Derneğin açmış olduğu davada ileri sürdüğü iddialara göre o dönemde EBOD’un yönetim kurulu başkanı olan Mehmet Niyazoğlu, Yönetim Kurulu kararına tüm üyelerden gizlice sonradan bir madde ekletip Terminal inşa ve yönetim haklarını gizlice yine kendisinin yönetim kurulu başkanı olduğu İZOTAŞ ‘İzmir Otobüs ve Terminal işletmeleri A.Ş’ye devrini sağladı.
ŞİRKET KURULMASINA KARAR VERİLDİ
Yapılan anlaşmadaki maddeleri görmezden gelen belediye bürokratları da inşaatı yapması için yeterli sermayesi olmayan İZOTAŞ’ın kredi çekilebilmesi için Terminal’in bulunduğu tarla vasfındaki araziyi bankaya ipotek ettirmesini sağladı. Gelinen noktada kanuna aykırı yapılan işlemlerin sonlandırılmasını isteyen EBOD, İZOTAŞ’tan alınacak 50 milyon TL’nin de dernek şirketine ödenmesini istedi. İnşaat firmasını da belirleyen EBOD, bunun ardından Yap-İşlet-Devret modeli kapsamında yapılacak olan çalışmalara derneklerin katılmasının mümkün olmaması nedeni ile 08.10.1996 tarihinde tekrar bir araya gelerek inşaatın yapımını ve işletmeyi üstlenmesi için bir şirket kurulmasına karar verdi. Kurulacak şirketin garajda “70 adet yazıhane olması sebebiyle” 70 ortaklı olarak kurulmasına karar verdi. 25 milyon dolar olan inşaat bedelinin 12 milyon dolarının firma sahibi dernek üyelerinden alınmasını da karara bağlayan EBOD, 180 bin dolar ödeme yapan her bir ortağın bir yazıhanesi olmasını ve işletmeyi yapacak olan şirkete ortak olmasını karara bağladı. Bir madde sayesinde Mehmet Niyazoğlu’nun derneğin haklarını yine kendisinin yönetim kurulu başkanı olduğu İZOTAŞ’a EBOD üyelerine bilgi vermeden geçirdiği iddia edildi.
BİR KIYAK DA BELEDİYEDEN
Resmi evraklarda yaptığı eklemeler ve kararlarda kendisine verilen hakların sınırlarını da aşarak terminal yapımı ve yönetimi hakkını ortaklarını kendisinin belirlediği ve yüzde 99 hak sahibi kendisinin olduğu İZOTAŞ’a geçiren Niyazoğlu’na bir kıyak da iddiaya göre belediyeden geldi. Söz konusu 25 milyon dolarlık ihale bedeli olan inşaatı yapabilmek için kurduğu 5 milyar 500 milyon TL özsermayeli İZOTAŞ şirketinin kredi alabilmesi için ihale tarihinden altı ay önce 16.04.1997’de terminalin yapılacağı Belediye’nin gayrimenkulu tarla, İZOTAŞ şirketi tarafından ipotek ettirilerek İZOTAŞ şirketinin kredi alması sağlandı.
ŞİRKETİN HİSSELERİ BANKADA REHİNLİ
Gelinen noktada inşaatın tamamlanmasının ardından kendilerinden de alınan paralara ve sözleşme maddelerine riayet etmeden haklarının verilmediğini ileri süren EBOD üyeleri, Yap-İşlet-Devret sözleşmesinin 6. maddesinin c bendinde yer alan “Projeye uygun olarak tesisin inşası ve işletmeye açılması için finansman teminin yatırımcıya aittir. Şirketin tüm hisselerinin Vakıfbank’tan rehinli olduğu görülmektedir. Sözleşmenin tarafı olan İZOTAŞ’ın şirket sermayesine bakıldığında şirketin borcunu karşılamaya yetmediği görülmektedir” dedi.
USULSÜZLÜĞE KARŞI YAPTIRIMDA BULUNULMADI
Bu arada, EBOD Derneği’nin Avukatı Orhan Gündüz, mahkemeye verdiği dilekçesinde belediyenin dernekle yaptığı inşaat sözleşmesinin 8 maddesinin e bendindeki şu ifadeleri hatırlattı: “Yatırımcı (dernek) üst hakkı sahibi olarak tesisi kısmen veya tamamen ahara devredemez” denildiğini hatırlatarak, şu iddialarda bulundu: ‘’İşletme hakkı dışında hiçbir hakkın İZOTAŞ’a devrinin mümkün olmadığı açıktır. Belediye ve İZOTAŞ sözleşmeyi ihlal ederek aldıkları encümen kararı ile haksız şekilde üst hakkını İZOTAŞ adına tescil etmişlerdir. Sözleşmede işletme hakkını kullanacak İZOTAŞ şirketinin terminaller(yazıhaneler) hariç, sadece otogarın diğer ünitelerini üçüncü şahıslara kiralama hakkı vardır. üst hakkının İZOTAŞ adına tesisi sözleşemeye aykırıdır. Ancak belediye terminaller EBOD’a bırakıldığı halde, İZOTAŞ’ın sözleşmeye aykırı olarak otobüs terminallerini işletmesine ve satarak bedel tahsil etmesine göz yummuştur.”
BELEDİYE DENETİM GÖREVİNİ YAPMIYOR
Tesisin işletmesinden doğan zararlardan ve tesisin iadesi sırasında oluşacak borçlardan hiçbir şekilde sorumluluğu kabul etmediğini de dile getiren EBOD Derneği üyeleri, “Belediye yetkililerinin de denetim görevlerini ihmal ederek kamunun (Arazinin ipotek edilmesi suretiyle) derneğin ve dernek üyelerinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini ileri sürdü.