16 Nisan 2024 Salı / 8 Sevval 1445

Yemen'de GGK ile hükümet arasındaki gerilim Riyad Anlaşmasının sonucunu belirsizliğe itiyor

Yemen'de Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güney Geçiş Konseyi (GGK) ile hükümet arasındaki kriz, ortak kabinenin oluşturulmasıyla çözülürken taraflar arasında yeniden sertleşen söylemler Riyad Anlaşmasının akıbetini belirsizliğe sokuyor.

AA28 Ocak 2021 Perşembe 13:54 - Güncelleme:
Yemen'de GGK ile hükümet arasındaki gerilim Riyad Anlaşmasının sonucunu belirsizliğe itiyor

Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'ye, 26 Aralık'ta GGK ile hükümet güçleri arasında dağıtılan 24 bakanlıktan oluşan kabine sunuldu ve hükümet kuruldu.

Bu gelişme, Yemen'de, İran'ın desteklediği Husilerle mücadele çabalarını birleştirmek ve Yemen riyalinin döviz karşısındaki değer kaybının bir sonucu olarak ortaya çıkan boğucu ekonomik krizi çözmek için meşru otoriteyi destekleyen umutları canlandırdı.

Ancak gelinen noktada Yemenliler, mevcut gerginliğin Riyad Anlaşmasının uygulanmasında kaydedilen ilerlemenin kaybedilmesine ve hükümet ile GGK arasındaki ilişkinin sıfıra dönmesine yol açacağından endişe ediyor.

Yemen Cumhurbaşkanlığının, 15 Ocak'ta Ahmed Salih el-Musa'yı Başsavcı ve Ahmed bin Dağr'ı Şura Meclisi Başkanı olarak atamasından 10 gün sonra GGK, 24 Ocak'ta yaptığı açıklamada, hükümet tarafından verilen her türlü tek taraflı kararın uygulanmasını engelleme sözü verdi.

Bu tür kararların kendileri ile koordinasyon halinde verilmesi gerektiğini ve bu adımların anayasa ile Riyad Anlaşmasını ihlal ettiğini savunan GGK, Hadi'yi defalarca söz konusu karardan geri dönmeye çağırdı.

Hükümet yetkilileri ise Riyad Anlaşmasının, halihazırdaki hükümetin kurulması dışında istişare gerekliliği içermediğini belirterek, GGK'yı, askeri ve güvenlik maddelerini uygulamadan, anlaşma dışında yeni pozisyonlar elde etmek için "şantaj" yapmakla suçluyor.

Askeri ve güvenlik maddeleri arasında, GGK kuvvetlerinin Aden'den şehir dışındaki kamplara çekilmesi ve güney illerdeki tüm askeri ve güvenlik güçlerinin Savunma ve İçişleri Bakanlıklarının altında yeniden yapılandırılması bulunuyor.

- GGK'NIN İTİRAZLARININ ARKASINDA ATANAN KİŞİLERİN SİYASİ GEÇMİŞİ YATIYOR

Gözlemcilere göre, GGK, söz konusu atamaları anlaşma veya anayasa ihlali olarak değerlendirmenin aksine söz konusu kişilerin siyasi geçmişleri sebebiyle itiraz ediyor.

Ahmed bin Dağr, Şura Meclisi Başkanı olmadan önce 2016-2018 yılları arasında Yemen Başbakanı olarak görev yapıyordu.

Gözlemciler Bin Dağr hükümetinin, GGK'nın müttefiki BAE etkisini sınırlamaya ve Arap koalisyonunun ilan ettiği hedeften farklı olarak ajandasında yer verdiği Yemen'in limanlarını ve adalarını ele geçirme çabalarına karşı koymaya çalıştığını belirtiyor.

Hadramevt ilinden olan Bin Dağr, önde gelen güneyli liderlerden birisi ve GGK'nın tutunduğu Yemen'in güneyinin kuzeyinden ayrılması fikrini reddeden bir isim olarak biliniyor.

