Geçtiğimiz hafta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) düzenlenen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST yoğun ilgiyle tamamlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ada'ya gelerek hem KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi'nin açılışını yaptı hem de TEKNOFEST'ten dünyaya önemli mesajlar verdi. Ada'da herhangi bir provokasyona izin vermeyeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri Avrupa Birliği'nde yankı buldu. Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular Grubu'na mensup Elamlı Avrupa Parlamentosu Üyesi Geadis Geadi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC'den verdiği mesajlardaki rahatsızlığını parlamentoda dile getirdi.
Geadi hazımsızlığını, "Erdoğan cumartesi günü Ada'ya bir Türk mührünü daha vurdu" sözleriyle belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu tutumunun, "Avrupa Birliği'nin savunduğu ilke ve değerlere gereken saygıyı göstermediği gibi uluslararası hukukun ve uluslararası meşruiyetin ihlali anlamına geldiğini" iddia etti.
Geadi, Avrupa Parlamentosu'nun ziyareti "mümkün olan en güçlü şekilde" kınayarak tepki vermesi gerektiğini söyledi.
Geadi ayrıca, parlamentoya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın KKTC ziyareti ile ilgili verdiği önerge de reddedildi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: PROVOKASYONLARA İZİN VERMEYECEĞİZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC'yi ziyaretinde "Bu topraklarda asırlardır kök salmış hoşgörü iklimini zehirlemek amacıyla mukaddes değerlerimiz üzerinden kirli bir oyun oynuyorlar. Biz bu oyunu ülkemizde özellikle kritik kavşaklarda defalarca gördük. Hayat tarzı, kılık kıyafet, mezhep ve köken üzerinden insanlarımızı kutuplaştırmaya, özellikle de bu siyasette gerilim tırmandırmaya çalıştılar. Benzer bir senaryonun burada da sahnelenmek istendiği açıktır. Ama Kıbrıs Türkü kardeşlerim o engin basiret ve ferasetleriyle oynanmak istenen kirli oyunun gayet farkındadır. Allah'ın izniyle hiçbirimiz bu tuzağa düşmeyecek, provokasyonlara prim vermeyeceğiz." ifadelerini kullanmıştı.
Kıbrıs Türk halkının birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin zayıflatılmasına müsaade etmeyeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şu ifadelerle sürdürmüştü:
Sabırlı, serinkanlı ve aklı selim ile hareket edeceğiz. Ömrünün neredeyse 50 yılı siyasette geçen bir devlet adamı olarak hep şunu söyledim. Siyasi partilerimiz, hayat tarzlarımız, kökenlerimiz farklı olabilir. Ama bizleri bir arada tutan ortak paydamız ve hedeflerimiz aynıdır. Şunu kimse unutmasın. Adlarımız farklı olsa da söz konusu Kıbrıs davası olunca soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir. Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını koruma noktasında bizimle birlikte 86 milyonun tamamı da aynı hissiyata, aynı hassasiyete sahiptir.