Hürriyet ve Seyhan mahallelerini bakanlığın riskli bölge ilan ettiğini, belediyenin buralarla ilgili plan yapabilmek için yetki devri istemesi gerektiğini belirten Arslan, "Bu konuda ne yetki devri ne de bir plan hazırlığı olmadığı halde işin şov kısmıyla ilgilenip göz boyayıcı protokoller yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
Şehir dönüşümünün çok boyutlu olarak ele alınması gerektiğini belirten Grup Başkan Vekili Arslan, "Sorun Ege Koop'la, Ticaret Odası'yla göstermelik, içi boş iyi niyet protokolü imzalamanın dışında çok boyutludur. Kentsel dönüşüm, faaliyet alanı ve doğası gereği, mevcut şehrin yapısına ve burada yaşayan insanların fiziksel, sosyal ve ekonomik geleceği üzerine ve buna bağlı olarak da kentin bütün geleneklerine etki edebilmektedir. Bu nedenle bütün planlama çalışmalarında sosyolog, ekonomist, mühendis, mimar, şehir plancısı ve peyzaj mimarı gibi farklı disiplinlerin birlikte çalışması gerekmektedir." dedi.
Şehir dönüşümünün herkesin kendisine göre yorum yapıp uygulayacağı bir proje olmadığını, tecrübe, bilgi, birikim ve uygulama dirayeti gerektirdiğini belirten Mustafa Arslan, şunları kaydetti: "Buca'ya bir tane meydan bile yapamayanlar, şimdi kalkmış kentsel dönüşümden bahsediyorlar. Başkanın kentsel dönüşüm konusundaki söylemlerinin içi tamamen boştur ve bu konu, belediye başkanının seçim hesaplarına kurban edilemeyecek kadar önemli bir konudur. Kentsel gelişmenin toplumsal, ekonomik ve mekânsal olarak yeniden ele alındığı ve kentteki sorunlu alanların sağlıklı ve yaşanabilir hale getirilmesi için yıkıp yeniden yapma, canlandırma, sağlıklılaştırma veya yeniden yapılandırma için proje üretilmesi ve uygulama yapılması olarak tanımlanan kentsel dönüşüm, kısaca bir kentin dokusunu bozan sorunların giderilmesi olarak da tanımlanmasına rağmen Buca'da bilimsel bir çalışmayla analiz yapılıp ortaya koyulmamıştır."
Buca Belediyesi'nin bugüne kadar şehir dönüşümüyle dönüşümle ilgili hiçbir planlama yapmadığını öne süren AK Partili Arslan, "Kentsel dönüşüm uygulama alanına ilişkin kültürel özellikler, eğitim düzeyi, gelenek ve görenekler, bilinçlilik düzeyi, yöreden hoşnutluk, mülk sahipliği, aidiyetlik, demografik yapı gibi toplumsal veriler, bir ön çalışmayla tespit edilip planlama ve uygulamaya dahil edilmelidir. Bu verilerin yanısıra toplumsal gereksinim ve isteklerin belirlenmesi, uygulamalarda halkın katılımının sağlanması amaçlı çeşitli anket uygulamaları, şehir toplantıları, gönüllü kuruluşlarla işbirliği ve ilgili grupların kurumsal örgütlenmelerle birlikte hareket etmesi ve projeye katılımı sağlanmalıdır." diye konuştu.