15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

“28 Şubat Mağduru” Öğretmen Kardeşlerin Haklarını İstiyor

İzmir'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) dönüş çağrısının ardından göreve dönen '28 Şubat mağduru' öğretmen kardeşler, tüm haklarının iadesi için hukuk mücadelesi veriyor.

İZMİR/STAR9 Eylül 2013 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
“28 Şubat Mağduru” Öğretmen Kardeşlerin Haklarını İstiyor
Mağdur öğretmenlerden Serap Gül Santosa, "memura disiplin affı" getirilmesinin ardından Bakanlığa başvurduklarını, 14 yıl boyunca ayrı kaldıkları mesleklerine şubat ayında döndüklerini ancak kayıp yılları ile ilgili özlük haklarını alamadıklarını dile getirdi. 1997 yılında Erzurum'da göreve başladığını, ataması yapıldıktan kısa bir süre sonra aynı okulda kendisiyle beraber göreve başlayan kardeşiyle 28 Şubat sürecinin baskılarını hissettiklerini, bu süreçte sözlü hakaretlere ve zulme maruz kaldıklarını anlatan Santosa, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnancımız gereği başörtüsü taktığımız için hakkımızda soruşturmalar açıldı. Bu süreçte maddi sıkıntılar da çektik. Bu soruşturmaların neticesinde de kılık-kıyafet yönetmeliğine uymadığımız gerekçesi ile 1999 yılında görevimize son verildi. Böylece 14 yıl boyunca da görevimizden uzak kaldık."
Başvuruları üzerine göreve iade oldukları şubat ayında İzmir'in Bayındır ilçesi Çırpı Şehitler İlkokulu'na atamalarının yapıldığını söyleyen Santosa, "Görevimize başladık, sevindik ama tam sevindik de diyemeyeceğim. Evimize çok yakın bir okulda göreve başlatılmamızı isterdik. Ayrıca özlük haklarımızın tamamının da geri verilmesini istiyoruz. Bunun için de hukuk mücadelesine devam ediyoruz" dedi.

KAYMAKAM, “TÜKÜRDÜĞÜMÜ YALAYACAKSINIZ” DİYORDU
Öğretmen kardeşlerden Sevda Gül de Erzurum’da görev yaptıkları ilçede Milli Eğitim Müdürü ve Kaymakam tarafından baskı gördüklerini belirterek, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kaymakam yanına aldığı askerlerle bizzat okula kadar geliyordu. Bizi korkutmak için adeta güç gösterisi yapıyordu. Biz tam derse başlıyorduk, konsantre oluyorduk ki bir de baktığımızda askerlerle beraber Kaymakam okulumuza gelmiş. Kaymakam sınıfımıza kadar gelip kapıyı da ayağı ile açıyordu. Yere tükürüyordu, 'İşte bu tükürdüğümü yalayacaksınız' diyordu. Kapıyı tekmeliyordu, içeri giriyordu. Bize hakaretler ediyordu. Ama biz hiçbir zaman korkmadık, inancımızın gereği neyse onu yapmaya devam ettik."

ŞENOCAK: "MAĞDUR ÖĞRETMENLERİMİZİN TÜM HAKLARI İADE EDİLMELİ"
Memur-Sen İzmir İl Başkanı Abdurrahim Şenocak da 28 Şubat mağduru öğretmenlerin görev yapmadıkları süre için yeni bir düzenleme yapılarak mağdur öğretmenlerin tüm haklarının iade edilmesi gerektiğini vurguladı.

O karanlık günlerden bugün darbecilerin yargılandığı bir döneme gelindiğine işaret eden ŞENOCAK, bunun memnuniyet verici olduğunu ancak psikolojik ve maddi yönden yıpranan mağdurların tüm haklarının iade edilmesi gerektiğini belirtti.

Şenocak, şöyle konuştu: "Toplum mühendisliği, insanı merkeze almayan, yüzünü batıya döndüğünü söyleyen aslında hiçbir demokratik standardı olmayan, vesayetçi, militarist anlayış ancak insanlarımızı mağdur etti. Millet ve ülkemiz adına zaten bu insanların yapacakları bir şeyleri yoktu. Bugün hamdolsun ‘28 Şubatçılar’ yargılanıyor ve mağdur arkadaşlarımız görevlerine geri dönüyor. Bu durum memnuniyet verici. Ancak, bu arkadaşlarımızın yaşadığı travmalar bir tek yaşandığında anlaşılabilecek şeyler. Bu hikayeleri dinleyince insanın tüyleri ürperiyor. Bunları görmeliyiz. Bu arkadaşlara daha çok destek olmamız gerektiğine inanıyorum. Geriye dönüş süreçleri memnuniyet verici ancak arkadaşlarımızın hizmet sürelerinin örneğin öğretmenlikte tayin isteme için bir hizmet puanına sahip olması gerekiyor. Bu arkadaşlar 14 yıl boyunca görevlerinden ayrı kaldıkları için böyle bir hizmet puanına sahip değiller. Sıfırdan yeni göreve atanmış gibi 9'a 1 kadro ile göreve başlıyorlar. O nedenle bu arkadaşlara geçmiş dönemdeki hizmet süreleri ortalama makul bir hesapla hizmet sürelerinin dahil edilmesi gerekiyor.

Ayrıca, bu arkadaşlar çalışıyor olsaydı şuanda yeşil pasaport alma hakkına sahip olabilirlerdi. Mesleki kariyerlerini geliştirip yöneticilik veya başka kademelerde görev alabilirlerdi. Bütün bunlardan mahrumlar. Bunun yanında emekliliğe dönük hakları da aynı şekilde mağdur ediyor. Biz bu arkadaşlarımız için bütün iyileştirmelerin yapılmasını talep ediyoruz."

“DANIŞTAY’IN EMSAL KARARI DAYANAK OLACAK”
28 Şubat dönemindeki mağduriyet konularından başörtüsü konusunun çözüme kavuşturulması için sendika olarak "sivil itaatsizlik eylemi" başlattıklarını hatırlatan Şenocak, kamuda kılık-kıyafet özgürlüğü için mücadele ettiklerini, bu konuda Danıştay'ın verdiği emsal kararın da yeni düzenleme için bir dayanak olacağı düşüncesinde olduklarını ifade etti.