Bin Dağr ayrıca, Hadi liderliğindeki Genel Halk Kongresi Partisinin de ileri gelen isimlerinden birisi ve güney illerinde ağırlığı olan bir figür. Bu durum ise, GGK'nın güneydeki Genel Halk Kongresi taraftarlarını kazanma şansını düşürüyor.

Başsavcı olarak atanan Ahmed Salih el-Musavi de, Bin Dağr gibi Hadi'ye bağlı olan kadrolardan birisi.

Gözlemcilere göre, GGK, Musavi'nin atanmasının, ülkenin geçici başkenti Aden'de 2016 ve 2018 yılları arasında yaşanan siyasi suikastlar dosyasının açılmasına zemin hazırlayacağından endişe duyuyor.

Bu suikastlarda, camilerdeki vaiz ve imamların yanı sıra hükümet yanlısı halk direnişinin düzinelerce lideri, ordu ve güvenlik görevlileri hedef alınmıştı. Suikastların arkasında ise BAE destekli GGK'nın olduğu öne sürülmüştü.

- Yemenliler GKK'ya ve Suudi Arabistan'a tepkili

GGK'nın gerginliği arttırması tepkilere yol açarken, bazı taraflar ise Riyad Anlaşmasının askeri maddelerinin uygulanmasındaki başarısızlıktan Suudi Arabistan'ı sorumlu tutuyor.

Yemen Enformasyon Bakanı Danışmanı Muhtar er-Rahbi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, GGK'nın Cumhurbaşkanı Hadi'nin son dönemdeki kararlarını reddederek ve kararlar hakkında kendilerine danışılmasını isteyerek, Hadi'nin anayasada öngörülen yetkilerine itiraz etmeye çalıştığını söyledi.

"GGK meşruiyet kazandıktan ve hükümete dahil olduktan sonra, Hadi'nin yetkilerine itiraz etmeyi sabırsızlıkla bekledi." diyen Rahbi, GGK'nın itirazlarının hükümetin görevini tam olarak yapmasını reddetmek anlamına geldiğine ve anlaşmayı çıkmaza götürdüğüne işaret etti.

Nobel ödüllü Yemenli aktivist Tevekkül Kerman da Facebook hesabından yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanının kararlarının sahada uygulanmasına engel olma sözü tek bir şey ifade ediyor; Riyad Anlaşmasının askeri ve güvenlik maddeleri uygulanmadı." değerlendirmesinde bulundu.

Kerman, Yemen'de bir çözüm yolu olarak Suudi Arabistan'ın ülkeden çıkarılması çağrısında bulundu.

- KINA LİMANI YENİ BİR KRİZE KAPI ARALADI

GGK ile hükümet arasındaki kriz Hadi'nin kararlarına itiraz ile de sınırlı kalmadı. Şebve ilindeki Kına petrol ve ticaret limanı da GGK ile hükümet arasında yeni bir krize kapı araladı.

Şebve Valisi Muhammed Salih bin Adyu, 10 Ocak'ta 17 bin ton dizel taşıyan ilk yakıt gemisinin Kına Limanında demirlendiğini açıklamıştı.

Bir güvenlik kaynağı ise, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BAE'nin Kına Limanına ilk akaryakıt gemisinin yanaşmasını engellemeye çalıştığını ifade etti.

BAE'nin gemiye limana giriş izni verilmemesi için hükümetteki GGK yanlısı Ulaştırma Bakanı Abdusselam Hamid'e baskı yaptığını aktaran kaynak, Cumhurbaşkanı Hadi'nin konuya müdahil olarak ruhsat verilmesini sağladığını söyledi.

Yemen basınında ise, hükümetteki GGK'ya bağlı 5 bakanın limanın açılışını protesto etmeyi sürdürdüğü haberleri yer aldı.

Yemen resmi haber ajansına göre ise, Hadi, hükümete limandaki prosedürlerin kolaylaştırılması için gerekli adımları atma talimatı verdi.

Yemenli yetkililer BAE'yi, Aden ve Hadramevt limanlarını kontrol etmekle ve hükümetin bu limanları işletmesine izin vermemekle suçlarken, Abu Dabi bu suçlamaları kabul etmiyor.