15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

KALDER'den çevre sempozyumu

İzmir'in her ne kadar içme suyu içilebilecek kalitede olsa da Türkiye genelinde arıtma tesislerimiz yetersiz ve havamız, sularımız, toprağımız kirli. Konak Belediyesi'nin desteğiyle Türkiye Kalite Derneği (KALDER) İzmir Şubesi'nin düzenlediği, 'Çevre Kirliliği ve Sağlık Üzerindeki Etkileri' sempozyumu Prof. Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Sanat Merkezi'nde halka açık olarak gerçekleştirildi. Katılımın yoğun olduğu sempozyumda çevre kirliliği, nedenleri, insan sağlığı üzerindeki etkileri, neler yapılması gerektiği ile mevcut altyapı ve arıtmanın önemi gibi konular ele alındı.

Star İzmir12 Kasım 2012 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
KALDER'den çevre sempozyumu
KALDER İzmir Şube Müdürü Osman Ünal, KALDER İzmir Şubesi olarak çevre için eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceklerini söyleyerek, desteği için Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan'a teşekkür etti.

Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nuri Azbar'ın oturum başkanlığını yaptığı sempozyumda; Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Çevre Yönetimi Şube Müdürü Işın Özdemir, Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necdet Alpaslan ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı E. Helil İnay Kınay yaptıkları çarpıcı açıklamalarla dikkat çektiler.

OKULLARDA ÇEVRE EĞİTİMİ ŞART
Halkın çevre kirliliğini önlemek adına daha duyarlı davranması gerektiğine vurgu yapan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Çevre Yönetimi Şube Müdürü Işın Özdemir, çevreyi temiz tutma konusunda bilinçlendirme çalışmalarının okullarda yapılmasının şart olduğunu ve bu yönde çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Necdet Alpaslan günümüzde atık tesislerin olmazsa olmaz hale geldiğine değinerek, katı, sıvı ve gaz atık tesisleri kurulmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Alpaslan, katı, sıvı ve gaz atıkların çevreyi kirletmesini önlemek için atık yönetiminin ve atık tesislerinin mutlaka yapılması gerektiğini ifade ederek, çevre kirliliği kontrolünün ancak bu şekilde sağlanabileceğini söyledi.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı E. Helil İnay Kınay ise Türkiye'nin çevre profiline değinerek, verdiği rakamlarla çevre kirliliğinin zararlara dikkat çekti.

İZMİR'İN SUYU İÇİLEBİLİR
Türkiye genelinde içme sularının çok sağlıklı olmadığına dikkat çeken Çevre Mühendisi Helil İnay Kınay, 2950 belediyeden sadece 206'sında içme suyu arıtma tesisi olduğunu belirtti. Ülkemizde ileri biyolojik yöntemle arıtma yapan tesislerin en fazla 13 adet arıtma tesisi ile İzmir olduğunu ifade eden Kınay, İzmir'in içme suyunun içilebilir kalitede olduğunu kaydetti. Türkiye'de 81 ilden ancak 22'sinde AB standartlarında arıtma yapabilen ileri biyolojik arıtma tesisi bulunduğunu sözlerine ekleyen Kınay, "Türkiye'de 20 milyon ton atığın 630 bin tonu tehlikeli atıktır. İzmir'de ise 17 adet lisanslı tehlikeli atık geri kazanım ve bertaraf tesisi, 1 adet yakma tesisi, 3 adet atık yağ, 1 adet bitkisel atık yağ, 2 adet akü, 1 adet ön işlem ve 1 adet de ömrünü tamamlamış lastikleri alan tesis bulunmaktadır" dedi.

HAVAMIZ, SUYUMUZ, TOPRAĞIMIZ KİRLİ
Çevre Kanunu'nun yayınlanmasının üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen 29 yıl öncesine göre ülkemizde çevre sorunlarının azalmadığına, aksine artığına dikkat çeken Kınay, bugün ülkemizin hava, su ve toprağının 29 yıl öncesine göre daha kirli olduğunu açıkladı.