''Tüketim ve İthalatla Büyüdük''

Ekonomide 2013 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerini değerlendiren Yorgancılar, Türkiye’nin tüketim ve ithalata dayalı olarak büyüdüğünü ortaya koyan bu verilerin, dönüşüm sürecine giren küresel konjonktür nedeniyle ülkemizdeki mevcut ekonomi politikalarının köklü olarak yenilenmesi gereğine işaret ettiğini vurguladı. Ender Yorgancılar, “Kredi faizlerinin dip yaptığı ikinci çeyrekte iç taleple büyüdük. Ancak, gelinen noktada artan faizler ve kurlar nedeniyle bunun sürdürülmesi mümkün değil. Sürdürülebilir yüksek büyüme hızları sürdürülebilir rekabet gücü ile mümkündür. Bunun için de başta emek piyasası ve eğitim sistemi olmak üzere yapısal reformlar gerekiyor. Ayrıca dış kaynağa dayalı tüketim çekişli büyüme stratejisinden iç potansiyelleri harekete geçirecek üretim çekişli bir strateji için dönüşüme ihtiyaç bulunuyor" dedi.

BÜYÜME SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI
Ekonominin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,4, yılın ilk yarısında ise yüzde 3,7 oranında büyümesini değerlendiren Başkan Yorgancılar, özel kesim yatırımlarının gerilediği bir dönemde tüketim ve kamu yatırımlarının büyümeyi beklentilerin üstüne çektiğine işaret etti. Yılın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde bu sürecin sürdürülmesinin güç göründüğünü ifade eden Yorgancılar, gelinen noktada vites değil yolu değiştirmek gerektiğini vurguladı. Sıcak paraya dayalı, tüketim çekişli, reel sektörü öncelikli görmeyen politikalarla gidilecek yol ve yakalanacak hızın artık Türkiye'ye yetmeyeceğini belirten Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ulusal ve küresel düzeyde birçok ekonomik ve siyasi faktörün uzun zamandır ilk kez eş anlı olarak olumsuz etkiler yarattığı bu konjonktürde yakalanan büyüme hızını küçümsememek gerekiyor. Ancak, yılın 3. ve 4. çeyreğinde büyüme hızının çok daha düşük gerçekleşmesinden endişe ediyoruz. Bu nedenle belirsizlikleri azaltıcı, güveni artırıcı önlemler alınması gerekiyor. Bu bağlamda da Merkez Bankası'na önemli görevler düşüyor. Rakip konumdaki bir çok ülkede ulusal paraların yüzde 20'ler düzeyinde değer kaybettiği bir ortamda dövizi geri çekmek değil, enflasyona yansımalarını kontrol etmek gerekiyor. Aksi halde kur artışlarının ihracatçılar için dış piyasalarda yarattığı kısmi olumlu etki de ortadan kalkacaktır. Böylece hem iç hem de dış talepte yavaşlama görülebilecek bu da büyümeyi daha da yavaşlatabilecektir.”

Büyümenin kaynaklarına da değinen Yorgancılar, üretim yönünden büyümeyi daha çok inşaat ve hizmet alt sektörlerinin, harcama yönünden ise özel tüketim yanında özellikle kamu yatırım ve tüketim harcamalarının çektiğine işaret ederek, "İmalat sanayinin yılın ilk yarısında gösterdiği yüzde 2,5'lik büyüme performansının yeterli olduğunu söylemek imkansız. Ancak, yılın ikinci çeyreğindeki özellikle dış ekonomik koşullar dikkate alındığında bu büyüme hızını da alkışlamak gerekiyor. Bununla birlikte sektörün bu performansı konjonktürel olumsuzluklar nedeniyle yıllık büyüme hedefinin yakalanmasına yetmeyecektir" diye konuştu.

YENİ DÖNEMDE YENİ ÖNLEMLER
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, Türkiye'nin ekonomik boyutta bir yol ayrımına geldiğini vurgularken, şu görüşleri dile getirdi: “Ya sıcak paraya dayalı olarak büyümeye çalışarak gemiyi küresel çalkantıların içinde bırakacak ya da hem iç hem de dış talep ile eş anlı iki ayaklı büyüme için rekabetçi üretimin gerektirdiği kurumsal ve yapısal önlemleri hayata geçireceğiz. Şimdi ekonomik boyutta yeni bir dünya iklimi oluşuyor. Her mevsim aynı ekonomi politikalarıyla aynı sonuçları almak imkansız. Bunu artık görmeliyiz.”