20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Devrimden savaşa! Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bitmesi için taraflar ne istiyor?

Dünya, Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı askeri harekatta 28'inci günü geride bırakırken, taraflardan uzlaşma mesajları da gelmeye devam ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov son açıklamasında, 'Ukrayna ile bazı formüller üzerinde anlaşmaya yakınız' ifadelerini kullanırken, Zelenski, 'Müzakereler olmadan bu savaşı bitiremeyiz.' dedi. Peki, Ukrayna-Rusya Savaşı'nın sona ermesi için taraflar birbirinden ne istiyor?

Star Gazetesi23 Mart 2022 Çarşamba 15:55 - Güncelleme:
Devrimden savaşa! Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bitmesi için taraflar ne istiyor?

Rusya- Ukrayna savaşı devam ederken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenski, birçok defa diyaloğa hazır olduklarını dile getirdi.

Taraflar, savaşın başlamasının bu yana, Belarus'ta 6 kez bir araya geldi. Görüşmelerden Ukrayna topraklarında bir an önce çatışmaların durması ve ateşkesin sağlanması konusunda bağlayıcı bir karar çıkmadı.

İlk üst düzey temas ise, Türkiye'nin arabuluculuğu ile Antalya Diplomasi Forumu (ADF) marjında Antalya'da düzenlenen Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı oldu.

Antalya'da gerçekleşen temas sonrasında, geçici ateşkes ve insani koridorlar açılması yönünde tartışmalar devam ederken, çatışmaların tamamen durması için uzlaşıya varılamadı. Toplantının 'ilk üst düzey görüşme' olma niteliği, barış için diplomatik yolların aranacağı konusundaki beklentileri artırdı.

Belarus'taki müzakereler, ADF'deki toplantı ve diğer görüşmelerden barışa yönelik kesin bir karar alınmazken, dünya kamuoyunda, "Peki, taraflar tam olarak ne istiyor?" sorusu tartışılmaya başlandı.

Krizi savaşa iten süreç ile geçtiğimiz bir ay içinde yaşanan çatışmaları ve çözüm arayışlarını sizler için derledik...

SİLAHSIZLANMA VE NATO ÜYELİĞİ

Rusya'nın savaşı sonlandırmak için ileri sürdüğü en önemli isteği, Ukrayna'nın asla NATO üyesi olmaması ve NATO'nun etki alanını doğuya doğru genişlemeyeceğine dair garantilerin verilmesi.

Kremlin yönetiminin diğer istekleri ise, Ukrayna'nın silahsızlandırılması ve askeri altyapının 1997'deki seviyeye çekilmesi.

Ayrıca Putin, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve güvenliği karşılığında tarafsız kalarak, literatüre "Finlandiyalılaşma" olarak da geçen modeli uygulamasını talep ederken, Neo-nazizm'le suçladığı Zelenski hükümetinin de istifa etmesini istiyor.

"RUS BİRLİKLERİ UKRAYNA'DAN TAMAMEN ÇEKİLMELİ"

Ukrayna ise, derhal ateşkes ilan edilmesini ve Rus birliklerin ülkeden çekilmesini talep ediyor.

Buna ek olarak Ukrayna, ülkeyi koruma altına alacak yasal bir anlaşmanın çizilmesini ve bir grup ülkenin olası saldırılara karşı ittifak olarak Ukrayna'yı savunmasını istiyor.

Öte yandan son zamanlarda Batı ülkelerinin Ukrayna'yı yalnız bıraktığını ileri süren Zelenski'nin, bazı konularda tutumunu yumuşattığı belirtiliyor.

Zelenski, en son açıklamalarında Ukrayna'nın NATO'ya hiçbir zaman katılamayacağını kabullenmek gerektiğini söylerken, Rusya ile müzakerelerde uzlaşılacak konuların Ukrayna'da referanduma sunulması gerektiğini ifade etti.

Zelenski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi durumunda, krizin başından bu yana hiçbir şekilde geri adım atmadığı Kırım ve Donbass konusunu da tartışmaya hazır olduğunu belirtti.

PEKİ, KRİZ NASIL OLDU DA SAVAŞA EVRİLDİ?

Rusya-Ukrayna Krizi, Ukrayna'da iktidarda bulunan Kremlin yanlısı devlet başkanı Viktor Yanukoviç yönetiminin Avrupa Birliği (AB) Ortaklık Anlaşması'nı askıya almasıyla başladı.

Yanukoviç'in AB'ye karşı aldığı tavır, 2013 yılının Kasım ayında başlayan Yevromaydan Olayları'nı tetikledi.

Şiddetlenen olaylar sonucunda, 2014 yılı Şubat ayında Onur Devrimi gerçekleşti ve Cumhurbaşkanı Yanukoviç istifa ederek Rusya'ya kaçtı.

Ukrayna'da Arseniy Yatsenyuk liderliğinde geçici bir hükümet kuruldu ve AB Ortaklık Anlaşması imzalandı. Bu gelişmelerin akabinde Ukrayna'da cumhurbaşkanlığı seçimine gidilerek, Petro Proşenko Ukrayna'nın yeni cumhurbaşkanı oldu.

