Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Ben-Gvir'in İsrail polisi ve Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler eşliğinde Aksa'ya yönelik tekrarlayan baskınları kınandı.
Açıklamada bu baskınların Mescid-i Aksa'nın zaman ve mekan olarak bölünmesini kalıcı hale getirmeyi amaçladığı kaydedildi.
Başta Ben-Gvir olmak üzere toprakları gasbeden İsraillilerin, bu sömürgeci ve provokatif eylemlerinin, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te gerilimin tırmandırılması, tüm bölgenin ateşe verilmesi için yapıldığı kaydedildi. Bu tür provokasyonların dünya genelindeki Müslümanların tepkisini çektiğine işaret edildi.
Bakanlık açıklamasında "Ben-Gvir'ın, Trump'ın Gazze'de Filistin halkını hedef alan İsrail saldırılarının durdurulması için sarfettiği başta olmak üzere gösterilen uluslararası çabaları başarısız hale getirmeye çalıştığı" vurgulandı.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, uluslararası toplumdan ve kurumlarından, İsrail'in uluslararası hukuku ağır şekilde ihlal eden eylemlerinden dolayı hesap vermesini ve sorumlu tutulmasını talep etti.
Kudüs Valiliğinden yapılan açıklamada ise İsrail polisinin sıkı koruması altında, aşırılık yanlısı İsrailli gruplar, bakanlar ve milletvekillerinin katılımıyla Mescid-i Aksa'nın avlusuna yapılan geniş çaplı baskınlar konusunda uyarıda bulunuldu.
Açıklamada, Ben-Gvir'in bugün düzenlediği baskın, "ateşle oynamak ve sonu iyi olmayacak bir delilik" şeklinde nitelendirildi.
Mescid-i Aksa'ya dün ve bugün düzenlenen baskınların, Yahudileştirme planları kapsamında ciddi ve sistematik bir tırmanış olduğu belirtilerek, bu planların Aksa'daki mevcut tarihi ve hukuki statükoyu değiştirmeyi hedeflediği; silah zoruyla ve ırkçılıkla yeni bir dini gerçeklik dayatmaya çalıştığı ifade edildi.
Valilik açıklamasında, Mescid-i Aksa'nın sadece Müslümanlara ait olduğu, İsrial'in bunu değiştirme ya da zaman ve mekan açısından bölme konusunda başarılı olamayacağı vurgulandı.
İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, ihlal ve provokasyonlarını sürdürerek, işgal altındaki Doğu Kudüs'te Müslümanların kutsal mekanı Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.
İsrail basını, Ben-Gvir'in Yahudilerce kutsal "Sukot Bayramı"nda (Çardaklar Bayramı) Mescid-i Aksa'ya baskınına yer vermişti.
İhlal ve provokasyonlarını sürdürerek Mescid-i Aksa'ya polis koruması eşliğinde giren İsrailli aşırı sağcı Bakan, "Gazze'ye yönelik saldırılarda zafer ve rehinelerin geri dönmesi için dua etmek amacıyla" Aksa'yı bastığını ifade etmişti.
Ben-Gvir, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı açıklamada da "İki yıl sonra zafer bizim ve buranın sahibi biziz." iddiasında bulunarak provokasyonunu sürdürmüştü.
Sosyal medyaya yansıyan videolarda, Ben-Gvir'in Burak (Ağlama) Duvarı'na da giderek İsrailli aşırı sağcılarla dans ettiği görüldü.
"Çardaklar Bayramı" gibi Yahudilerce kutsal günlerde, aşırı sağcı İsraillilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerinde artış yaşandığı biliniyor.
Aşırı sağcı Bakan, birçok Arap ve İslam ülkesinden gelen şiddetli eleştirilere rağmen Aksa'nın avlularına baskınlarını sürdürüyor.
Ağustos'ta da Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen Ben-Gvir, avluda kalabalık bir grupla çevrili halde telefonundan "Talmud" ayini duası okurken görülmüştü.
Üst düzey İsrailli yetkililerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınlarının, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden önceden onay alındıktan sonra gerçekleştiği belirtiliyor.