12 Aralık 2024 Perşembe / 11 CemaziyelAhir 1446

Uluslararası Adalet Divanına 'Arakan' raporu: Müslüman yerleşimleri gasbediliyor

Arakan Rohingya Birliği (ARU) tarafından Uluslararası Adalet Divanına sunulan raporda, Myanmar'da Arakan eyaletinde, ordu ile etnik silahlı gruplar arasındaki çatışmalarda sivillerin hayatını kaybettiği ya da yerlerinden edildiği bildirildi.

AA3 Temmuz 2020 Cuma 14:08 - Güncelleme:
Uluslararası Adalet Divanına 'Arakan' raporu: Müslüman yerleşimleri gasbediliyor

Uluslararası Adalet Divanına (UAD) dün sunulan raporda, haziranda Arakan eyaletinde yaşanan gelişmelere ilişkin bilgi verildi.

Raporda, Arakan eyaletinde Myanmar ordusu ile Budist Arakan Ordusu örgütü arasındaki çatışmaların, Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) ait yerleşimlerin Budist militanlar ve mültecilerce işgal edilmesine zemin hazırladığı belirtildi.

- BOŞALTILAN MÜSLÜMAN KÖYÜNE, BUDİST MÜLTECİLER YERLEŞTİRİLDİ

Rapora göre, 22 Haziran'da 40'tan fazla Budist mülteci, Sittwe şehri yakınındaki boşaltılan Rohingya yerleşimlerinden Nazir köyüne yerleştirildi.

2012 ve 2014'te Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddet olaylarında, Myanmar polisi ve Budist fanatiklerce işgal edilen köyün 3 bin sakini Sittwe yakınlarındaki bir mülteci kampında yaşıyor.

Ocak 2020'den bu yana farklı şehirlerden 800'den fazla Budist mültecinin, eyalet yönetimi ve bölgedeki Budistler tarafından köye yerleştirildiği tahmin ediliyor.

Rohingya toplumu liderleri, eyalet yönetiminin Myanmar ordusu ile Budist Arakan Ordusu örgütü arasındaki çatışmaları fırsat olarak gördüğü, bölgedeki kırılgan durumu kullanarak Müslüman nüfusun yaşadığı yerlere Budist mültecileri yerleştirdiği uyarısında bulundu.

- MÜSLÜMANLARIN YAŞADIĞI BÖLGEYE YARDIMLAR KESİLDİ

Raporda, eyalet yönetiminin Sittwe yakınlarındaki Müslüman yerleşimi Aung Mingalar beldesine de şubat ayından bu yana gıda yardımını kestiği, 960 haneden oluşan ve 4 bin 800 kişinin yaşadığı yerleşimin, gıda sıkıntısına mahkum edildiği kaydedildi.

Raporda, eyalet yetkililerinin, bölgede yaşayan Arakanlı Müslümanlara "yardım almak istiyorlarsa köylerini terk edip mülteci kamplarında yaşamaları gerektiğini" söylediği aktarıldı.

- SINIR KÖYLERİNDE "TEMİZLİK OPERASYONU"

Arakan Eyaleti Sınır ve Güvenlik Bakanı Albay Min Than, 24 Haziran'da Ratataung vilayetinde sınır hattındaki Kyauktan köyü ve çevresindeki yerleşimlerin Budist Arakan Ordusu örgütüne karşı yapılacak temizlik operasyonu nedeniyle geçici olarak boşaltılacağını açıkladı.

Uluslararası toplumun tepkisi, ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya Büyükelçiliklerinin ortak açıklamasının ardından operasyonun durdurulduğu duyuruldu.

Myanmar ordusunun Musekone bölgesinde başlattığı operasyonlar nedeniyle katliam korkusuyla 20 bin Rohingya'nın köylerini terk ettiği bildirildi.

- ENDONEZYA'YA GİDEN MÜLTECİ TEKNESİ

Myanmar'dan Endonezya'ya ulaşmaya çalışan 30'u çocuk 94 Rohingya'yı taşıyan tekne, Sumatra Adası yakınlarında Endonezya sahil güvenliği tarafından durduruldu.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) endişesi nedeniyle mültecilerin karaya çıkmasına izin verilmezken, duruma tepki gösteren ada sakinleri ve balıkçılar mültecilerin karaya çıkmasına yardımcı oldu.

Mültecilere geçici barınak sağlanırken, Endonezya Dışişleri Bakanlığı Myanmar hükümetine mültecilerin güvenli şekilde yurtlarına dönüşü için gereken koşulları sağlama çağrısında bulundu.

- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti. Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.

Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.