Lübnan'daki Dürzilerin lideri Ebi Muna, Suriye'nin güneyindeki Süveyda kentinde süren çatışmalara ilişkin AA'ya değerlendirmede bulundu.
TÜRKİYE-ARAP ÜLKELERİ GARANTÖRLÜĞÜ ÇAĞRISI
Diyaloğun, Süveyda'yı ve genel olarak Suriye'yi daha fazla şiddet ve bölünmeden korumanın tek yolu olduğunu vurgulayan Dürzi lider, "Süveyda'da varılacak herhangi bir anlaşma Türkiye ve Arap ülkelerinin açık ve net güvenceleri olmadan kalıcı olamaz." dedi.
Ebi Muna, "Perşembeyi cumaya bağlayan gece varılan son anlaşma iyi bir adım oldu ancak uygulanabilmesi için Türkiye ve Arap ülkeleri hamiliği ve güvencelerine ihtiyaç var. Çünkü devlet ile yerel gruplar (Dürzi silahlı unsurlar) arasındaki güven tamamen kaybolmuş durumda." ifadelerini kullandı.
Süveyda'daki olayların sürmesinin Lübnan'daki istikrar üzerinde oluşturacağı sonuçlara karşı da uyarıda bulunan Ebi Muna, "Fitneyi Lübnan'a taşımaya çalışanlar var. Mezhepsel gerilimleri körüklemeyi hedefleyen endişe verici hareketlilikler yaşanıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin ve Arap ülkelerinin devreye girmesi gerektiğine dikkati çeken Dürzi lider, sözlerine şöyle devam etti:
"Süveyda'da süren çatışmaların sona erdirilmesi için Türkiye ve Arap ülkelerinin rolünün acil şekilde devreye girmesi çağrısında bulunuyorum.
Suriye'de yaşananlar kınanması gereken, şaşırtıcı ve kaygı verici gelişmeler. Bu durum, Suriye'nin birliğini ve büyük umutlar bağladığımız modern yeni devletin kurulmasını tehdit ediyor."
Olayların Lübnan'a sıçraması ihtimaline karşı dini mercilerin teyakkuzda olduğunu kaydeden Ebi Muna, özellikle Lübnan Müftülüğü olmak üzere dini mercilerle iletişimin sürdüğünü aktardı.
Ebi Muna, ortak ilkelerin vurgulanması, resmi dini otoritelerin tutumunu yansıtmayan kışkırtıcı çağrıların reddedilmesi amacıyla bu temasların süreceğini dile getirdi.
"İSRAİL FİTNE TOHUMU EKMEYE ÇABALIYOR"
Tel Aviv'in Süveyda'da yaşananlardaki rolüne dair Ebi Muna, "İsrail, Süveyda'da yaşananlardan birinci derecede fayda sağlayan taraf. Güvenlik durumunu istismar ederek fitne tohumları ekmeye çabalıyor ve bazı kesimleri koruma talebinde bulunmaya itiyor." görüşünü savundu.
Ebi Muna ayrıca, "Şu anda (Süveyda'da) yaşananlar tamamen İsrail'e ait bir proje." diyerek yaşananların "Dürzi toplumunun iradesini yansıtmadığını" vurguladı.
Dürzi lider, dış tehlikelere açık olmamak adına "Suriye iç diyaloğunun şart olduğunu" ifade ederek şunları kaydetti:
"İsrail Süveyda'daki durumu körüklemekle en çok ilgilenen taraf. Çıkarlarını ve yayılmacı emellerini gerçekleştirmek, bazı bileşenleri tehdit ve tehlike bahanesiyle koruma talep etmeye yönlendirmek istiyor. Bu duruma karşı uyanık olabilmek için aklı ve sağduyuyu öne çıkarmak gerekiyor."
TÜRKİYE'YE SURİYE İÇ DİYALOĞUNDA HAMİLİK ÇAĞRISI
Lübnan'daki Dürzi toplumu lideri Ebi Muna diyalog konusunda Türkiye'ye güvendiğini belirterek Türkiye'yi "tüm bileşenlerin katılımını güvence altına alacak, siyasi sürece güveni yeniden kazandıracak şekilde Suriye iç diyaloğunun hamisi olmaya" çağırdı.
Süveyda'daki çatışmaların devam etmesinin Suriye'nin parçalanmasına yol açacağını, bu durumun Dürzi dini otoritelerce reddedildiğine işaret eden Ebi Muna, tarih boyunca birleşik bir Suriye'den yana olduklarını şu sözlerle anlattı:
"Tarihi lider Sultan Paşa el-Atraş (1925'te Fransız işgaline karşı Suriye devriminin lideri), birleşik bir Suriye vizyonuna sahipti ve mezhepçi kapanmayı reddederek bölgeye 'Cebel ed-Düruz' (Dürzi Dağı) değil, 'Cebel el-Arab' (Arap Dağı) adını verdi."
Ebi Muna, ayrıca Dürzilerin, 14 yıl boyunca Suriye devriminde büyük fedakarlıklarda bulunduklarını ve yeni Suriye'ye ortak olma noktasında hakları olduğunu" kaydetti.
-SÜVEYDA'DAKİ ÇATIŞMALAR VE İSRAİL SALDIRILARI
Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde 13 Temmuz'da Bedevi Arap aşiretleri ile bazı Dürzi silahlı gruplar arasında küçük çaplı çatışmalar başladı.
Bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçlerine, bazı Dürzi grupların saldırılarında onlarca asker öldü.
Güvenlik güçleri ile yerel silahlı bazı Dürzi gruplar arasındaki çatışmaların büyümesinin ardından taraflar arasında ateşkes sağlandı.
Ateşkes kısa sürede bozulurken İsrail ordusu, Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar düzenledi.
İsrail hava kuvvetleri, 16 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vurdu.
Süveyda'da aynı gün hükümet ile yerel gruplar arasında ateşkes yeniden sağlanırken İsrail savaş uçakları Şam ve Dera'ya saldırılar düzenledi.
Anlaşmanın ardından bazı Dürzi silahlı grupların Bedevi Arapları zorla yerlerinden çıkarmaya başlamasıyla iki taraf arasında 17 Temmuz'da çatışmalar yeniden alevlenirken, güvenlik güçleri müdahil olmadı.
Güvenlik güçlerinin çekildiği Süveyda'da, çatışmalar ve İsrail'in saldırılarında, yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
Çatışmalar nedeniyle gıda, elektrik ve su temin edilemeyen bölgede insani kriz yaşanıyor.