Gümülcineli eski milletvekili avukat İlhan Ahmet, Yunanistan’da yürürlüğe konan müftülüklere yönelik düzenlemeler içeren kararname için Batı Trakya’da müftülük kurumunun özerkliğini ortadan kaldırdığını, Türk azınlığın bu uygulamaya bir an önce yasal yollardan itiraz etmesi gerektiğini söyledi.
İÇİNİ BOŞALTIYOR
Radikal Sol İttifak Partisi (SYRİZA) hükümetinin son dönemde çıkardığı iki ayrı kararnameyle azınlığın Lozan Antlaşması’yla belirlenmiş din özgürlüğüyle ilgili haklarını ihlal ettiğini vurgulayan Ahmet, 2018 ve 2019’da yürürlüğe konulan kararnamelerle azınlığın dini kurumlarının içinin boşaltılarak devletleştirildiğinin altını çizdi. Kararnamelerden birinin camilere din görevlisi atanması, diğerinin ise müftülüklerin yapısı ve işleyişleriyle ilgili olduğunu belirten Ahmet, şöyle devam etti: Batı Trakya’daki camilerde imam, hatip gibi görevlilerin atanması ve vakıfların yönetimi ile denetimi ilk kez Yunanistan Eğitim Bakanlığının inisiyatifine geçiyor. Ayrıca kararnamenin 53. maddesine göre, vakıfların yönetim ve denetimi de tamamen Yunan devletine geçiyor ve medreselerin kapatılması konusunda Yunanistan Eğitim Bakanlığına yetki tanınıyor. Azınlığın dini kurumları devletleştirilerek din özgürlüğü ihlal ediliyor. Çünkü Lozan Antlaşması’na göre, azınlığın tarihi eğitim kurumları olan medreselerimiz kapatılamaz. Vakıfların yönetimi ve din adamlarımızın atanması da tamamen devlete bırakılamaz. Kararnamede de müftülüklerde ve vakıf idarelerindeki personelin, katiplerin ve arşiv memurların devlet tarafından atanmasının öngörüldüğünü vurguladı.