24 Mayıs 2025 Cumartesi / 27 Zilkade 1446

Ege'nin İlk Japon Bahçesi Açıldı

Yaşama 2010 yılında veda eden Mimar Tatsuya Yamamoto anısına Megapol Group tarafından yapılan Ege ve İzmir'in ilk Japon Bahçesi törenle açıldı.

İZMİR/STAR10 Mayıs 2014 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Ege'nin İlk Japon Bahçesi Açıldı
Bayraklı Megapol Tower'ın yanında düzenlenen parkın açılışına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Japonya İstanbul Başkonsolos Vekili Yoshifumi Sasatani, Türk Japon Dostluk Vakfı Başkanı Prof. Dr. Cafer Tayyar Sadıklar, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, Yamamoto'nun eşi Gonca Telli Yamamoto, işdünyası temsilcileri ve kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
 
Açılışta konuşan Megapol Group Yönetim Kurulu Başkanı S. Selim Gökdemir, bir Türk dostu ve çok yetenekli bir mimar olan Yamamoto'nun adını parkla ölümsüzleştirmekten dolayı mutluluk duyduğunu belirtti. Gökdemir, parkın, Başkan Aziz Kocaoğlu'nun izniyle hayata geçtiğini vurguladı.
 
KOCAOĞLU'NDAN TEBRİK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise kamuya açık alanların bu şekilde değerlendirilmesini arzu ettiklerini, kente Japon Bahçesi kazandırdığı için Megapol'ü tebrik ettiğini söyledi. Başkan Kocaoğlu, şirketlerin bu tür sosyal sorumluluk projeleriyle kentlerin gelişimine katkıda bulunacağına dikkat çekti. İstanbul Başkonsolos Vekili Sasanati ise Japon Bahçesi'ni iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirecek alanlar olarak gördüklerini dile getirdi. Türk Japon Vakfı Başkanı Cafer Tayyar Sadıklar, Türkiye'de 3. Japon Bahçesi'nin İzmir'de açıldığı bilgisini vererek ilk kez bir şirketin bu çalışmaya İzmir'de öncülük ettiğine işaret etti.
 
BU VEFA UNUTULMAZ
Yamamoto'nun eşi Gonca Telli Yamamoto, duygularını sözcüklerle anlatmakta zorlandığını, İzmir'in ve Megapol'ün gösterdiği vefayı unutamayacağını söylerken törende duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Ünlü Japon koto sanatçısı Atsuka Suetomi ile ney sanatçısı Ergin Karabulut'un konserleri ise açılışa renk kattı.
 
SONSUZLUK HAVUZU
Yamamoto'nun eserlerinden biri olan Bayraklı, Megapol Tower İş Merkezi yanında yer alan park, Japonya'ya özgü sakura, gynko biloba, bambu gibi ağaçların kullanıldığı özel bir peyzajla gerçekleşti. Peyzaj Mimarı Ata Turak'ın tasarımıyla hayata geçirilen 'Yamamoto Japon Bahçesi' aynı zamanda tanınmış mimarın, Japon geleneklerine göre 49 yaşında hayatını kaybedişini simgeliyor. Japon geleneklerinde 49 sayısı uğursuz olarak nitelendiriliyor. İlk köprü doğumu işaret ediyor, her 10 yılda bir 5 ayrı kiraz ağacı ve zeytin ağaçlarıyla anlatılırken, ölümü sonsuzluk havuzundan taşan sular vurguluyor. Bahçede 2 adet havuz, köprü ve yürüyüş yolları ile tanıtım bölümü yer alıyor
 
TATSUYA YAMAMOTO KİMDİ ?
1961 yılında Japonya'da doğan Yamamoto, 1983'de Shibaura Teknik Üniversitesi'nden mezun oldu. UNESCO görevlisi olarak yok olmakta olan dünya miraslarını inceleyip kayıt altına aldı. İpek Yolu'dan İran, Irak ve Çin'e uzanan bir rota takip etti. Türkiye'ye kısa süreliğine gelmişti, bir daha ayrılamadı. Anadolu Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Türkiye'nin güzelliği, Türklerin Japonlara benzeyen samimiyeti, tarihi zenginlikler, dini inanışlar onu bu ülkeye çekerken müslüman oldu. Bir arkadaş toplantısında tanıştığı öğretim görevlisi Gonca Telli ile düğünleri iki ülkede birden yapıldı. Mimari iddiasını da yükselten Yamamoto, Eskişehir'de beraber çalıştığı Gökhan Aktan Altuğ ile İstanbul'da Tago Mimarlık'ı kurdu. Yamamoto, birçok çeşitli ulusal ve uluslararası projelere imza attı. Anadolu'yu karış karış gezerek, Japonya'da Türkevi adlı bir kitap çıkardı. 15 yıl içinde 300'e yakın projeye imza attı. Mimar Sinan hayranı olan, en büyük hayalinin bir cami yapmak olduğunu söyleyen Yamamoto, Türk mimarisinde, önemli yere sahip bir isim olarak anılacaktır.
 
“İKİNCİ VATANIM TÜRKİYE”
Türk ve Japon mimarlığının önemli isimlerinden Yamamoto, tam bir Türkiye sevdalısıydı. 24 yıldır yaşadığı topraklara 'ikinci ülkem' diyordu. Dünyayı gezdi, Türkiye'den ayrılamadı. Türkiye sevdalısıydı, Türkçe düşünüyor, konuşuyor, espriler yapıyordu. Yamamoto hayatını 49 yaşında kaybetti.  49. yaş günü Japon geleneğinde uğursuz sayıldığı için kutlanmıyor.