İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yetkiner, Merkez Bankası'nın beklentileri karşılaması gerektiğini belirterek, "Piyasadaki tüm rasyonel oyuncular, faiz artmadıkça Türkiye piyasalarından döviz çıkışı yaşanacağını ve döviz kurunun artacağını bilmektedir. Merkez Bankası, artık akıntıya kürek çekmeyi bırakıp faizleri ABD'ye paralel yukarı yönlü hareket ettirmesi gerekmektedir" dedi.
Doların yıl sonunda 1.92 TL seviyesine inebileceğine yönelik Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın "Yeniden sermaye akımı başlarsa dolar önümüzde sene yeniden 1.80 TL'yi görebilir. Bu olmazsa orta noktalara gelir. O da 1.92 TL seviyesidir. Kurdaki değer kaybını normal karşılıyoruz. Ancak gelişmeler özel sektörün tedirgin olmasını gerektirecek düzeyde değil. Piyasa şartlarının bunu kendi içinde düzeltir" yönündeki açıklamalarını değerlendiren Prof. Dr. Yetkiner, olağanüstü zamanlarda piyasanın patronunun piyasanın kendisi olduğunu söyledi.
Bugünler de bu durumun benzer örneğinin yaşandığını vurgulayan Prof. Dr. Yetkiner, "Normal zamanlarda para ve finans piyasasının patronu merkez bankasıdır. Merkez bankası faizi ve döviz kurunu elindeki araçları kullanarak rahatlıkla belirleyebilir. Ancak olağanüstü zamanlarda, piyasanın patronu piyasanın kendisidir ve merkez bankası ne yaparsa yapsın piyasa ile baş edemez. Bugünlerde tam da bunun örneğini yaşıyoruz" diye konuştu.
"ABD'DE BOL LİKİTİDE GÜNLERİN SONUNA GELİNDİ"
ABD Merkez Bankası'nın bu ülke ekonomisinin yaşadığı büyük finansal krizi aşmak için 2008 yılından bu yana ABD ve dünya piyasasını likiditeye boğduğunu anımsatan Prof. Dr. Yetkiner, uluslararası şirketlerin kasalarının dijital parayla dolu hale geldiğini belirtti. Artan para arzının bir süre sonra enflasyona yol açtığını, ABD'de de bol likidite günlerinin sonuna gelindiğinin anlaşıldığını kaydeden Prof. Dr. Yetkiner, "Likidite azalması sonucu ABD'de faizler artacak, dolayısıyla dünyada dolaşan ABD dolarlarının bir kısmı ABD'ye geri dönecektir. ABD doları başka ülkeleri terk edip, kendi ülkesine dönerken, diğer paralar karşısında değer kazanmaktadır. Yani bu kez 2008'den beri yaşananın durumun tam aksi yaşanmaktadır. Bu durumda diğer ülke merkez bankalarının yapabileceği tek bir şey vardır. Yerel faizleri, yani paranın yerel ekonomideki fırsat maliyetini, ABD'ye paralel olarak artırmak. Bu yapılmadığı sürece bu ülkeler ABD doları çıkışı yaşamaya devam edecek ve paraları değer kaybedecektir" şeklinde konuştu.
"DÖVİZ KURU YUKARI HAREKET EDİYOR"
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın bu beklentilere karşın akıntıya kürek çektiğini ifade eden Prof. Dr. Yetkiner, yetkililerin faizleri artırmayacağını ve elindeki taktiksel araçlarla döviz kurunu kontrol edebileceğine inandığını yüksek sesle ifade ettiğini bildirdi. Prof. Dr. Yetkiner, "Sürekli olmayan döviz girişlerini kast ederek, senenin sonunda ya da gelecek sene döviz kurunun ne olacağını sesli olarak ifade etmektedir. Bunların merkez bankasından beklenen davranış biçimi olduğunu söylemek kolay değildir. ABD Merkez Bankası tarafından piyasalarda oluşturulan beklentinin Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından kırılabilmesi mümkün değildir. İşte bu nedenle Merkez Bankası Başkanı faizlerin artırmayacağı yönünde açıklamalar yaptıkça döviz kuru yukarı doğru hareket etmektedir. Çünkü piyasadaki tüm rasyonel oyuncular, faiz artmadıkça Türkiye piyasalarından döviz çıkışı yaşanacağını ve döviz kurunun artacağını bilmektedir. Merkez Bankası'nın artık akıntıya kürek çekmeyi bırakıp, faizleri ABD'ye paralel yukarı yönlü hareket ettirmesi gerekmektedir. Yoksa zaten piyasa bunu da kendisi yapacaktır. Döviz çıkışı yaşandıkça piyasadaki likidite azalacak, faizler artacaktır. Bu arada olan Merkez Bankası'nın rezervlerine olmaktadır" dedi.