Yeni hükümet, 2010 yılında yürürlükten kaldırılan "2004 Anayasası'nı" geri getirdi ve devrilen rejimle bağlantılı olan memurların geniş çaplı tasfiyesini başlattı.

II. Dünya Savaşı sırasında Ukrayna işgalinde Nazi'lere destek veren Ukrayna milliyetçisi Stephan Bandera heykellerini birçok şehire diken yeni hükümet bunların yanında, Ukrayna'nın kültürel azınlıkların kendi dillerini kullanmalarına izin veren Bölgesel Diller Yasası'nı da yürürlükten kaldırdı.

Rusya ise AB'nin desteklediği bu devrime ve sonrasında yaşananlara, 2014 yılında Kırım'ı tek taraflı ilhak ederek ve Ukrayna'nın doğusundaki Donbass bölgesinde çoğunluğu Rusça konuşan ayrılık yanlılarını destekleyerek yanıt verdi.

2014'TE DONBASS'TA ÇATIŞMALAR BAŞLADI

Ukrayna'da Rus kökenli nüfusun yoğun bulunduğu Donetsk ve Luhansk bölgelerinde Şubat 2014'te ayrılıkçı gruplar ağır silahlarla hükümet yanlısı birliklere saldırdı. Ukrayna ordusundan bazı silahları ele geçiren ayrılıkçılar, Kiev yönetimine göre, önemli silah ve mühimmat desteğini Rusya'dan aldı.

Ayrılıkçılar halk oylamalarıyla 11 Mayıs 2014'te Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı sözde yönetim oluşturdu.

Kiev yönetiminin kontrolünü kaybettiği Rusya-Ukrayna sınırından Rus askeri araçlar ve ağır silahlar Donbass'a girdi. Rusya'nın inkar ettiği bu durum, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği ve Teşkilatı'nın (AGİT) raporlarında da yer aldı. Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donetks ve Lugansk bölgeleriyle Kiev ordusunun kontrolündeki bölge arasında cephe hattı oluştu. Geçen 7 yıl içinde temas hattında zaman zaman çatışmalar yaşandı ve iki taraftan da can kayıpları oldu.

Hem Kiev hem de Donbass güçleri birbirlerini savaş suçu işlemekle itham etti. Ukrayna hükümeti Rusya'yı "saldırganlığı" yönlendirmekle suçladı, ancak Moskova, birliklerinin Donbass'a asla girmediğinde ısrar etti.

GERGİNLİĞE ÇÖZÜM OLARAK "NORMANDİYA FORMATI"

Fransa, Almanya, Ukrayna ve Rusya liderleri krize son vermek amacıyla ilk kez 2014 yılı Haziran ayında Normandiya'da bir araya geldi. Bundan sonra dört ülkenin birlikte yaptığı bu toplantılar, "Normandiya Formatı" olarak anıldı.

Donbass'taki çatışmalar tamamen durmazken, Belarus'ta imzalanan uluslararası arabuluculuk anlaşması Minsk'in ardından büyük ölçüde azaldı. Ukrayna hükümeti ile ayrılıkçılar arasında Rusya, Fransa ve Almanya'nın arabuluculuğunda Şubat 2015'te imzalanan ikinci ateşkes anlaşmasına göre, Kiev, doğu bölgelerine geniş özerklik sağlayan adem-i merkeziyetçilik reformu sözü verdi.

AGİT, Ukrayna ordusunu Donetsk ve Luhansk güçlerinden ayıran "temas hattı" boyunca izleme ekibini görevlendirdi.

Rusya, Ukrayna ve AGİT'ten oluşan Üçlü Temas Grubu, 27 Temmuz 2020'den itibaren kapsamlı ateşkes kararı aldı. Bu kapsamda 2021 senesine kadar kapsamlı ateşkes ufak çaplı krizlere rağmen sürdürüldü.

SAVAŞA GİDEN YOL

Kiev ve ayrılıkçı sözde cumhuriyetler defalarca birbirlerini Minsk anlaşmalarını ihlal etmekle suçladılar, en önemlisi ise vaat edilen reformların hiçbir zaman gerçekleşmediği iddiasıydı.

Ukrayna hükümeti, Donetsk ve Luhansk yetkililerini "terörist" olarak damgalamaya devam etti ve herhangi bir doğrudan müzakereye yanaşmadı. Bu anlamda başlatılan uluslararası 'Normandiya Formatında' da somut sonuçlar alınamadı.

Ukrayna'nın NATO'ya üye olma girişimleri, NATO tarafından kuşatıldığını iddia eden Rusya'nın Ukrayna'ya askeri harekat başlatmasına bahane oldu.

Rusya-Ukrayna Krizi, 8 yıl boyunca çeşitli sebepler bahane edilerek tırmandırıldı ve savaşa evrildi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği yaptığı son açıklamada, savaşın başladığı 24 Şubat'tan bu yana Rusya-Ukrayna savaşında en az 816 sivilin hayatını kaybettiğini, bin 333 sivil ise yaralandığını duyurdu.

Ayrıca açıklamada, yarıdan fazlası Polonya'ya olmak üzere 3 milyon 270 bin 662 mültecinin Ukrayna'dan komşu ülkelere geçtiği belirtildi.

Star Gazetesi