiğini bildirdi.

Geçtiğimiz günlerde ise Çin, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik askeri saldırısını kınayan karar tasarısında çekimser kalmış, Türkiye'nin de ortak sunucuları arasında yer aldığı karar tasarısı oylamada 5'e karşı 141 oyla kabul edilmişti.

Oylamada; Rusya, Belarus, Suriye, Kuzey Kore ve Eritre tasarıya hayır oyu verirken, aralarında Çin ve Hindistan'ın da bulunduğu 35 ülke çekimser oy kullanmıştı.

Kararda, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları güçlü şekilde kınanırken, Moskova'dan "tüm askeri güçlerin Ukrayna topraklarından derhal, eksiksiz ve koşulsuz olarak geri çekmesi" talep edilmişti.

Ukrayna topraklarında sıcak çatışmalar ve Rus bombardımanı devam ederken, BBC News editörlerinden Robin Brant, Rusya'nın operasyonları ve Çin'in krize yönelik tutumunu masaya yatırdığı bir makale kaleme aldı. Brant makalesinde Çinli liderin, "Rusya'nın 'meşru güvenlik kaygıları' dediği şeyi kabul ederek ve 'karmaşık ve benzersiz tarihsel bağlam' nedeniyle egemenliğe saygı temel ilkesini reddederek, muhtemelen dünyaya Tayvan'ın 'istila'sını haklı çıkarmaya çalışabileceği bir gelecek hazırlıyor." iddiasında bulundu.

Cinping ile Putin arasındaki kişisel yakınlığa da dikkat çeken Brant, "İkili şimdiye dek yaklaşık 40 kez yüz yüze görüştü. Rusya Devlet Başkanı, Covid-19'un başladığı günden geçen ay düzenlenen Kış Olimpiyat Oyunları'na kadar, Çin'e en çok seyahat eden liderdi. Her ikisi de halkları ve 'anavatanları' arasındaki bağları derinleştirme hırsını paylaşan otokratik liderlerdir." ifadelerini kullandı.

İşte, Brant'ın makalesinden öne çıkan başlıklar:

ÇİN DIŞ POLİTİKASINDA DEĞİŞİKLİK Mİ YAPIYOR?

Bu, Çin'in Rusya'nın "meşru güvenlik endişeleri" olarak tanımladığı şeyleri kabul ederken, Ukrayna'nın egemenliğine saygı ilkesi arasında bir denge kurmaya çalıştığının bir işaretidir.

Şi ve Putin'in ilişkilerinin derinleşmesine ve 'sınırsız' ittifaklarını ilan ettiklerinde imzaladıkları 5 bin kelimelik belgeye dönüp bakarsanız, anlaşma birden fazla ortak payda ve planlı iş birliği alanını kapsıyor olsa da, NATO'nun Doğuya genişlemesi konusunda iki ülkenin aynı fikirde olduğunu göreceksiniz.

Bu anlaşma, Çin ve Rusya'nın karşılıklı olarak çok daha yakın çalışacağı bir geleceğe ilişkin ortak manifestolarıdır.

ÇİN, 'SINIRSIZ' İTTİFAKA SINIR ÇİZEBİLİR

Çin'in Rusya ve Vladimir Putin'e desteğinden neden hızlıca vazgeçtiği sorusunun cevabı ise 'Tayvan'dır.

Pekin tarafından haydut bir eyalet olarak kabul edilen kendi kendini yöneten Tayvan, Başkan Cinping'in 'anavatanıyla' yeniden birleştiğini görmek istediği bir yer. Cinping, bunu askeri güçle yapsaydı, Çin muhtemelen ABD ve müttefiklerinden benzer - veya muhtemelen daha ciddi - bir tepkiyle karşı karşıya kalacaktı.

Tayvan, Ukrayna değil. İki yerin yasal statüsü farklıdır.

Ancak Çin lideri, Rusya'nın 'meşru güvenlik kaygıları' dediği şeyi kabul ederek ve 'karmaşık ve benzersiz tarihsel bağlam' nedeniyle egemenliğe saygı temel ilkesini reddederek, muhtemelen dünyaya Tayvan'ın 'istila'sını haklı çıkarmaya çalışabileceği bir gelecek hazırlıyor ve bu konuda Rusya'nın desteğini bekliyor.

Öte yandan, Cinping ile Putin arasındaki kişisel bir ilişki de var. İkili şimdiye dek yaklaşık 40 kez yüz yüze görüştü.

Rusya Devlet Başkanı, Covid-19'un başladığı günden geçen ay düzenlenen Kış Olimpiyat Oyunları'na kadar, Çin'e en çok seyahat eden liderdi.

Her ikisi de halkları ve 'anavatanları' arasındaki bağları derinleştirme hırsını paylaşan otokratik liderlerdir. Şi Cinping, büyük bir ekonomi olan Çin'in, kendine daha fazla güvendiği ve bazı küresel bağlardan bir dereceye kadar ayrıldığı bir gelecek görüyor.

Ancak Rusya ile yeni 'sınırsız' ortaklık, ABD'den, müttefiklerinden ve kurulu dünya düzeninden kaçınılmaz bir yeniden hizalanma anlamına gelmeyebilir.

Ne de olsa bu, Çin'in son yıllarda iklim değişikliği, barışı koruma üzerine daha fazlasını yapmaya çalıştığı bir düzen.

Ve ayrıca dikkate alınması gereken politikalar var. Seçim siyaseti değil ama savaşan bir ulusla ortaklık politikası.

Çin, halkının izleyebildiği ve okuyabildiği şeylerin çoğunu sansürlüyor, ancak savaşın şiddeti sosyal medyada her dakika korkunç ayrıntılarla belgeleniyor. Bu yaklaşım, Pekin'in Rusya'ya karşı tutumuna ilişkin hesaplamalarında önemli bir faktör haline gelebilir.

Şi Cinping ve çevresindeki diğer üst düzey liderler, aslında ilişkinin bir sınırı olduğu ve geri adım atmaları veya Moskova ile arabulucu rolü oynamaya çalışmaları gerektiği sonucuna varabilirler. Ukraynalı yetkililere üstlenmeye hazır olduğunu söylediği, ancak henüz başlama belirtisi göstermediği bir rol."

Star Gazetesi

ÖNERİLEN VİDEO

AK Parti'den Babalar Günü'ne özel video

Kapat
Video yükleniyor...